Barış Soydan
Altay tankına ne oldu? BMC’de neler oluyor?
BMC’nin Altay tanklarını üretmek için Sakarya’nın Karasu ilçesinde inşa ettiği, temeli 2019’da Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından atılan fabrikaya ne oldu? Sektörden bir kaynağım, “BMC Karasu’dan vazgeçti” dedi.
Farkında değildim, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Akgün Altuğ kısa süre önce BMC’nin Karasu’daki yatırımından vazgeçtiğini öne sürmüş. Altuğ’un belirttiğine göre BMC CEO’su Murat Yalçıntaş, Sakaryalı işadamlarına beton dökülen arazinin isteklilere satılabileceğini söylemiş.
Devlet Karasu’daki 557 bin 460 metrekarelik Hazine arazisini 49 yıllığına, tank üretilsin diye vermişti, BMC kimin malını kime satıyor? Herhalde Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Akgün Altuğ yanlış anlamış olmalı!
Neyse, bu yazının konusu Karasu’daki arazinin başına ne geldiği değil, Altay tankının ne zaman ve nerede üretileceği. (Ama geçerken sektörde BMC’nin Karasu’daki araziye bugüne kadar on milyonlarca dolar harcadığının konuşulduğunu belirteyim. Görünen o ki, Karasu’ya yapılan yatırım havaya gidecek.)
Altay tankları Karasu’da üretilmeyecekse nerede üretilecek? Ve ne zaman üretilecek? Rusya-Ukrayna krizi veya savaşı bu sorunun güncelliğini artırdı…
Kaynağım, BMC’nin Yalova Organize Sanayi Bölgesi’nde arsa aldığını, otomotiv sektöründe yatırımın buraya yapılacağının konuşulduğunu söyledi.
Yalova ya da başka bir yer, taşınma BMC’nin sıfırdan yeniden başlaması anlamına gelir. Yeniden temel atılacak, Cumhurbaşkanı Erdoğan töreni şereflendirecek… Bu fabrikanın temeli daha önce atılmamış mıydı diye sorulmayacak mı?
BMC’ye Karasu meselesini sordum, uzun bir açıklama gönderdiler. Ben bu açıklamadan Karasu’daki fabrikadan vazgeçildiğini ya da vazgeçilmek üzere olduğunu çıkardım:
“Önceki yönetim döneminde, endüstri bölgesi olduğu için bu yatırımın Karasu’da yapılması düşünülmüş ve harekete geçilmiş. Ancak biz yeniden bir değerlendirme yapıyoruz, lojistik açıdan bizim için doğru bir yer mi anlamaya çalışıyoruz. Çünkü üretim proseslerimiz sebebiyle otomotiv ve savunma sanayine daha yakın olmamız gerekiyor. Ankara, Bursa, Sakarya üçgeni otomotiv ve savunma sanayi için en doğru alanlardan biri. Bizim daha verimli bir iş çıkarmamız için otomotiv ve savunma sanayi kümelenmesine yakın bir konumda olmamız çok kritik. O yüzden bu yatırımı Karasu’da yapmak en fizibıl olan çözüm mü değerlendiriyoruz. Henüz yatırımda çok erken aşamada olduğumuz için böyle bir stratejik karar değişikliğine müsait bir konumdayız. Yatırımı lojistik açıdan en doğru bir yerde yapmak üzere çalışmalarımız devam etmektedir.”
Savunma Sanayii Başkanlığı ile BMC arasında Altay tankının seri üretimine yönelik anlaşma 2018 yılında imzalanmıştı. Aradan 4 yıl geçti, değerlendirmeler sürüyor.
Bunu bir oranda aradan geçen sürede BMC’de yaşanan patron değişikliğine bağlayabiliriz. Bilindiği gibi BMC’yi Katarlı ortağıyla devletten 25 yıllığına alan Ethem Sancak ve Talip Öztürk geçen yıl şirketteki paylarını Tosyalı Holding’e devretti.
Tosyalı son dönemin en hızlı büyüyen şirketlerinden biri. Asıl işi demir çelik. Demir çelikte faaliyet gösteren çok sayıda özel sektör şirketi var, Tosyalı onların arasından sıyrılmasını, Azeri gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyan TANAP boru hattının ihalesini almasına borçluydu. Tosyalı bunu, TANAP için teklif ettikleri fiyatın rakiplerinin (Ki aralarında Borusan gibi çok köklü şirketler vardı) altında kalmasına bağlamıştı.
Tosyalı bu ihale sonrasında Cezayir’de 2 milyar dolarlık dev bir yatırım yaparak uluslararası demir çelik devine dönüştü. Bu arada Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, Türkiye Varlık Fonu’nun yönetim kuruluna girdi.
Uzmanlığı, ana işi demir çelik olan Tosyalı BMC’yi neden aldı? Tosyalı Holding, bu soruya yanıt olarak otomotiv ve savunma sanayinde de demir çelik kullanıldığına dikkat çekiyor…
BMC, İzmir’deki fabrikasında otobüs, kamyon ve zırhlı savunma aracı üretiyor. Otobüste asıl müşterisi belediyeler. Örneğin İstanbul Büyükşehir Belediyesi AKP’deyken buraya 375 adet otobüs satmışlardı. Bu ihalenin ilginç bir hikayesi var, daha sonra anlatacağım.
AKP’nin büyükşehir belediyelerinin büyük kısmını kaybetmesi sonrasında BMC’nin pazarı çok daraldı, şirket yeni dönemde İstanbul ve Ankara belediyelerine otobüs satamadı. Bu nedenle üretim adedinin çok azaldığı biliniyor.
BMC de bunu doğruluyor. Şöyle diyorlar: “Şirketimiz yurt içi ve yurt dışında başarılı bir şekilde operasyonlarına devam etmekte olup; bu yıl belediyeler tarafından gerçekleştiren sadece iki 2 ihaleye katılmıştır. Tamamen şeffaf bir şekilde yönettiğimiz bu süreç sonucunda da Ankara ve Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen bu ihalelerde verdiğimiz fiyat yeterli görülmediği için şirketimiz bu ihaleleri kazanamamıştır.”
BMC “Yurt içi ve yurt dışında başarılı bir şekilde operasyonlara devam ediyoruz” dese de otomotiv ölçek ekonomisi işidir. Az sayıda üretim yapan bir şirket nasıl ayakta kalacak?
“Kamyon işi var” diyeceksiniz. Ethem Sancak-Talip Öztürk döneminde kamyon üretimi için yapılan yatırımlara rağmen üretim adetlerinin otobüsten çok daha az olduğu biliniyor.
BMC’ye bunu da sordum. Kamyonda iç pazara değil ihracata odaklandıklarını belirttiler: “İspanya ve Hollanda gibi Avrupa Birliği üye ülkelerine kamyon ihracatımız başlamış olup, bayilik yapılandırmamız tüm hızıyla devam etmektedir. 2020’de toplam ihracat içindeki payı, adet olarak sadece yüzde 2 olan kamyon segmentinde, bu oranı 2021 sonunda yüzde 26’ya çıkarmış bulunuyoruz.”
Yazının sonunda Karasu’da kurulmak istenen fabrikanın nereye taşınacağı sorusuna dönelim.
“Ankara, Bursa, Sakarya üçgeni” ile kastedilen gerçekten Yalova mı? Tosyalı Holding daha önce Yalova IMES OSB’de 500 dönümlük arazide dev bir yatırım yapacağını açıklamıştı. Karasu’nun da taşınmasıyla burasının entegre bir tesise dönüştürülmesi düşünülüyor olabilir.
Altay tankı ve BMC konusu önemli, bu konuda biraz daha yazmak gerek.