CHP MYK toplantısı bugün yapıldı. CHP Sözcüsü Faik Öztrak gündemi değerlendirdi.

Faik Öztrak'ın açıklamasından satır başları şöyle;

Düzce'de yaşanan sel felaketi sonrasında Genel Başkanımız hemen Vali'yi arayıp bilgi almıştır. Vekillerimiz bölgeye giderek halkın yanında yer almıştır. Milletvekilimiz Gülizar Biçer Karaca Düzce hakkında rapor hazırladı. Raporu yarın açıklayacağız. 

Her iki köyde de gıda su gibi acil ihtiyaçları önemli bir bölümünün karşılanmasında İstanbul ve Ankara Büyükşehir belediyelerimiz yardımcı oluyorlar. Doğa olaylarının sık yaşandığı riskli coğrafyalarda bu riski afete dönüştürmeyecek yatırım planlaması son derece önemli hususlar arasında.

AFET BÖLGESİ İLAN EDİLSİN

Cumhuriyet Halk Partisi olarak yaptığımız incelemeler sonucunda bu doğal afette de temel belirleyici unsuru bölge düzeyinde planlama eksikliği olduğunu gördük. İlçe ve köylerin acil talepleri var. Birincisi bölgenin afet bölgesi olarak ilan edilmesi gerekiyor. Yaşayan vatandaşlara psikolojik destek için acil tedbirler alınması gerekiyor. Evleri ve işleri zarar gören vatandaşların vergi kredi ve benzeri borçlarının ertelenmesi lazım. Hasar tespit çalışmaları hızla yapılmalı, oluşan çamur yığınlarının hızla temizlenmesi gerekiyor

KKTC TANINMALIDIR

20 Temmuz 1974'te Kıbrıs Barış harekatının 45 yıl dönümünde barış ve özgürlük Bayramı kutlandı. Barış Harekatı Türkiye Cumhuriyeti'nin dış politikada milletimizin hakkını hukukunu korumak için attığı en önemli adamlar adımlardan biridir. insanlar ve barışa hizmette bulunmak sadece Türklere değil bunları da Barış getirmek için Kıbrıs'a çıkmıştır O gün bugündür adada barış hâkimdir. Bugün Kıbrıs sorununun yeni bir yaklaşımla Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti'nin taraması öngören yeni bir bağlamda çözülmesi gerekmektedir.

BİR KİŞİYİ GÜÇLENDİREN UCUBE YÖNETİM

Türkiye Büyük Millet Meclisi iktidar partisi ortağının oylarıyla 27. Dönem 2 yasama yılı çalışmalarını tamamlayarak 1 Ekim'e kadar tatile girdi. Ucube tek adam rejimi altında yasama yılı sona erdi. Bu sistemin tek bir kişiyi güçlendiren bir rejim olduğu bu yasama yılının sonunda tecrübe ile ortaya çıktı.

Bu dönemde Çağdaş demokratik standartlardan hukuk devleti nasıl uzaklaştırıldığını hep beraber izledik. Soru önergelerine dahi yanıt verilmemektedir. 

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yetkileri kısıtlanmış denge ve denetleme mekanizmaları denetimsiz bir Yürütme organı yani iktidar yaratılmış Cumhurbaşkanı kararnameleri yoluyla Meclis'in Yasama yetkisine ortak olmuştur, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı fiilen sona ermiştir.

Cumhurbaşkanı devleti ve milleti temsil etmek yerine belli bir siyasi görüşün temsilcisi haline gelmiştir. Bu da olması gereken Cumhurbaşkanlığı makamının denge unsuru olmaktan uzaklaşmasına yol açmıştır

UCUBE REJİMİN FATURASI HALKA KESİLMİŞTİR

Ucube rejimin faturası millete kesilmiştir. Son bir haftada Saray yurt dışına çıkış harcını 15 liradan 50 liraya çıkardı. Artış yüzde 233 Yurtdışından kişisel kullanım için getirilen cep telefonları alınan araç tutarı tutarını da %200 arttırarak 500 lira da 1500 liraya çıkardılar.

Bu krizin faturası tamamen vatandaşın sırtına yüklenmiştir. Saray sosyetesinin şapkasını önüne koyarak bugüne kadar yaptığı hataları değerlendirmesi ve çözümü için samimiyetle çalışması gerek.

RS FM'E TEPKİ

Gümüş Saray beslemesi iptal grubu bazı gazeteciler hakkında fişleme raporu uluslararası medya kuruluşlarının Türkiye uzantıları fişleme belgesi demokrasimiz adına utanç belgesidir. Uluslararası basın kuruluşlarında çalışan gazetecilerin sosyal medya hesaplarına girmişler sosyal medya paylaşımlarına kadar incelemişler.

Önemli bir gelişme daha yaşandı. İktidar partisinin eski genel başkanı ve Başbakanı Sayın Ahmet Davutoğlu geçtiğimiz hafta radyo programı gazetecileri işinden oldu. Yaşananlar sarayların ortaklığını gözler önüne sermiştir. İktidar içindeki çatlakların büyümesinden korkuyor

“İKTİDARIN KÜÇÜK ORTAĞI BU SÖZLER HAKKINDA NE YORUM YAPACAK”

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın 30 Ağustos Zafer Bayramı için kullandığı ‘’Halkın genelini ilgilendiren bir bayram değildir” ifadelere tepki gösteren Öztrak, “Bu zat Uğur Mumcu’ya, Nazım Hikmet’e, Türkan Saylan’a, Bahriye Üçok’a hakaret eden bir kendini bilmezdir. Yetmiyor Ormancılık Günü ile 30 Ağustos’u aynı kefeye koymaya çalışıyor. Ruh hallerini ve zihniyetlerini her geçen gün ortaya koyuyorlar. 30 Ağustos Ulusumuzun Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde verdiği mücadeleyi zaferle taçlandırdığı bir tarihtir. 30 Ağustos dünyanın tüm mazlum uluslarına yön gösteren Kurtuluş Savaşı büyük zaferimizin yıl dönümüdür. İktidar partisi ne yapacak takip edeceğiz. Ayrıca iktidarın küçük ortağının bu sözler hakkında ne yorum yapacağını büyük bir merakla bekliyoruz” diye konuştu.

‘HUKUK DEVLETİNDEN NASIL UZAKLAŞILDIĞINI İZLEDİK’

TBMM’nin 1 Ekim’e kadar tatile girdiğini hatırlatan Öztrak, “Böylece 24 Haziran 2018 seçimlerinden sonra kurulan tek adam rejiminde Meclis’in yemininden sonraki ilk yasama yılı sona ermiş oldu. Daha güçlü bir kuvvetler ayrılığı iddiasıyla getirilen bu sistemin tek bir kişiyi güçlendiren rejim olduğu, bu yasama yılının sonunda tecrübeyle ortaya çıktı. Son anayasa değişikliği ile TBMM’nin yetkilerinin nasıl kısıtlandığını, gazi meclisin nasıl etkisizleştirildiğini, kuvvetler ayrılığı ilkesinin fiilen nasıl ortadan kaldırıldığını hep birlikte gördük. Yine bu dönemde çağdaş demokratik standartlardan, hukuk devletinden nasıl uzaklaşıldığını da hep beraber izledik” dedi.

‘100 ÖNERGEDEN SADECE 6’SI ZAMANINDA CEVAPLANMIŞ’

Parlementonun 21’inci döneminde milletvekillerinin iktidara sorduğu her 100 yazılı sorudan 87’sinin zamanında cevaplandırıldığını anımsatan Öztrak, “AK Parti’nin iktidar olmasından sonra 22’nci dönemde bu oran 63’e gerilemiş, 23’üncü dönemde yüzde 50’ye düşmüş, 24’üncü dönemde yüzde 22’ye, 25’inci dönemde de yüzde 7’ye kadar gerilemiş. 26’ncı dönemde yüzde 11 olmuş, 27’nci dönemde ise bugüne kadar milletvekillerinin iktidara sorduğu her 100 önergeden sadece 6’sı zamanında cevaplanmış. Soruların yüzde 33’ü zamanı geçtikten sonra yanıtlanmış, yüzde 55’ine ise yanıt yok” şeklinde konuştu.

SORU - CEVAP

- Karaburun belediye başkanımız şirketi daha iyi yönetebilmek adına şirketin başına geçtiğini belirtmiştir. Huzur hakkı istemeyeceğini belirtmiştir. Sosyal medyanın bu konudaki hassasiyetine ayrıca teşekkür ediyoruz.

- Atatürk’ün mirasından hak iddia eden kişi Atatürk’ün kız kardeşinin evlat edindiği çocuklarından biridir. Mustafa Kemal Atatürk büyük bir devlet adamıdır. 1933 yılında, kendisi ile ilgili lorak bir düzenleme yapmıştır. Benim malvarlığım mahfuz hisse hususundan ayrıdır. Durum son derece açık. Malesef iktidar ve onun yandaş medyası sürekli bu konuyu karıştırıyor. Çok açık söyleyim bu tartışmaların gösterdiği tek Bir şey var o da Mustafa Kemal Atatürk’ün ne kadar uzak görüşlü olduğunu, o makamda otururken elindeki tüm malvarlığını milletine adadığını ortaya koyuyor.