Reza Zarrab davasında yeni gelişme: Hassas tanık kim?
ABD'deki Reza Zarrab davası Türkiye'nin kilitlendiği gündem maddelerinin başında geliyor. Sanık olan Zarrab, itirafçı olarak tanık mı oldu? Zarrab davası nereye uzanacak? Soruların ardı arkası kesilmiyor...
Hürriyet gazetesinden Cansu Çamlıbel, davayı yakından takip eden muhabirlerden biri ve davayla ilgili yeni gelişmeleri bugünkü köşe yazısında gündeme getirdi.
ABD-TÜRKİYE İLİŞKİLERİNE BAKAN KURUMLAR KAYGILI
Çamlıbel, Vaşington'daki Türkiye-ABD ilişkilerine bakan kurumlardaki birimlerin, Reza Zarrab davasının başlamasıyla birlikte iki ülke arasındaki ilişkilerin özellikle de "Gülen komplosu ABD'ye taşındı" söyleminden etkilenmesinden çekindiklerine yazısında dikkat çekti ve şöyle dedi:
"Ankara’nın Amerikan hukuk sistemini hedef alan bir tavır içinde olmasının ABD Kongresi’nde zaten hakim olan Türkiye karşıtı zeminde Türkiye’ye karşı yaptırımların gündeme alınmasını tetiklemesinden endişe ediliyor."
BİZ BU HİKAYEYİ DAHA ÖNCE DUYDUK
AKP iktidarının "ABD Komplosu, "darbe teşebbüsü" gibi sözlerin ABD'de bir etki yaratmadığını, aksine ABD yönetiminin bu tür iddialara gizliden verdiği yanıtların, açıktan söylendiğine dikkat çelen Çanlıbel, ABD Dışişleri Sözcüsü Heather Nauert’in sözlerinin de "Biz bu hikayeyi Türkiye’den daha önce de duyduk" durumunda olduğunu söyledi.
ABD YARGISINDAN TÜRK TARAFINA CEVAP
Çamlıbel'e göre Nauert'in açıklamasından çok, Zarrab davasının hakimi Richard Berman ile New York Güney Bölgesi Başsavcı Vekili Joon H. Kim’in açıklama yapması önemli. Başsavcı vekili Kim'in, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kendisi ve eski Başsavcı Preet Bharara hakkında soruşturma açmasını "gülünç" olarak nitelendirdiğni hatırlatan Hürriyet muhabiri, savcı Kim açıklamasına yer vererek bunun ne anlama geldiğini şu ifadelerle anlattı:
"Amerikan Adalet Bakanlığı'na, mahkemelerine ve benim ofisime Gülencilerin sızdığı iddia edilen açıklamalar yapıldı. Bunlar saçma iddialar’ diye de ekledi. Berman, bilgi almak için mahkemenin yeminli Türkçe tercümanlarına dahi ulaşmaya çalışanların olduğuna dikkat çekerken isim vermeden Türk tarafını ima etmiş oldu"
ZARRAB'IN SAVCIYLA İŞBİRLİĞİ
ABD Adalet Bakanlığı’na bağlı Federal Cezaevleri Bürosunun internet sayfasındaki resmi kayıtlarında 8 Kasım tarihinde cezaevinden tahliye edildiği bilgisinin çıkmasından bu yana, Reza Zarrab’la ilgili sağlığının iyi olduğunun ötesinde bir bilgiye ulaşamadığına dikkat çeken Cansu Çamlıbel, "Zarrab’ın o günden bu yana gerçekleşen iki ara duruşmaya da gelmemiş olması, dahası artık mahkeme dökümanlarında sadece Hakan Atilla’nın isminin geçiyor olması savcılık makamıyla işbirliği yapmaya başladığı şüphelerini kuvvetlendiriyor" diye yazdı.
HASSAS TANIK KİM?
Çamlıbel'in köşe yazısının başlığına aldığı konu ise, yazısının da en ilgi çekici kısmı. Çünkü, Türkiye basınında da Reza Zarrab'ın sanıklıktan tanıklığa geçtiği bir süredir yazılıyor. Bununla ilgili hem Halk TV haber bültenlerinde, hem de HalkTV.com.tr internet adresinden gelişmeleri bizlerde aktardık. Çamlıbel'de bu konudaki bir ayrınta dikkat çekti.
ATİLLA'NIN AVUKATI İSMİ BİLİYOR
"Yani soru şu; Zarrab aslında haftalardır savcılık makamıyla işbirliğinde bulunup bilgi paylaşıyor olabilir mi? Teknik olarak mümkün. Bu yöndeki şüpheleri körükleyecek yeni bir gelişme dünkü ara oturumda yaşandı. Hakan Atilla’nın avukatlarından Cathy Fleming, hassas bir hükümet tanığının kimliğinin kendileriyle paylaşıldığını ancak mahkemenin gizlilik kararı nedeniyle bu ismi müvekkiliyle dahi paylaşamadığını söyledi."
ABD YARGISINA SİYASİ MÜDAHALE OLUR MU?
Başkan Donald Trump’ın Başsavcı Bharara’yı kovması ve Trump’ın yakın dostlarından eski New York Belediye Başkanı Rudolph Giuliani’nin Zarrab’ın savunmasına müdahil olması Ankara’da bir dönem güçlü beklentilere neden olduğunu yazan Çamlıbel, davanın şu aşamadan sonra değişmesinin imkansız olduğunu vurguluyor.
HALKBANK'A CEZA NASIL GELEBİLİR? OFAC NE?
Davanın Reza Zarrab ve Hakan Atilla'nın Türk vatandaşları olarak bireysel olmaktan çok Türkiye’yi ilgilendiren kısmının ABD Hazine Bakanlığı olduğunu belirten Çamlıbel, nedenini de şöyle açıkladı:
"Zira Halkbank’a olası bir cezayı New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi değil Hazine Bakanlığı’nın Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi (OFAC) kesebilir. OFAC’ın harekete geçmesi için ise hem Zarrab’ın hem de Atilla’nın cezalarının kesinleşmesi gerekiyor"
HAKAN ATİLLA'YA MAHKEMEDE YÖNETİLEN SORU
Son duruşmada Atilla'ya yönetilen bir soru dikkat çekmişti. O soru, "Bu davada sizin kişisel menfaatlerinizle Halkbank’ın kurumsal menfaatlerinin ayrı olduğunun farkında mısınız?" şeklindeydi. Çamlıbel, bunun da "savcılığın kendisiyle işbirliği arayışının tezahürü olarak nitelendirilebilir" şeklinde yorumladı.
ZARRAB İŞBİRLİĞİ YAPARSA CEZADAN YIRTARMI?
En çok merak edilen sorulardan biri de, sanıklıktan itirafçı tanıklığa geçmesi ceza almasını engeller mi? Çamlıbel, Amerikan hukuk sistemine göre sanıkken tanık durumuna geçen kişiler için öngörülen cezalarda ne ölçüde indirim yapılacağına hakim, savcılık makamının dava sürecinin en sonunda yazdığı ve kişinin ne kadar faydalı olduğunu raporlayan mektup üzerinden karar verildiğini hatırlattı.