Karamollaoğlu'ndan Şehir Üniversitesi tepkisi

Karamollaoğlu'ndan Şehir Üniversitesi tepkisi
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, AKP'nin Meclis'e sunduğu çoklu baro teklifini eleştirdi, Şehir Üniversitesi'nin kapatılmasına tepki gösterdi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, AKP'nin Meclis'e sunduğu çoklu baro teklifini eleştirerek, "Biz baroların hangi fikir ve ideoloji olursa olsun siyasallaşmasına tamamen karşıyız. Avukatlar arasında oluşacak bu kutuplaşma bu ülkenin tamamına zarar verecektir" dedi. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Ahmet Davutoğlu'nun kurucularından olduğu Şehir Üniversitesinin de kapatılmasına tepki gösteren Karamollaoğlu, "Üniversitenin açılış resimleri yayınlanıyor bakıyoruz ki Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Abdullah Gül, Sayın Davutoğlu orada kurdelayı beraber kesiyorlar. Ama ne zaman ki aralarında siyasi ayrışma oluyor o halde hainsin damgasını vurmaktan çekinmiyorlar." ifadelerini kullandı.

Karamollaoğlu sözlerine KHK ile mücadelesiyle bilenen ve kanser nedeniyle hayatını kaybeden  Haluk Savaş'ın yakınları ve ailesine başsağlığı dileyerek başladı. Karamollaoğlu şunları söyledi:

Çoklu baro tartışmaları

Muhterem arkadaşlar… Ülkemizin meselelerine bakacak olursak önümüzde çoklu baro tartışmaları olduğunu görmekteyiz.  Öncelikle şu hususu belirtmek istiyorum Türkiye’de zedelenen adalet mefhumu bu adımla daha da zarar görecektir. Biz baroların hangi fikir ve ideoloji olursa olsun siyasallaşmasına tamamen karşıyız. Barolar adalet mekanizmasının bir temsilcisi olarak bağımsız olmalıdırlar hiçbir partinin fiilen ya da dolaylı yönden uzantısı görüntüsünü vermemelidirler.

Çoklu baro adımı ise Türkiye’de artan kamplaşma ve kutuplaşmayı arttırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.  Bakınız 12 Eylül ihtilalini yaşadık ondan önce var olan Pol-Bir, Pol-Der uygulamasına ne oldu?

Emniyet güçleri arasında ayrışma meydana gelmiş iki sendika ortaya çıktı. Türkiye’yi kan gölüne çevirdiler resmi kurum olmalarına rağmen! En sonunda darbe meydana geldi ve birden bire hadiseler durdu. Tarihten ders almalı böyle bir hataya düşülmemelidir.  Avukatlar arasında oluşacak bu kutuplaşma bu ülkenin tamamına zarar verecektir.

Şehir Üniversitesi’nin kapatılması

Bir başka üzerinde durmak istediğim konu salı gecesi Cumhurbaşkanlığı Kararı ile kapatılan Şehir Üniversitesi’dir. Böyle bir üniversite anlayışı da, ilim de olmaz!

Üniversitenin açılış resimleri yayınlanıyor bakıyoruz ki Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Abdullah Gül, Sayın Davutoğlu orada kurdelayı beraber kesiyorlar. Ama ne zaman ki aralarında siyasi ayrışma oluyor o halde hainsin damgasını vurmaktan çekinmiyorlar. Bir ülke böyle kalkınmaz bir ülke problemlerini böyle çözemez. İlim böyle gelişmez.

28 Şubat’ın hatalarını bugün biz yaşıyoruz. Bu hataları bir başka açıdan şimdi birileri yeniden tesis etmeye gayret ediyor.  28 Şubat’ta başka bir fikre müsamaha yoktu, baskı vardı, konuşturmayın vurun tepesine mantığı vardı. Aynı mantık şimdi bir başka açıdan geldi başımıza çöktü.

Cenab-ı Hak insana akıl nimetini vermiş ancak bu nimeti verdikten sonra insanı serbest bırakmış. Dinde zorlama yoktur emrini vermiş. Cenab-ı Hakkın bile zorlamadığı dünyada siz toplumu kendini gibi düşünmeye zorlarsınız. Bundan hem toplum zarar görür hem de siz zarar görürsünüz.

Buradan kendilerine sesleniyorum sizin asıl hasmınız emin olun gerçekleri gizleyip size yalakalık yapanlardır.  Asıl dost ise ne pahasına olursa olsun size hakikati hatırlatanlardır. Zulmediyorsunuz etmeyin!

"Üniversiteler kapanıyor liyakatsiz rektörler atanıyor"

İktidar bir yandan ihtiras uğruna üniversite kapatırken bir yandan da liyakatsiz rektör atamaları yapıyor. Uluslararası Higher Education dergisinde yayımlanan bir makale, Türkiye üniversitelerinde görevli 70’in üzerinde rektörün, bilimsel üretim yerine ‘tweet’ atmakla ilgilendiklerini ve tweetlerin büyük bir bölümünde hükümet üyelerine veya Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlılıklarını yansıttıklarını ortaya koydu.

Bunun en somut örneği ise son atanan altı rektörün toplam makale sayısı 3, dördü ise 0 makaleli olması. Böyle bir üniversite olmaz, üniversite fikirlerin müzakere edildiği bir ortamdır. O ortamı yok ederseniz orada ilim olmaz.  Hiçbir sahada bu hükümetin ne yazık ki faydalı bir adımı icraati yok neden? mantık yanlış… Seviyenin en yüksek olması beklenen üniversiteler dahi ehliyetsiz insanların idaresi altına verildi.  İşi hak edene vermemek hak edene zulümdür, hak etmeyene vermek ise herkese zulümdür.