Kemal Kılıçdaroğlu: İftira ile olmaz, peşini bırakmayacağım
İzmir’de bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “CHP’ye karşı ciddi kumpaslar var” dedi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı canlı yayında tartışmaya çağırdı.
Kılıçdaroğlu, “Bizim verilmeyecek hesabımız yok ama seni iyi biliyorum” dedi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
"Sen ister Cumhurbaşkanlığı'nı koy, ister koyma, seninle her yerde, her ortamda tartışmaya hazırım. Bize kumpas kurmaya çalışıyorlar, buna asla izin vermeyeceğiz. Erdoğan'a buradan bir daha çağrı yapıyorum. Olur da benim dediğim televizyona gelmezsin, bağımsız televizyonlara gelmezsin, ben senin istediğin televizyona gelmeye hazırım. Gelmeyen namerttir.
"Arkana devleti alacaksın, oturacaksın, benim ve partimiz aleyhine bir sürü laf üreteceksin. Ben senin bildiğin adamlardan değilim. Bütün insanların benim başımın üstünde yeri vardır. Benim çoluk çocuğum dolarların peşinde koşmaz. Çünkü biz kul hakkı yemekten korkarız. Çünkü biz dürüstüz, saygılıyız insanlara. Sadece bu değil.
"Havuz medyasına sesleniyorum, sizin benim nezdimde toplu iğne kadar değeriniz yoktur. Siz halkı aydınlatmak için değil, köreltmek için görev yapıyorsunuz. Doğruları yazmıyorsunuz, doğruların arkasında gitmiyorsunuz. On binlerce çocuk yatağa aç giriyor. Aylık geliri 663 liranın altında olan 8,5 milyon insan var. 17 yıldır ne yapıyor bunlar? 17 yıldır köşeyi döndüler, ceplerini doldurdular, 7 sülalelerini zengin ettiler. Bu halk ne olacak? Ben söyleyince kızıyorlar, Bay Kemal diyorlar. Bay Kemal'lerin tamamı onurlu insanlardır. Haram yemez, kul hakkı yemez.
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'a söylüyorum, başkasının önünde konuşmak kolay, iftira atmak kolay. Senin bir sürü televizyonun var ister ordunla gel, söz veriyorum yalnız başına gideceğim. Kendine güveniyorsan gelirsin. Seni gayet iyi tanıyorum. Seni de yakınlarını da tanıyorum, kul hakkı yiyenleri de tanıyorum.
"Sen bana 10 soru soracaksın ben de sona 10 soru soracağım, sen bana 5 soru soracaksın ben sana 5 soru soracağım. Sadece bu değil tank paleti de soracağım. Katar ordusuna bunu kim peşkeş çekti.
"Onlar namus ve şeref üzerine yemin ederken bir ayaklarını kaldırırlar, biz elimizi kalbimize koyarız, Allah'tan korkarız, yalan söylemeyiz. 15 Temmuz şehitleri için para topladılar, nerede bu para? Bilen var mı? Ben bunları dile getirdiğim için her türlü numarayı yapıyorlar, bunları ortaya çıkarmak benim görevim olacak hiç merak etmeyin. "
"Beyler rahatsız olabilirler, saraylarında oturuyorlar. Saraydan Türkiye'ye bakıyorlar, onlara göre memlekette hiç işsiz yok, herkesin huzuru yerinde. Öyle bir Türkiye yok, öyle bir gerçek yok. Çok daha farklı, çok daha acı. Bir defa daha ifade edeyim, sizin hakkınızı hukukunuzu sonuna kadar biz savunacağız, bu benim namus borcumdur.
"Bir daha söyleyeyim, senin televizyon kanalında -dünya kadar televizyonları var-, bu konuyu görüşmek tartışmak istiyorsan, vallahi yalnız geleceğim korkma, geldiğimde rahat uyumayacaksın biliyorum, ben tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunmak zorundayım. Ben kimsenin arasında ayrım yapmam, benim inancımda, insanlığımda, topluma saygı duymamda var. Her türlü iftira olabilir, hiç umrumda değil. Verilmeyecek hesabımız yok. Araştırıyorlar bürokrasiden beri. Toplu iğne ucu kadar bir şey bulamazsın kardeşim, sülalemizi araştırdın sülalemizi."