İstanbul'un göbeğinde elektriksiz ve susuz bırakılmanın bedeli: Milyonluk rant düzeni nasıl işledi?
Mahalle sakini ve esnafı Haluk Çavuşoğlu, 7 ay önce ‘’Evlerinizi terk edin’’ tebligatı aldıklarını söylerken bu tebligat sonucunda dava açtıklarını belirtiyor. Belediyenin, süreç içerisinde mahalleliyi mesajlar atarak ‘’Evlerinizi devretmezseniz tapunuz hazineye devredilecek’’ dediğini söyleyen Çavuşoğlu, evlerinin riskli alanda olmadığına dikkat çekti.
Kentsel dönüşüme ticarete, ulaşıma ve sosyal hayatına daha yakın olan Merter tarafından başlandığını söyleyen Çavuşoğlu, “Mahkemelerimiz devam ediyor. Fakat bizim suyumuzu ve elektriğimizi kestiler. Raporlarda 6A kanununun bu bölgeye uygulanamayacağı söyleniyor. Burada esas amaç kentsel dönüşüm değil, Merter’e yakın yerlerde rant sağlamak” diye konuştu.
Güngören Belediyesi, TOKİ, GEDAŞ ve Emlak Konut tarafından yürütülen süreçte yetkililer mahalleliye “Evlerinizin değerinin bir milyon lira” olacak diyor. Fakat mahalleliden hem tapulu evleri hem de en az 180 bin liralık bir ücret isteniyor.
Mahalleli, evlerinin milyonluk olacak olmasına karşı, “Madem amacın afeti engellemek, burada 900 daireyi 1600 daireye çıkardığında milyonluk kar etmek yerine bizlerin evlerini geri ver” diye tepki gösteriyor.
Öte yandan ulaştığımız açık kaynaklı belgelere göre Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, “İstanbul Güngören Tozkoparan 1. Etap Kentsel Dönüşüm Projesi İnşaatı İşi” için yüklenici firmayla 59 milyon 765 bin 500 lira ödeyecek.
Kentsel dönüşüm nasıl rantsal dönüşüme dönüştü?
Tozkoparan Mahallesi Dayanışma Derneği (TOZ-DER) başkanı Ömer Kiriş, 2006’dan bu yana süren sürecin, AKP’li eski belediye başkanı Yahya Baş’ın çıkardığı projeyle başladığını söylüyor. Ardından 2009 yılında mahalleli olarak örgütlendiklerini belirten Danıştay’ın projeyi 2010 yılında iptal ettiğine dikkat çekiyor.
Sonraki dönemde gelen belediye başkanının da mahallede imza toplamaya çalıştığını söyleyen Kiriş, mahallelinin tepkileri sonucunda bu imza toplama girişimlerinin başarısız olduğunu belirtti. 22 Aralık 2020’de beklemedikleri bir anda kapılarına bırakılan tebligatta “Bir ay içerisinde boşaltacaksınız” denildiğini söylerken hızlıca mahalleli olarak 33 tane yürütmeye durdurma davası açtıklarını söyledi.
Açtıkları davaların 28’inden yürütmeye durdurma kararı aldıklarını belirten Kiriş, “Enteresan bir şekilde 2021’in mayıs ayında tüm yürütmeye durdurmalar bir anda kaldırıldı” diye konuştu. Dört tane dava hala sürüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbakan olduğu dönemde Tozkoparan Mahallesi’nin riskli alan edildiğini fakat bu kararın bozulduğunu söyleyen Kiriş, “58 hektarlık alan içerisinde şimdi 10 hektarlık bir alanı riskli ilan ediyorlar. Gerekçesi Küba Mahallesi. O mahallede kentsel dönüşüm için yeterli sayı olan yüzde 65’e ulaşabilmek için internet alana kapı numarası veriyorlar” dedi.
58 hektarlık alan içerisinde kalan mahallelerinin özel olarak ayrılmasının bir projenin süreci olduğunu düşünen mahalleli ayrıca süren mahkemelerindeki savcının kendileri lehine görüş bildirdiğini söylüyor.
Elektrikleri, suları kesilen vatandaşlar geceleri sokakta nöbet tutuyor
Belediye ekipleri dün (24 Haziran 2021) mahalleye gelerek evlerini boşaltmayan vatandaşların elektrik ve su bağlantılarını kesti. Yemek yapamayan, tuvalete giremeyen vatandaşlar, akşamları mahallede bulunan parkta vakit geçiriyor.
SMA hastası olan bir ailenin, elektriğini kesmeye geldiklerinde kızlarının hasta olduğunu söyleyen aileye kızını hastaneye götürmeyi teklif ettiklerini söyleyen mahalleli Tozkoparan’da direniş gün geçtikçe büyüdüğünü ekliyor. Her akşam 9’da yetkililerden alınan bilgiler sebze arabasının kasasından vatandaşlara anlatılıyor, söz almak isteyen çıkıp konuşabiliyor.
Elinde tüp ve halıyla parka gelen yaşlı bir çift, “Biz Erdoğan’a oy verdik müslüman diye. Bunun neresi müslümanlık? Dünden beri yemek yiyemedik. Şeker hastasıyım, insülin ilacımı evde dolap çalışmadığı için eczanenin dolabına koydum” diyerek kentsel dönüşüm projesine tepki gösteriyor.