Mahkeme ödül gibi cezayı onadı: 11 bıçak darbesiyle öldürmüştü

Mahkeme ödül gibi cezayı onadı: 11 bıçak darbesiyle öldürmüştü
Şebnem Şirinci, Furkan Zıbıncı tarafından boğazı kesilip 11 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Zıbıncı’ya müebbet hapis cezası verilirken, genç kızın ailesi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini talep etmişti. Yargıtay cinayette müebbet kararını onadı.

Denizli’de 27 Ekim 2021 tarihinde Gıda Mühendisi 25 yaşındaki Şebnem Şirin, erkek arkadaşı Furkan Zıbıncı ile tartıştı ve çıkan tartışma kavgaya dönüştü.

Zıbıncı, mutfaktan aldığı bıçakla Şirin’in boğazını kesti ve vücudunun 11 yerinden bıçakladı. İhbar ile birlikte olay yerine giden ekipler, eve girdiklerinde Şirin’i salonda kanlar içinde yerde yatarken buldu.

Şebnem Şirin’in hayatını kaybettiği belirlendi.

Cinayet ile ilgili Zıbıncı hakkında ‘canavarca hisle kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

Yapılan incelemeler sonrası Zıbıncı’nın telefonunda, “...Sevdiğim kız Şebnem, şu an yanımda uyumakta ve onunla beraber yolun sonu. Bu belki kadın cinayeti olarak geçecek ama bazı şeyler dışarıdan gözüktüğü gibi durmuyor. Artık yokuz...” şeklinde bir not bulundu.

Sanık Zıbıncı savunmasında, “Bana doğru bıçağı savurdu. Parmağım kesildi, yüzüme vurmaya başladı, hakaret etti. Ben de engellemek için kolunu tuttum. Yere düştük. Çok alkollü olduğum için daha sonrasını hatırlamıyorum” dedi.

Yargılamada mahkeme, sanığa ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası verirken herhangi bir indirim de yapmadı.

Mahkeme kararında, sanığın cinayeti önceden planladığına dair bir kanıt bulunmadığı öne sürüldü. Kararda, genç kızın vücudunda 11 bıçak darbesinin olduğu ve cinayetin canavarca bir hisle işlendiği iddialarına rağmen, ölümünün boğazına indirilen tek bir bıçak darbesiyle gerçekleştiği belirtildi.

AİLESİNDEN KARARA İTİRAZ GELDİ

Genç kızın ailesi, sanığa az ceza verildiğini savunarak karara itiraz etti.

Anne Pervin Tokat ise sanığın, kızını uyurken öldürdüğünü öne sürdü.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, suçun niteliğinin, kendisini savunamayacak durumda olan bir kişiye karşı tasarlayarak ve eziyet çektirerek işlenen bir cinayet olması gerektiğini ifade ederek temyiz başvurusunda bulundu.

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, temyiz başvurusunu inceledi ve 6 Şubat tarihinde sanığa verilen müebbet hapis cezasını onama kararı aldı. Kararda, sanığın öldürme kararını ne zaman verdiği ve eylemlerini belirli bir hazırlıkla yapıp yapmadığına dair kesin bir tespit bulunmadığı, bu nedenle tasarlama suçunun unsurlarının oluşmadığı vurgulandı.

Kararda, “Dairemizin yerleşik kararlarında eziyet çektirerek öldürmenin, öldürme kastının yanında işkence ya da eziyet çektirme kastını içeren, ölümü meydana getirme bakımında zorunlu olmayan ve ölüme takaddüm eder vahşice hareketler olarak tanımlanması karşısında, sanığın eziyet çektirerek öldürme amacıyla hareket ettiğini kabule yeterli her türlü kuşkudan uzak, yeterli ve kesin kanıt bulunmadığı” ifade edildi.

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi