Mustafa K. Erdemol

Mustafa K. Erdemol

Bir entegrasyon başarısı İskoçya'nın Başbakanı Hamza

İngiltere’den sonra, Birleşik Krallık’a bağlı İskoçya’yı da bir Asyalı yönetecek. Pakistan asıllı Hamza Yusuf, İskoçya Milli Partisi (SNP) liderliğine seçilerek Birleşik Krallık’ın İskoçya Birinci Bakanı (Başbakan) oldu. Kılpayı kazanılmış bir zaferdir.

İngiltere Başbakanı Rishi Sunak’ın da, İskoya Başbakanı Hamza Yusuf’un da eski İngiliz sömürge ülkelerinden gelip bulundukları ülkelerin yöneticileri olmaları başarılı birer entegrasyon örneği aslında. Göçmen topluluk mensuplarının yaşadıkları ülkelerin “formasyonları”na uyulması durumunda gerçekleştirebilecekleri bir rüya da aynı zamanda.

Yarım asırdan daha az bir zaman önce sıradan İngiliz ya da İskoçlarca dışlanan, anglosakson kültürü bozan unsurlardı Hint/Pakistan asıllılar. Emek üretim sürecinde en alttayken, zamanla işveren durumuna yükseldiler. Londra’da kendilerine ait özel sokakları olan Hindistanlılar, Pakistanlılar tanıdım. Bu sermaye gücünün İngiliz ya da İskoç siyasetinde etkili olmaması düşünülemezdi tabii. Her iki ülkenin siyasetinde yüzlerce Asyalı var artık. Tabii İngiliz ya da İskoç siyasal sistemi ile tüm kurumları kendini sağlama almış durumda. Bu nedenle kimler tarafından yönetileceğinin bir önemi de yok fazla. İngiliz/İskoç burjuvazisi kendisine sadık hale getirdiği hiçbir yabancının kendisini yönetmesinden(!) endişe duymaz.

Öfkeli bir Müslümandan Başbakan çıkarmak

1985 yılında Glasgow'da doğan, büyükbabası 1960'larda Pakistan'dan göç eden Yusuf, siyaset eğitimi gördüğü Glasgow Üniversitesi'nde Müslüman Öğrenciler Derneği'nin başkanlığını yapmış uzun süre. Kendi web sitesinde "11 Eylül sonrasında Batı'da büyüyen 16 yaşında öfkeli bir Müslüman olarak, sonrasında ortaya çıkan İslamofobiye karşı dünyayı değiştirmek istedim. Siyaset bana bunu yapabilmem için bir platform ve ses verdi" diye yazmış. Entegrasyon başarısı dediğim bu işte. “Öfkeli bir Müslümandan bir başbakan çıkarmak”.

SNP, adından ötürü sağ bir parti sanılabilir, oysa değil. Sosyal demokrat bir çizgisi var. Yusuf‘un, parti içinde İngiltere’den ayrılmayı savunan eski başbakanlar Alex Salmond ile Nicola Sturgeon’ın parlamentoda asistanlıklarını yaparak deneyim kazanması bugünkü başarısında etkili olmuş belli ki. 2011 yılında Glasgow bölgesi için İskoç Parlamentosu'na seçildiğinde yeminini hem İngilizce hem de Urduca yaptı. Sadece bir yıl sonra Dış İlişkiler ve Uluslararası Kalkınma Bakanı olarak atandı. 2018'de İskoç hükümetinde beyaz olmayan ilk kabine bakanı olarak Adalet Bakanlığı‘na yükseldi, son olarak 2021'de Sağlık Bakanı oldu. Yani ona “siyaseten doğruluk“ ya da “olumlu ayrımcılık“ uygulanarak alan açılmış değil. Önemli görevlerden başarıyla geçmiş bir siyasetçi Yusuf.

Çok genç, 37 yaşında. Başbakanlık yarışına gireceğini açıkladığı basın toplantısını büyükbabasının bir dikiş makinesi fabrikasında çalıştığı Clydebank'ta açıklaması da kökenine bir saygı duruşu tabii ki. SNP'nin ideolojik ana akımı içinde, sosyal olarak ilerici, anayasa konusunda kademeli görüşleri olan iki çocuk babası Yusuf, Urduca konuşan bir Glasgowlu olarak kamuoyunda özenle hazırlanmış bir imaja sahip.

LGBT dostu bir Başbakan

Sağlık Bakanlığı sırasındaki kararları nedeniyle hayli sevmeyeni de var. Ancak bir LGBT dostu olduğunu belirtmeliyim. LBC'de yayınlanan Tonight with Andrew Marr programında konuya ilişkin kendi duruşunu net bir şekilde ortaya koymuş, "Ben eşit evliliğin destekçisiyim. Bir Müslümanım. İnancımla gurur duyan biriyim. Ama inancımı yasama için bir temel olarak kullanmıyorum" demişti. Bu önemli bir tutum elbette. Tabii ki ülkenin ana gündemi olan İskoçya’nın bağımsızlığı konusunda da yeni bir referandum planı olduğunu söylüyor Yusuf.

Her şeye rağmen işi kolay olmayacak. Göçmenlerin siyasi karar mekanizmalarında yer almalarını özendirecek bir gelişme olduğu için Hamza Yusuf’un bu konuma gelmesi elbette çok değerli.

Ama şu bir gerçek; ne Sunak’ın ne de Yusuf’un göçmeni oldukları ülkeleri yönetmeleri göçmenlerin yaşamında bir değişiklik yaratmayacak.

Entegrasyon, sistemin kişiyi kendine benzetmesi demektir çünkü. Kendisine benzettiği de kendisi gibi davranacaktır sistemin.

Göçmenler için değişen bir şey olmayacak

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mustafa K. Erdemol Arşivi