TÜBİTAK'ın Başuzmanıydı... 'Siyanürlü' Ölümde Sır Perdesi Aralandı
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Malzeme Enstitüsü Sensör Teknolojileri Proje Grubu'nda başuzman araştırmacı olarak görev yapan UNESCO ödüllü Doç. Dr. Dilek Dündar Erbahar'ın (40) İstanbul'un Tuzla ilçesindeki evinde ölü bulunmasına ilişkin soruşturma tamamlandı. Şüpheli ölümdeki sır perdesi iki yıl sonra aralandı.
Önce böcek ilacı sonra siyanür içti
Sabah gazetesinin haberine göre; İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturmada; TÜBİTAK'ta zehirli gaz sensörleriyle ilgili çalışmalarda bulunan bilim insanı Erbahar'ın önce böcek ilacı, sonrasında siyanür içerek yaşamına son verdiği iddiası ortaya atıldı.
Erbahar'ın evinde bulunan ve boşanma aşamasında olduğu iddia edilen eşine hitaben yazdığı değerlendirilen "Seni çok seviyorum" notu ise intihar ihtimalini güçlendirdi. Erbahar'ın notta tam 27 kez 'çok' kelimesini kullanması dikkat çekti. Sosyal medyada pekçok kişi konunun bir "şüpheli ölüm" olabileceği yazıldı.
"Her türlü zehirli maddeye ulaşması mümkün"
Soruşturma kapsamında Dilek Dündan Erbahar'ın eşi Doğan Erbahar'ın ifadesi alındı. Doğan Erbahar olay günü eşine ulaşamadığını, yakınlarına haber verdiğini ve kayınvalidesinden ölüm haberini aldığını söyledi. Eşinin TÜBİTAK'ta çalıştığını ve her türlü zehirli maddeye erişmesinin mümkün olduğunu belirtti.
Dilek Dündar Erbahar'ın bilgisayarında yapılan incelemede herhangi bir şüpheli duruma rastlanılmadığını kaydeden savcılık, evindeki cam kavanozda siyanür bulunduğunu belirtti.
Otopsi raporuna göre siyanür zehirlenmesi sonucu öldüğünün anlaşıldığını ifade etti. Erbahar'ın eşiyle boşanma aşamasında olması, evinde bulunan maddenin siyanür olması ve TÜBİTAK'ta çalışıyor olmasının birlikte değerlendirildiğinde ölümünde herhangi bir kişiye atfedilebilecek kasıt yada kusurun dosya kapsamında bulunmadığı ifade edildi. Erbahar'ın intihar sonucu öldüğünü değerlendiren savcılık takipsizlik kararı verdi.
Kaynak:Halk TV Haber Merkezi