Korkunç... Çok Korkunç...

İstanbul'un Maltepe ilçesinde bir AVM'de "Açım, çocuklarım aç, borcum var" diyerek intihar girişiminde bulunan Yılmaz Çakır'ın eşi Leyla Gedik, yaşadıkları sıkıntıları anlattı.

İntihar girişiminde bulunan kağıt toplayıcısının eşi konuştu: "Devlet büyükleri fakirlerin halinden anlamıyor"

Pendik'te yaşayan 39 yaşındaki 4 çocuk annesi Leyla Gedik, akşamları kağıt toplayarak geçindiklerini, marketlerden kapıya koydukları tarihi geçmiş ürünleri de çocuklarına yedirdiklerini söyledi.

Gedik, eşi Yılmaz Çakır'ın işsiz olduğunu ve daha önce hamallık yaptığını belirterek, "Eşim utangaçtı biraz, kendinden utanıyordu çalışamıyor diye. İş bulacaktı ama psikolojisi bozuktu. Onun için doğru düzgün bir iş bulamadı. Benimle kağıt toplamaya çıkıyordu. Akşamları olduğu zaman ikimiz kağıt toplamaya çıkıyorduk. Rahatsız olduğu için ben gidiyordum onunla" dedi.

Eşinin intihar girişiminin ardından çok üzgün olduklarını söyleyen Gedik, "Doktorlar eşimin düştüğünü durumunun çok kötü olduğunu söylediler. Sonrası hastaneye gittim eşimin her tarafı kırık. Ayaklarında, belinde kırık var. Yürümeyecek hala gelmiş. Doktorlar 'Yürüyebilir ama bir mucize' diyorlar" diye konuştu.

"Devlet büyüklerime ne söyleyeyim ablam. Fakirin halinden anlamıyorlar. İşte biz bu durumdayız, onların karnı tok sırtı pek. Ne diyeyim ki onlara. Kağıt toplamaya çıkıyorum fabrikaya veriyorum. Günlük 100 TL, 120 TL para veriyorlar. Yani ne kadar çok toplarsak o kadar çok kazanıyorsun. Çok toplarsam çok, az toplarsam az. Bel fıtığı ve boyun fıtığım var hastayım ama kağıt toplamaya çıkıyorum. Zor oluyor işte" ifadelerini kullandı.

"Kime bağırsan, kime sesini duyursan, kimse yardım etmez herkes kendi derdinde. Allah çocuklarıma sağlıklı ömür versin. Ben çalışarak çocuklarıma da bakarım" diyen Gedik, sözlerini şöyle tamamladı:

"Borcumuz var, maddi durumuz iyi değil. Ben çocuklarıma sosyal yardım alıyorum. Önceden bir tane araba almıştık kağıt toplamak için onu sattık. Borçlar üst üste katlandı, biz de yatıramadık. Çocuklarımın aldığı maaşın içinden devlet kesiyor, vermiyor bize. Kağıt toplayarak geçiniyoruz. Bir de bu ev 750 TL idi şimdi 2 bin TL oldu. Vallahi akşamları oldu mu kağıt toplamaya çıkıyorum. Marketlerde tarihi geçmiş ürünleri atıyorlar onunla geçiniyoruz Allah’ıma bin şükür. Maddi sıkıntımız var, bir de biraz borcumuz var. Ne yapacağımı şaşırdım. Bir de eşim bu hale geldi hiç çalışamaz çünkü her tarafı kırık platin koymuşlar. Bir daha çalışamaz eşim."

Gedik'in sözleri, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik krizin en çarpıcı örneklerinden biri olarak değerlendiriliyor.