Zarrab'ın tanık olduğu davada ikinci hafta - Canlı Blog

Zarrab'ın tanık olduğu davada ikinci hafta - Canlı Blog
Reza Zarrab'ın tanık olduğu davada ikinci hafta başladı. Zarrab bu duruşmada da hayali ihracatı anlattı ve Türkiye'de hapisten rüşvet vererek kurtulduğunu söyledi.

Halkbank eski genel müdür yardımcısı Hakan Atilla'nın tek başına yargılandığı davada Reza Zarrab tanıklığa devam. Zarrab tanıklığının 4. gününde savcı tarafından doğrudan sorgulandı. Duruşmada yeni ses kayıtları delil olarak mahkeme dosyasına eklendi. Bunlar arsında Erdoğan'la irtibat kurmaya çalıştığı iması da bulunuyor.

Zarrab 4. günde  yeni sistemini anlattı. Bununla beraber yaşadığı sorunları ve yaptığı hatları da bu duruşmada dile getirdi.

Courthouse News muhabiri Adam Klasfeld mahkeme salonunda yaşanan gelişmeleri anbean aktardı.

(Çevirmen- Sebla Küçük)

00:41 Yarınki duruşma 17:15'te başlayacak, 23:30'da sona erecek.

00:40 Yargıç Berman: Bugünlük bu kadar. İyi ilerleme kaydettik.

00:13 Bir dizi Türkçe ses kaydı dosyası, delil dosyasına eklenecek. Salonda Türkçe ses kayıtları dinletiliyor.

00:08 Savcı, daha önce delil olarak sunulan tapelere ait ses kayıtlarını dinletmek istediğini söylüyor. (Bu tapeler, konuşma dökümlerinin İngilizce çevirisiydi.)

23:58 Zarrab yine şema çiziyor ve bunu jüri üyelerine açıklıyor.

23:57 Zarrab yeniden kürsüde. SWIFT mesajlarının mekanizmada nereye oturduğunu anlatıyor.

23:41 Oturuma kısa bir ara veriliyor. Ardından Zarrab, bahsedilen SWIFT mesajlarının, tüm bu ticaret mekanizmasında nereye oturduğunu anlatacak.

23:40 Savcılar, bu işlemi dava konusuna bağlamak için ABD'li bankaya uzanan döngüyü tamamlamak zorunda. Bu işlemde İran parası kullanılmışsa, kapanış konuşmasında bu konu gündeme gelecek. Belgeler açıklandığında konu daha iyi anlaşılabilir.

23:37 Savcılar, bir Şangay bankası, bir Dubai bankası ve Londra merkezli Standard Chartered bankası arasındaki 45 bin dolarlık bir işleme ait belgeyi delil olarak sunuyor. İşlemde bir İran bankası da varsa, savcılar için ciddi bir delil olacak.

23:25 Zarrab, Dubai merkezli Rostamani Exchange şirketinin de adının yer aldığı bazı kayıtları doğruluyor. Yargıç Berman, bu kayıtlardan en sonuncusunu delil dosyasına ekliyor.

23:21 Zarrab, Centrica Dubai adlı bir şirketten bahsediyor.

23:11 Hesap çizelgeleri okunuyor, bunların nasıl kullanıldığı anlatılıyor.

23:10 Bu kayıtlar Euro cinsinden yapılan işlemlere ait. Yani teknik kanıtlar sunuluyor. Bir süre daha bunları izleyeceğiz gibi görünüyor.

23:00 Zarrab, ABD'de tutuklu olduğu sırada "dışarı çıkmak için yalan söylemek zorundayım" dediği telefon görüşmesini "Ahad" adlı bir kişiyle yapmış. Ahad, Reza'nın bir dostu, avukatı veya danışmanı olabilir. (soru: Royal Denizcilik'in ortaklarından Ahad Khabaztamımı olabilir mi?)

22:57 Genellikle davalarda bu deliller, savcı tarafından karardan önceki kapanış konuşmalarında, tanık ve sanık ifadeleriyle birlikte tabloyu netleştirmek amacıyla değerlendiriliyor.

22:56 E-postada Sermayeh Bankası'na ait hesap özeti yer alıyor.

22:53 E-postalar art arda delil dosyasına ekleniyor. Bunlardan biri 28 Ekim 2014 tarihli bir e-posta.

22:53 "Mars" adlı bir değerli metal şirketinden bahsediliyor. Şirketin Halkbank'ta hesabı bulunuyor.

22:44 Şimdi de bir e-posta delil olarak sunuluyor. Konu satırında "SWIFT" yazıyor.

Zarrab: Bu, banka şubeleri arasında bir tür mesajlaşma.

Muhabirin yorumuna göre, İran'a yönelik yaptırımlar açısından bu önemli.

22:38 Yeni bir delil: Sermayeh Exchange bankasından Ali Zadeh adlı bir kişiden gelen e-posta.

22:36 Zarrab, Sermayeh Exchange adlı İran bankasıyla ilişkili işlemlerden bahsediyor.

22:33 Yeni deliller dosyaya ekleniyor.

22:27 Zarrab: İşimi eski usulde sürdürdüm... Altın ve gıdayla.

22:26 Soru: Ali Fuat'a hiç rüşvet verdiniz mi?

Zarrab: Ali Fuat'a hiç rüşvet teklif etmedim, o da öyle bir şey istemedi.

22:25 Zarrab: 17 Aralık'tan sonra hiçbir Halkbank çalışanına rüşvet vermedim.

22:21 Zarrab serbest bırakıldıktan sonra, insanlar artık onun gıda ticareti yaptığına inanmayacaktı.

22:20 Zarrab, "serbest bırakıldıktan sonraki dönemde, gıda ticaretini yapan bir şirketin sahibi olarak görünmem uygunsuz olacaktı" diyor.

22:17 Zarrab, 28 Şubat 2014'te serbest bırakılmıştı. Ali Fuat ile görüşmesi, bundan birkaç ay sonra gerçekleşti.

22:16 Zarrab, Ali Fuat adlı bir kişiyle yaptığı görüşmeden bahsediyor.

22:15 Duruşma tekrar başladı

20:50 Duruşmaya öğle arası verildi.

20:45 Zarrab, serbest kaldıktan sonra işleri yeniden başlatmak için Halkbank'ın yeni genel müdürü Ali Fuat Taşkesenlioğlu ile irtibat kurduğunu söylüyor.

20:40 Zarrab, Türkiye'de mali şube tarafından tutuklandığı dönemi anlatıyor.

Zarrab: Avukatlarım geldi, konuştuk ve serbest bırakıldım. Soru: (Serbest kalmak için) herhangi bir ödeme yaptın mı? Zarrab: Evet. Soru: Bu ödemeler rüşvet niteliğinde miydi? Zarrab: Kısmen.

Zarrab, serbest bırakıldıktan sonra Halkbank'a gittiğini anlatıyor.

Soru: Halkbank'ta kiminle görüştünüz?

Zarrab: Halkbank Genel Müdürü ile. Süleyman Aslan'la değil, görevi ondan devralan kişiyle.

Soru: Türkiye'de hiç hapse atıldın mı? Zarrab: Evet, tutuklanarak cezaevine gönderildim... Evet, serbest bırakıldım.

20: 37 Görüşme kaydında Zarrab, "Kardeşim, başka yolu yok. Mevzuat öyle diyor" diye konuşuyor. Zarrab, ifadesinde "Abdullah'a bu kararı kendim vermediğimi anlatmaya çalışıyorum" diyor.

Soru: Bahsettiğin mevzuat nedir? Zarrab: Ambargonun getirdiği düzenlemelerden bahsediyorum. Soru: Hangi ambargo. Zarrab: ABD'nin ambargosu ve yaptırımları.

Savcı, öğle yemeği arası verilmesini istiyor. Yargıç Berman, 10 dakika daha devam edilmesini istiyor.

20: 35 Soru: Bankada bu konuyla ilgili kimlerle konuştun?

Zarrab: Daha önce Süleyman Aslan'la konuşmuştum... ayrıca Hakan Atilla ile de konuşmuştum.

20:34 Zarrab: Ben "Gümrük beyannamesinde Dubai üzerinden transit görünmesi lazım" diyordum.

20:30 Zarrab'a göre görüşmede Atilla'nın evrakla ilgili bir sorunu çözdüğünden bahsediliyor. Zarrab "Bir sorun vardı ama halledildi" diyor. Zarrab altınların nihai varış yerinin İran mı, Dubai mi olacağı henüz belli olmadığı için, evrakta varış yerinin belirtilmesi gerektiğini söylüyor

20:24 Yine Türkçe bir telefon görüşmesi kaydı dinletiliyor. (Bu kayıt da erişime açılacak.)

20:20 Soru: Peki gerçekte altınları hangi ülkeye gönderiyordunuz?

Zarrab: Gerçek ticarete konu olan altının tamamı, Birleşik Arap Emirlikleri'ne ihraç ediliyordu.

20:10 Gümrük formunda geçen "Sermayeh Exchange" adlı bir "paravan şirketten" bahsediyor. Yine bir gümrük formu, "Birleşik Arap Emirlikleri" yazıyor. Fatura tarihi 08/03/2012

Başka bir gümrük formu. "Varış yeri: İran" yazıyor. Belge tarihi: 21/02/2013.

20:07 Başka bir gümrük beyanı belgesi, delil dosyasına giriyor. Zarrab, belgedeki alanları tek tek açıklıyor.

20:05 Banka Keshavarze adlı bir İran bankasından söz ediliyor.

20:01 Soru: İşlemi kapatmak için neden evrak gerekiyordu? Zarrab: Halkbank'taki hesabıma gelen tüm işlemlerin tek tek kapatılması gerekiyordu. Altın ticaretiyle ilgili olan işlemlerin kapatılması için de altın ticaretine ilişkin evrak gerekliydi.

19:50 İhtiyaç molası bitti. Oturum devam ediyor. Yine bir telefon görüşmesine ait ses kaydı dinletiliyor.

19: 37 Başka bir tape delil dosyasına giriyor. Devamı birazdan geliyor. 2 dakika ara veriliyor.

19:36 Soru: Hem altın hem de gıda sistemini kullandığınız oldu mu hiç? Zarrab: Elbette.

19:33 Zarrab, kayıtta Aslan'a vereceği rüşvetlerden bahsedildiğini söylüyor.

Happani: Ne kadar göndereceksin?

Zarrab: Gıda için falan ne kadar göndermişiz, ona bak. Toplamda ona göre bir şey hesaplayıp gönderelim.

Zarrab: Burada diyorum ki, Süleyman bankada en tepedeki kişi ve bankadan sorumlu olduğu için işle ilgili tüm yetki onda.

19:22 Savcı Zarrab'dan, bir telefon kaydını (Türkçe) doğrulamasını istiyor. Zarrab: Evet, konuşma bu şekilde oldu efendim. Zarrab, burada, Abdullah Happani ile Halkbank'tan gönderilen paralarla ilgili konuştuğunu söylüyor. Kayıt dinletilecek ve delil dosyasına eklenecek.

19:18 Zarrab, ifadesi boyunca bu gıda sevkıyatı işlemlerinin sahte olduğu sürekli tekrarlıyor.

19:15 Savcı: Bu evrakta doldurulan alanlara bakalım. "Nihai varış yeri": İran

Zarrab: Ben veya benim şirketlerim İran'a hiç gıda göndermedi.

19:11 Zarrab ile Atilla arasında doğrudan bir görüşme. Atilla, gıda sevkıyatı kayıtlarının inandırıcılığı konusunda endişeli; Zarrab ise yüklenen miktarların gemilerin hacmine eşit olduğunu söylüyor. Zarrab, "Atilla, evrakların daha dikkatli hazırlanması gerektiğini söylüyor" diyor.

Yeni bir delil: Zarrab, belgeyi doğrulayarak "Bu bir gümrük beyanı, efendim" diyor.

Dubai'de verilen gümrük çıkış belgesi.

19:03  Zarrab'ın dört gündür süren ifadesinde ilk kez bu kadar uzun süre Atilla'dan bahsediliyor. Zarrab, Atilla'nın da bu işin ne kadar içinde olduğunu anlatmaya çalışıyor. Önceki günlerde Atilla her adı geçtiğinde sessizce kafasını sallıyordu.

19:00 Zarrab, Aslan'ın "Sen Hakan Bey'i dinle, bir şey olursa o zaman konuşuruz." dediğini anlatıyor. Zarrab, "Volgum" adlı gıda şirketinden bahsediyor. Zarrab, Atilla'nın Volgum'u anlamadığını söylüyor. "Hakan Atilla, Volgum'un altın ticaretinde kullanıldığını sanıyordu çünkü şirket başlangıçta bu amaçla kurulmuştu... Ancak daha sonra gıdaya dönmüştü."

Soru: Atilla'ya yanıt olarak ne dediniz?

Zarrab: "Hakan Bey, biz onu değiştirdik" dedim.

18:58 Zarrab, alt kademedeki banka çalışanları, Dubai'den İran'a giden sahte buğday sevkıyatlarını fark edince, Hakan Atilla ile konuştuğunu anlatıyor. Zarrab, "Dubai'de buğday yetiştirilmiyor" diyor. İfadesi, Atilla'nın "geri plandaki iş bitirici" olduğu iddiasını destekliyor.

18:52 Zarrab'ın ifadesine göre, evraklarda altın işlemleriyle gıda işlemleri birbirine karıştırılmış.

18: 49 Zarrab, altın ve gıda ticareti için Halkbank'a ödediği komisyonları anlatıyor. "Ödediğim en yüksek komisyon oranı yüzde 1."

18:44 Zarrab iki evrakta hata yaptığını anlatıyor. Birincisinde, rakamı fazla yazmış. Zarrab: İkinci hatayı buğday sevkıyatında yaptık. Menşe belgesine "Dubai" yazdık. Soru: Nasıl bir hata bu yani? Zarrab: Dubai'da buğday yetiştirilmiyor.

18:40 Zarrab: Halkbank'ta ne kadar çok İran parası olursa, benim için o kadar iyiydi.  Ancak belge istendiği zaman işler karışıyor. "Süleyman Bey de bu belgelerin neden istendiğini anlamıyor." Aslan meseleyi hemen çözeceğini söylüyor.

18:40 Zarrab: "Rakiptik diyorum çünkü onlar da işlerinde Halkbank'tan gelen İran paralarını kullanıyordu. Yani benim Halkbank'tan alıp kullanabileceğim para tutarının azalmasına neden oluyorlardı."

18:35 Soru: Ne demek istiyorsunuz?

Zarrab: Onlarla rakip değildik, çünkü onlar gerçekten gıda sevkıyatı yapıyordu ama biz yapmıyorduk.

18:32 Bu şirketle ilgili sorular soruluyor:

Soru: Şirket sizin rakibiniz miydi?

Zarrab: Hem evet, hem hayır.

18: 32 Zarrab ifadesinde, Bunghi adlı bir nakliye şirketinden bahsediyor.

18:30   Soru: Neden alamıyordunuz?

Zarrab: Çünkü fiili olarak gıda veya ürün gönderilmiyordu. Ortada bir ürün yoktu.

18:28 Soru: Gemilere gıda yüklemeden muayene belgelerini nasıl alıyordunuz?

Zarrab: O dönemde muayene belgelerini zaten alamıyorduk.

18:26 Zarrab'a göre, İran'a giden gemilerin tonajı çok düşüktü. Büyük tonajlı gemiler de dikkat çekebilirdi.

Soru: Dikkat çekse ne olur ki?

Zarrab: Çünkü aslında gıda ürünü sevkıyatı gerçekleşmiyordu.

18:25 Zarrab, Aslan'a yanıt olarak, isterse işlemleri 5 milyon dolarlık parçalar halinde yapabileceğini söylüyor.

Aslan: Öyle daha iyi olur.

18:23 Aslan'dan Zarrab'a mesaj: "Bu toplamlar, gerçek gıda ihracatı için uygun olmayabilir."

Soru: Aslan sizce burada ne demek istiyor?

Zarrab: Demek istediği şu: İran'dan havaleyle gönderilen tutar... Meblağ çok büyük olduğundan, gıda ticareti için gerçek bir meblağa karşılık gelmiyor

18:16 Daha önce de sözü geçen, Zarrab ile Aslan arasındaki konuşmadan bahsediliyor. Konu yine gıda ticareti mekanizması. Bazı rakamların gıda ticareti için çok yüksek ve inandırıcılıktan uzak olduğundan söz ediyorlar.

18:15 Zarrab koyu renk bir ceket ve beyaz gömlek giyiyor. Bugün savcı doğrudan sorgusuna devam edecek.

18:13 Reza Zarrab geldi, tanık kürsüsünde yerini aldı

18:10 Jüri üyelerinden biri hala gelmedi, mahkeme onu bekliyori

17:55 Bekleyiş sürüyor. Zarrab hala gelmedi, herhangi bir açıklama da yapılmadı.

17:40 Yargıç Berman, salondaki avukatlardan ve izleyicilerden yerlerini almalarını istiyor. Duruşma başlamak üzere. Zarrab henüz salonda değil.