Kani Beko: Fabrikaları satanların göğsünde vicdan yok, AKP rozeti var
CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Binali Yıldırım’ın Kınık Devlet Hastanesi açılışında yaptığı konuşmaya CHP Çeşme İlçe örgütünün ilçe danışma kurulu toplantısında cevap verdi.
Beko, “Kalkmış bu ülkeye CHP’nin hiçbir hizmeti yok diyor. Mustafa Kemal ve arkadaşlarının göğsünde CHP rozeti ile Türkiye’nin dört bir yanına yaptığı fabrikaların hepsini satarken sizde AKP rozeti vardı, bu ülkeye tek bir fabrika yapmadınız!” dedi.
AKP İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın Kınık Devlet Hastanesi açılışında yaptığı konuşmaya Çeşme’de örgütüyle buluştuğu ilçe danışma kurulu toplantısında cevap veren CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Yıldırım’ın imzası bulunan işleri ve satışları sıraladı.
Yıldırım’ın, “CHP zihniyetinin bu ülkede hiçbir hizmeti yoktur. Onların tek işi konuşmak” şeklindeki sözlerini ağır dille eleştiren CHP’li Beko, “CHP cumhuriyetin kurucu partisidir. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları ile birlikte dedelerimizin, babalarımızın ülkenin dört bir yanına kale gibi fabrikaları yaparken göğüslerinde Cumhuriyet Halk Partisi rozeti vardı. Bunların hepsini satanların göğsünde ise vicdan yok, AKP rozeti var!” diye konuştu.
BİR AVUÇ TEFECİYE ÖDENEN PARANIN FAİZİ 162 MİLYAR DOLAR!
AKP’nin ülkeye hizmetlerini borçlar ve satışlar üzerinden eleştiren CHP’li Beko, “Memleketimizi 1 trilyon doları geçen borç batağına sürüklediniz. Geçtiğimiz yıl Londra’ya konuşmacı olarak gittiğimde Türkiye’nin tefecilerden ne kadar para aldığını her köşe başında konuşuluyor. Sayın Genel Başkanımız grup toplantısında dile getirmeden bu konu hakkında konuşmadım. Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi Londra’da bir avuç tefeciye ödediğimiz paranın sadece faizi 162 milyar 156 milyon doları geçmiş.
Altında Binali Yıldırım’ın imzası var... Binali’nin imzası bulunan 3’üncü havalimanı ve işçileriyle ilgili de söyleyeceklerim var. DİSK’in genel başkanıyken 3’üncü havalimanı işçileriyle yapmış olduğumuz toplantılara gelenlerin yüzde 70’i Türkçe bilmiyordu.
Ortadoğu ülkelerinden, Afganistan’dan, Suriye’den gelmişler. İşçi sağlığı, iş güvenliği önlemleri alınmadan kayıt dışı çalıştırılan o güzelim insanlar iş cinayetlerinde öldüler, gittiler. Onları kargoyla memleketlerine gönderdiler. Bu insani kısmıydı gelelim parasal kısmına: Pekin’de 2019 yılında biten ve dünyanın en meşhur mimarı Zaha Hadid’in yaptığı havalimanı 3’üncü havalimanın iki katı.
Maliyeti 12 milyar dolar. Türkiye’de yapılan havalimanını maliyeti ise 35 milyar dolar. Aradaki fark 23 milyar dolar. Ey Binali senin altında imzan var, yukarda da Allah var. Elini vicdanına koy diyeceğim ama vicdanın yok. 49 tane şirketin var yetmemiş 23 milyar dolar nereye gitti?” açıklamasını yaptı.
O GÜZELİM FABRİKALARIN HEPSİNİ SATTILAR!
Türkiye’nin kurucu partisinin CHP olduğunu ve Mustafa Kemal ve arkadaşlarının o şartlarda bile CHP rozetiyle ülkeyi demir ağlarla örüp, dört bir bölgede binlerce işçinin çalıştığı fabrikalar açtıklarını dile getiren CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan göreve geldiği günden bu yana 14.5 milyar dolar harcamış ama bugün 16 yılda doğudan batıya, kuzeyden güneye hiçbir bölgede tek bir fabrika bile açmamış. Dedelerimiz ve babalarımızın tırnaklarıyla oluşturduğu, Türkiye’nin her yerinde bizim kale dediğimiz ve içinde çalışan işçilerin sendikalı olduğu, 4 ikramiye aldığı, insan olmaktan kaynaklanan temel ihtiyaçlarını karşılayan o güzelim fabrikalar maalesef bugün yok.
Onları başta Mustafa Kemal, arkadaşları ve bizim dedelerimiz, babalarımız Türkiye’nin ihtiyacı olduğu bütün bölgelerine kale gibi yaptılar. Kamu Yönetimi Temel Kanunu çıkacağı zaman biz Türkiye’yi aydınlatmak için 5 bölgeden yürüyüşe çıktık ve Ankara’ya vardığımızda genel başkan yardımcılarının kapılarını çalıp ‘bu kanun çıkarsa bu güzelim fabrikalar arsa fiyatına satılacak’ dedik.
Ondan önce çiftçiyi bitiren kota kanunu çıkardılar. Pancara kota, tütüne kota derken 3,5 milyon köylü köylerini terk ederek büyükşehirlere göç etti. Kamu Yönetimi Temel Kanunu çıktıktan sonra ne oldu? Petkim, Azerbaycanlılara satıldı. Telekom, Amerikalıların elinde, şeker fabrikaları İsraillilerde, Tekel İsraillilerin elinde, Sümerbank İngiltere’nin elinde, Seka fabrikalarının tamamı Yunan sermayesinin elinde. Türkiye genelinde limanların yüzde 85’i Yunan sermayesinin elinde.”
SIRADA AKDENİZ VE EGE KIYILARININ SATIŞI VAR!
Beka sorunu söylemiyle silah fabrikasının yabancı sermayeye satışının birbiriyle çeliştiğine değinen CHP’li Beko, AKP iktidarının satışa devam edeceğini savundu. Beko, “Devlet Bahçeli ve Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul seçimleri öncesi Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy vermemeleri için halka söyledikleri bir şey var; ‘Bu memlekette beka sorunu var, beka sorunu var, beka sorunu var.’ Beka demek istikrar, bir memleketin geleceği demek. Madem beka sorunu var ülkenin cumhurbaşkanı bir başka devlete tank-panel fabrikasını yani silah fabrikasını satar mı? Bugün bu fabrikaların satılması sonucu 8,5 milyon kişi işsiz.
Şimdi sırada ne var biliyor musunuz? Akdeniz ve Ege kıyıları satışa çıkarıldı. Tam 2 milyon 300 bin mekrekarelik arazi bugün satışta. Bugün kasa boş, para yok. Peki Varlık Fonu içinde neler var? Ziraat Bankası, Halkbank, Botaş, Turksat, PTT, Etimaden, Çaykur, Borsa İstanbul, at yarışları, Milli Piyango, Türk hava yolları ve 130 milyona yakın olması gereken işsizlik fonu varlık fonu içinde.
Önümüzde satışa neler sunulacak biliyor musunuz? Şehir hastanelerini otoyollar gibi önce yabancılara teslim edecekler sonra da merkezi yerlerde ne kadar hastane varsa uluslararası sermayeye arsa fiyatına satacaklar” ifadelerini kullandı.
SATTIKLARINI, YEDİKLERİNİ HERKESE ANLATMAMIZ LAZIM!
16 yılda AKP hükümetinin sadece ekonomik olarak memleketi getirdiği hali, satışları, borçları, nelerin altına imza attıklarını herkese tek tek anlatmak gerektiği konusunda örgütünü uyaran CHP Milletvekili Beko, sözlerini şu çağrı ile tamamladı:
“31 milyar dolar iç borç açığımız var. 76 milyar dolar dış borç açığımız var. 61 milyar dolar özelleştirmeden kazanılmış paralar. 2.2 trilyon dolar parayı kullanmışlar ama bir tane fabrika yok! Çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceğini ipotek altına almak isteyen bu iktidara karşı gelin toplumsal muhalefet içinde bir güç olalım.
Yarın çok geç olacak. İç politika çökmüş, dış politika çökmüş. 2023 yılında biz iktidar olmak istiyorsak halka bunları anlatmamız lazım. AKP iktidarının ülkeye ne kadar zarar verdiğini komşularımıza, eşimize, dostumuza herkese anlatmamız lazım.”