Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu son açıklanan Ekim ayı işsizlik rakamlarını eleştirerek; “Milletimiz iş, aş derdindeyken AKP akraba, eş, dostunu kamuya atama derdinde” dedi.

Tanrıkulu açıklamasında şunları söyledi;

“Ekonomi politikalarının nihai hedefi vatandaşlarımızın rahat, huzur içinde ve karınlarını doyurabilecek şekilde yaşamalarını sağlamak olmalıdır. Bizlerin de önemsediği bazı göstergeler aslında araç olmaktan öteye gitmemektedir. Esas olan amaçtır ve buna ulaşabilmek için insanların geçimini temin etmesi, yani bir iş sahibi olması gerekmektedir. Her geçen yıl bu amaçtan giderek uzaklaşılmaktadır.

Türkiye’de işsizlik oranları son dönemde görülmedik ölçüde artış eğilimi içine girmiştir. Türkiye genelinde işsizlik 2013 Ekim ayında %9,7 seviyesindeyken, 2014 Aralık ayında %10,4 seviyesine çıkmıştır. Bu oran diğer bir bakış açısıyla da yüksektir. Çünkü ortada en azından itiraf edilmiş bir ekonomik kriz de yoktur.

Gelişmiş ülkelerde temel istihdam verisi olarak kabul edilen tarım dışı işsizlik oranı önceki yılın aynı döneminde %11,9 iken, bu dönem %12,5 düzeyine fırlamıştır. Ekim ayında kadınlarda işsizlik oranı %18,3’e yükselmiştir. İktidarın açıkladığı son paket; kadınları eve mahkûm etmeye, çalışma hayatından uzaklaştırmaya yöneliktir.

İşgücü istatistiklerinde Şubat 2014’te yapılan revizyonlardan ötürü artık yıllık artışlara ihtiyatla bakılması gerekmektedir.

Açıklanan yüksek işsizlik rakamlarına baktığımızda gidişatın kötü ve gelecekte umudun olmadığı da görülmektedir. Diğer yandan Orta Vadeli Program’a (2015-2017) göre işsizlik konusunda hedefin yani %9,6’nın tutmayacağı bugünden kendisini belli etmektedir.

Umudu olmadığı için ya da diğer nedenlerle son 4 haftadır iş arama kanallarını kullanmayan ve işe başlamaya hazır olduğu halde bu nedenle işsiz sayılmayanlar dâhil edildiğinde işsizlik oranı %18'lere ve işsiz sayısı da 5 milyon 427 bin kişiye çıkmaktadır.

2014 yılı başında %14 seviyelerinde olan genç işsizlik %19,7’ye yükselmiş, artık her dört gencimizden biri işsiz hale gelmiştir. Buradaki temel sebep büyüme oranındaki zayıflama olup, genç işsizlikteki yükselişin bir trend değil, genel işsizlikteki yükselişe paralel bir durum olduğunun göstergesidir.

Normalde mezuniyet dönemlerinde, yani Haziran ayında genç işsizlikte yükseliş olurken, işe alım ayları olan Eylül ve Ekim aylarında yükseliş olması çok fazla iş alanı yaratılamadığını göstermektedir. Eğitimli genç işsizlikte oran %30’lara kadar çıkmaktadır.

İşsiz sayısının ülkemizde bu denli artmasına rağmen, siyasî iktidarın işsizliği düşürme programı yoktur. Hedeflerinde “işsizliği çok düşük mertebelere çekmek” gibi küçük bir temenni vardır. Bu yüzden iktidar işsizlik gündemini değiştirmekte, görmezden gelmekte ve siyasî gündemi ön plana çıkarmaktadır.

Milliyetçi Hareket Partisi işsizliğin; üretim, büyüme ve adil bölüşümü de içine alan, yeni politikalar içeren farklı bir yaklaşımla önleneceğini düşünmektedir. Bu çerçevede ülkemizdeki işsizliğin çözümü için; ülkemizin demografik yapısı, eğitim ve işgücü politikalarının yeniden ele alınması gerekliliğine ve göç sorunun tüm yönleriyle incelenip, millî politikalar oluşturulması gerektiğine inanmaktadır.” diyerek, artık aktif istihdam politikalarının hayata geçirilmesini istemiştir.