Türkiye'nin sinema hafızası yok olma tehlikesi altında
Milli Saraylar'a bağlı Resim Müzesi, Beykoz Cam ve Billur Müzesi, Saray Koleksiyonları Müzesi, Aynalıkavak Musiki Müzesi, Dolmabahçe Saat Müzesi ve Ankara Palas’ta sergilenen veya depolarda muhafaza edilen tarihi eser ve objelerin kurum muhasebe kayıtları dışında ayrı kayıtlarının tutulduğunu belirleyen ve binlerce eserin kayıtlarda bulunmadığını belirleyen Sayıştay bu kez de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversite'ndeki ihmal skandalını raporlaştırdı.
Karar'ın haberine göre, üniversitenin Balmumcu yerleşkesinde bulunan Prof. Sami Şekeroğlu Sinema-TV Uygulama ve Araştırma Merkezi’ndeki Türk sinemasının erken dönemine ait en kapsamlı film arşivinde tarihi ve sanatsal değere sahip film, sinema makine ve ekipmanları, tarihi afişler, fotoğraf, slayt, senaryo ve yönetmen notlarının son derece ilkel koşullarda tutulduğu, bir kısmının bozulduğu ve arşivin bulunduğu binanın yıkılma tehlikesi taşıdığı tespit edildi.
Bütün arşivin yok alma tehlikesi var
Merkezde, 10 bine yakın film bulunduğu belirtilerek “Bunların 6 bin 11 adedi yerli filmdir. Nitratlı filmler 2 bin 335 adettir ve diğer filmlere göre daha özel koşullarda saklanmaları gerekmektedir” denildi.
Yasal düzenlemelere göre gerek üniversitenin gerekse Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın söz konusu eserlerin güvenliği ve tahliyesi ile ilgili sorumluluk altında olduğuna dikkat çekilen Sayıştay raporunda “Türkiye’nin sinema belleği niteliğindeki söz konusu eserlerin tahliyesi geciktikçe eserler deforme olmakta, riskli bir yapı içerisinde tutulduğundan tamamının yok olması tehlikesi ortaya çıkmaktadır. Üniversitenin Sinema-TV Uygulama ve Araştırma Merkezindeki Türk Sinemasının hafızası niteliğindeki film arşivi ile diğer eser ve taşınırların elverişli saklama koşullarında muhafazası ile uzman raporlarındaki önerilerin ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiği değerlendirilmektedir” ifadeleri yer aldı.
Paslı kutularda tutulan bazı filmler zarar gördü
Sayıştay raporunda 2019 yılında deprem riski taşıdığı tespit edilen yerleşkenin tamamen boşaltılması ve arşivin taşınması öncesinde merkezin durumunun tespiti için Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, RTÜK, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı ve İstanbul Üniversitesi’nden görevlendirilen 6 uzmanın 2021 yılı başında düzenlediği rapora da yer verildi.
Bu raporda nitratlı ve diğer filmlerin saklama koşullarının elverişsiz olduğu, arşiv depoları dışındaki filmlerin toz ve atıklarla iç içe gelişigüzel kalorifer dairesi gibi yerlerde yığıldığı, bir kısmının paslı kutularda bulunduğu ve zarar görmüş olduğu belirlendi. Film dışı görsel arşiv malzemelerin bir kısmı tasnif edilmemiş halde ve çeşitli kutularda karışık şekilde muhafaza edildiği, uygun saklama koşullarının bulunmadığı, merkezde yer alan koleksiyonların kültürel ve eğitsel miras olarak araştırmacıların kullanımına sunmak amacıyla standartlara uygun bir kataloglama veya arşivleme sisteminin ve bir koleksiyon yönetim programının bulunmadığı da kaydedildi.
Arşivin olduğu merkeze izinle girilebiliyor
Sayıştay raporunda Balmumcu yerleşkesinin can ve mal güvenliği açısından boşaltılması, bu süreçte akademik, idari personel ile öğrencilerin binalara alınmaması ve uzaktan çalışması gerektiğinin 7 Temmuz 2021’de merkez müdürlüğüne bildirildiği kaydedildi.
30 Ağustos 2021 tarihinden itibaren merkeze girişlerin rektörlükten izin alınarak yapıldığı, arşiv personelinin film arşivinin rutin bakımı için pazartesi günleri binaya girdiği ve minimum sürede gerekli kontrolleri yaparak binadan çıktığı anlatıldı.