Zeren'in KYK yurdundaki feci ölümünde kamu görevlilerine 2 yıl sonra dava açıldı
Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin duruşma salonunda, Serpil ve Akın Ertaş çifti, kızları Zeren’in ölümünün üzerinden geçen iki yılın ardından bir kez daha müşteki sıralarındaydı. Ancak bu kez, adaletin tecelli etmesini bekledikleri sanık sandalyeleri boştu.
Adnan Menderes Üniversitesi son sınıf öğrencisi Zeren Ertaş’ın, 25 Ekim 2023 gecesi Güzelhisar KYK Kız Öğrenci Yurdu’ndaki asansörde sıkışarak can vermesiyle başlayan hukuk mücadelesi, özel sektör çalışanlarının yargılandığı ilk perdenin ardından, şimdi kamu bürokrasisinin yargılandığı ikinci perdeyle devam ediyor. Ancak mahkeme salonundaki tablo, acılı bir ailenin beklentisi ile yargı sisteminin hızı arasındaki uçurumu gözler önüne seriyor.

KAMU DENETİMİNİN YARGIDAKİ SINAVI
Davanın bugünkü oturumu, asansörün bakımını yapan özel firma çalışanlarını değil, o asansörün güvenliğinden idari olarak sorumlu olan kamu görevlilerini kapsıyordu. Dönemin Gençlik ve Spor İl Müdürü C.F., Yurt Müdürü E.Ç. ve diğer yetkililer M.B., A.K. ve M.Y. hakkında "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Söz konusu kamu görevlileri duruşmaya katılmazken, mahkeme heyeti, sorumluluğun teknik detaylarını belirleyecek olan kritik bilirkişi raporunun henüz dosyaya ulaşmadığını bildirdi. Bu teknik gecikme, davanın 12 Şubat 2026 tarihine, yani olayın üzerinden neredeyse 2,5 yıl geçecek bir tarihe ertelenmesine neden oldu.

Hatırlanacağı üzere, olay gecesi 16 kişilik asansöre 16 öğrenci binmiş, kabin aniden aşağı kaymaya başladığında panikleyen Zeren Ertaş çıkmak isterken duvarla kabin arasına sıkışarak hayatını kaybetmişti.
ÖZEL SEKTÖR DAVASINDA 'GELECEK' İNDİRİMİ
Kamuoyunun yakından takip ettiği davada, hukuki sürecin ilk aşaması özel firma yetkilileri üzerinden yürümüştü. Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesi, asansör bakım firması sahibi Mustafa Büyükyapıcı’ya önce 6 yıl 8 ay hapis cezası vermiş, ancak sanığın "geleceği üzerindeki etkileri" göz önüne alınarak bu ceza 5 yıl 6 ay 20 güne indirilmişti.

Aynı davada yargılanan mühendisler H.T., R.A. ve U.İ. ise 2 yıl 11’er ay hapis cezası aldıktan sonra tahliye edilmişti. Bir üniversite öğrencisinin hayatını kaybettiği olayda, teknik sorumluların "iyi hal" ve "gelecek kaygısı" indirimleriyle tahliye edilmesi, ailenin kararı İstinaf Mahkemesi’ne taşımasına neden olmuştu. Şimdi ise gözler, asansörün denetiminden sorumlu olan devlet memurlarının yargılandığı süreçte.
Zeren Ertaş davasında yeni gelişme: Savcıdan beraat eden sanık için tutuklama talebi
BİR AİLENİN ADLİYE MESAİSİ
Duruşma salonundaki bekleyiş, Ertaş ailesi için sadece hukuki bir prosedür değil, tekrarlayan bir travmaya dönüşmüş durumda. Baba Akın Ertaş, mahkeme heyetine, "Artık sonuç almak istiyoruz. Bize devletin de adaletin de sahip çıkmasını bekliyoruz. Buraya gelip gitmek bize acı veriyor" sözleriyle seslendi.
Anne Serpil Ertaş ise sürecin uzamasının yarattığı psikolojik yükü şu ifadelerle dile getirdi:
"Her geldiğimde duruşma ileri bir tarihte erteleniyor. Çok yoruldum. Artık bu durumu kaldıramıyorum."
Ertelemeler, rapor bekleyişleri ve sanıkların yokluğu arasında sıkışan dava, Zeren Ertaş’ın ölümünün ardındaki ihmaller zincirinin kamu tarafındaki halkasını aydınlatmak için 2026 kışını bekleyecek.
Anne Serpil Ertaş, duruşma çıkışında adliye koridorlarında yankılanan talebini tek bir cümleyle özetledi:
"Suçluların bir an önce en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum."
Kaynak:Demirören Haber Ajansı (DHA)