Umudun tutsak edilemediği sergi

Umudun tutsak edilemediği sergi
Emekli Kurmay Albay İkrami Özturan’ın “Bir Özgürlük Davasının 11 Yılı” konulu anı sergisi, Balyoz Davasının 11 Yıldönümü olan 11 Şubat 2022 günü İstanbul/Kadıköy’de açıldı.

Küratörlüğünü E. Piyade Albay Haluk Aydemir’in yaptığı sergide kalabalık bir davetli grubu konuk edildi. Açış Konuşmasını yapan İkrami Özturan duygularını şöyle dile getirdi:

“Bugün gerçekten tarihi bir gün, bundan tam 11 yıl önce yine bir Cuma günü ‘Asrın İftirası’ olarak tanımladığımız Balyoz Davasının toplu tutuklama günüydü. İddianamenin okunması bitmiş, Savcı hepimizin tutuklanması yönünde mütalaasını vermiş ve mahkeme heyeti saat 15.50’de kararını vermek için ara vermişti. O gün bizlerle olan aileler de salonda mahsur kalmış, telefonlarımıza el konulmuş ve etrafımız robocop kıyafetli Jandarmalarla çevrilmişti. Olacakları anlamıştık. Yaklaşık beş saatlik bir aradan sonra saat 20.35’de mahkeme heyeti salona dönmüş ve bizleri topluca tutuklamıştı. Ertesi sabaha kadar işlemler sürmüş ve 12 Şubat sabahı tutukevlerine nakledilmiştik. Sonraki günlerde yaşananlarla birlikte kendime bu davanın 10 Yılında bir anı sergisi yapacağım diye söz vermiştim. Geçen sene 10 yıldı ancak pandemi nedeniyle olmadı ve bu sene kısmet oldu. Yine bir Cuma günüdeyiz ve tarihi bir olaya dair tarihi bir sözüm gerçek oldu. Bugün benim için sevinçli bir gün. Elbette bu salonda acı da var, hüzün de var. Ama biz o günleri yeniden hatırlayıp üzülmek için toplanmadık. Biz özgürlükle ilgili düşüncelerimizi, duygularımızı ve onun ne kadar kıymetli bir servet olduğunu bir kez daha hissetmek için bu sergiyi aracı kıldık. Bugün çok daha güçlü, çok daha inançlı ve çok daha bilinçli olduğumuzu kendimize bir kez daha ifade etmek için toplandık. “

kolajlar84.jpg

'Bu sergi 365 kişinin sergisi'

“Evet, bugün bu sergide özne benim ve bu bir İkrami Özturan Sergisi diye anılmakta. Aslında benim şahsımda365 kişini sergisi ve öyküsü. Ben bu sergiyi süratle bir Ahmet Yavuz, A.Feyyaz Öğütçü, Ferhat Çolpan, Bora Serdar, Ergün Balaban sergisi yapabilirim. Çünkü hepsinin o kadar güzel öyküleri var ki; ve şu an bu galeride gördüklerinizden çok daha özgün, çok daha kıymetli ve çok daha varlıklı öyküler onlar. Bugün bu öyküde benim adım var ama aslında 11 sene önce 365 kişinin elbirliğiyle yazdığı bir öykünün konuğusunuz. Ben onlar adına sizlere hoş geldiniz dedim…”

'Umut ve mücadele azmi tutsak edilemez'

İkrami Özturan konuşmasında içeride yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Evet, 11 yıl önce başlayan süreçte içeride üzüntü de yaşadık, acıyı da tattık. Ama çok güçlü duygularla dava ve kader arkadaşlığını da ve dostluğu da iliklerimize kadar hissettik. Umudun ve mücadele azminin tutsak edilemediğini ispatladık. Galeride temsil edilen demir parmaklıkların erimesi ve yerde yok olması işte o zamanki dayanma gücümüzü, masumiyetimizi, sabrımızı, mücadele azmimizi, vatan sevgimizi, sanata ve spora sarılmamızı temsil eder. Demir parmaklıkları eriten ve bize davayı kazandıran, o demir parmaklıkları eriten bunlardı işte. Biz böyle başardık.”

kolajlar78.jpg

Vefat edenler de anıldı

“Koca bir 11 yıl geçmiş. O zaman ziyaretimize gelen çocuklar şimdi evlendiler, anne-baba oldular. Bizler dede olduk. Ve bu süreçte kaybettiklerimiz de oldu. Hepsi gönlümüzde, kalbimizde yaşıyorlar.” diyen İkrami Özturan konukları vefat eden 14 general, amiral, subay ve astsubay için saygı duruşuna davet etti. Saygı duruşu esnasında konukları vefat eden dava arkadaşlarının tavanda aşağıya doğru asılı duran, bulutların arasında, martılarla, güvercinlerle süslenmiş üniformalı fotoğraflarına bakmaya davet etti.

'Bugün bize düşen İkrami Özturan gibi yaşamaktır'

Serginin konukları arasında bulunan Balyoz Davası sanıklarından E. Tümgeneral Ahmet Yavuz mikrofona davet edildiğinde duygularını şöyle paylaştı:

O gün gerçekten acı bir gündü. Duruşmalar sırasında bir tek şeye hayıflanmıştım. Bunu hiç söylemeyi tercih etmem ama burada söyleyeceğim. Kendime keşke şehit olsaydım da bunları görmeseydim dedim. Bunu tabii ki kendim için söylemedim. Oradaki kimseye acıdığım için de söylemedim. Oradakilerin hepsi Cumhuriyetçi insanlardı. Ama Cumhuriyetimizi katletmek üzere bu dava tertiplenmişti. Ki bunun tam bilincinde de değildim. Bizim kendi hatalarımız da dahil olmak üzere o noktaya gelinmişti. İşte buna hayıflandım.

Hapishanede bana en yakın olanlardan birisi İkrami Özturan’dı. Diğer arkadaşlarım da şu anda burada. Onlara en çok söylediğim şey “Biz kazanacağız” düşüncemdi. Biz kazandık ama ülkemiz kazanamadı. Ne bugün kazanca dönüştürülebildi, ne de ülkenin gidişatı değiştirilebildi, arkasından çok daha kötüleri geldi. 15 Temmuzları yaşadık ve bugünleri yaşıyoruz.

Bugün bize düşen İkrami Özturan gibi yaşamaktır. Kitaplarıyla, sanat ve kültür çalışmalarıyla kültürel hayatımızı zenginleştiriyor. Aramızda çok yetenekli arkadaşlarımız vardı. Herkes bir şeydi. Ama herkes sanatçı olamıyor.

Bunları hepimiz düşündük belki ama ifade eden hep İkrami Özturan oldu. Kendisini özellikle kutluyorum. Bu sergiyi tertiplediği için şükranlarımı sunuyorum. Bütün Balyoz sanıkları adına ve bu davadan mağdur olmuş T.C. Vatandaşları adına kendisini tebrik ediyorum.

'Bugün sergi salonuna girdiğimde gerçekten Hasdal'a girmiş gibi oldum'

İkrami Özturan’ın mikrofona davet ettiği isimlerden birisi de sanıklardan E. Deniz Kur. Albay Bora Serdar’ın eşi ve Vardiya Bizde Platformunun üyelerinden Melek Serdar’dı. “Çok etkilendim. O zaman yapmamız gereken neyse onu yaptık. Eşlerimiz tutukluydu. Her yerde her şekilde hak aramaya çalıştık. 11 sene geçmiş. Bir on sene daha geçse de biz adaleti arıyoruz ve arayacak gibiyiz maalesef. Bugün olsa bazı mücadeleler için biz yine sahaya çıkmak zorunda kalabiliriz. Ben çok duyguluyum. Bugün sergi salonuna o demir parmaklıklardan girerken gerçekten Hasdal’a girmiş gibi oldum…”

kolajlar81.jpg

Yarbay Ali Tatar'ın doğum günüydü

Sergi günü olan 11 Şubat, aynı zamanda merhum Yarbay Ali Tatar’ın doğum günüydü. Konuklar arasında bulunan eşi Nilüfer Tatar “İçerdekiler içeride, dışardakiler dışarıda hala hayatlarına devam ediyorlar. Ben bugünlerin biteceğine biliyorum. Büyük bir ailem var bunu biliyorum. Sizinle olduğum için çok mutluyum” dedi.

Sanatçı konuklar

Sergiye müzik, tiyatro, dans, edebiyat alanlarından, sanat derneklerinden çok sayıda konuk katıldı. Onlar arasında yer alan “Yorgunum dostlarım, yorgunum artık” ve “Baharı beklerken ömrüm kış oldu” gibi şarkıların söz yazarı Bestekâr/Şair Sami Derintuna da sergiye şiirlerle katkı sağladı. Okuduğu “Ben askere laf söyletmem” ve M. Kemal Atatürk’ün ağzından Türk Milletine hitaben yazdığı şiirler çok beğeni topladı.

Yine konuklar arasında yer alan Tiyatro ve Sinema Sanatçısı Çağlar Çorumlu da “ Artık barış içinde huzur içinde bir arada yaşayabildiğimiz, birbirimizi üzmeden anlayabileceğimiz sanatla uğraşacağımız güzellikler yaratacağımızı bir dünyada yaşamak istiyoruz “ diyerek geleceğe dair arzusunu dile getirdi.

Son kez söz alan Küratör Haluk Aydemir serginin konseptini ve özelliklerini konuklarla paylaşarak bilgi verdi. Sergide yer alan toplam 23 adet resim, 71 adet görsel, 24 adet belge, 46 adet mektup/kartpostal ve 23 adet objenin dava sürecine göre nasıl oluşturulduğunu belirtti.

Kadıköy Acıbadem Mahallesindeki anı sergisi, normalde 22 Şubat 2022 tarihine kadar halkın ziyaretine açık olması planlanmışken gördüğü yoğun ilgi nedeniyle süresi uzatıldı. Sergiye Harbiye Devre Grupları, Sivil Toplum Kuruluşları ve medyanın yanı sıra çok sayıda sivilin katılması dikkat çekti. Sergiye İstanbul’da yaşayanların yanı sıra Edirne, Bolu, Ankara vb. illerden gelen ziyaretçilerin varlığı da dikkat çekti