İstanbul Hali’ne gittik: 'Fiyatlarla mücadele kayıt dışı ürünü kontrol etmekle başlar'

İstanbul Hali’ne gittik: 'Fiyatlarla mücadele kayıt dışı ürünü kontrol etmekle başlar'
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın enflasyonla mücadele için ‘tezgahlara denetim’ çıkışının ardından halktv.com.tr olarak İstanbul’daki gıdanın borsası olan, Bayrampaşa Hali’nde yaşananları ve esnafın Erdoğan’ın çıkışını nasıl değerlendirdiğini konuştuk. Esnaf, zaten 365 gün denetim altında olduklarını belirterek 'Asıl denetim üretim bölgeleri ve tüccarların satın aldığı yerde yapılsın' dedi.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, 10 Eylül’de yaptığı açıklamada, “İnşallah enflasyonu en kısa sürede kontrol altına alarak raflardaki, tezgahlardaki, etiketlerdeki fahiş fiyat artışlarının önüne geçeceğiz. Hem maliyetlerdeki yükselişler, hem fırsatçılarla mücadele ederek milletimizin refah seviyesini daha yukarılara taşıyacağız” demişti.

Erdoğan’ın ‘tezgahlara denetim’ çıkışının ardından halktv.com.tr olarak İstanbul’daki gıdanın borsası olan, Bayrampaşa Hâli’nde yaşananları ve esnafın Erdoğan’ın çıkışını nasıl değerlendirdiğini konuştuk.

İBB’nin verilerine göre Bayrampaşa Hâli’nde 572 dükkan bulunuyor. 1989’dan bu yana İstanbul’un dört bir yanına dağılan meyve ve sebze, sabahın erken saatlerinde başlayan mesailerle satılıyor.

whatsapp-image-2021-09-17-at-12-02-31-1.jpeg

Sabah 7: Yere düşen gıdayı toplayan insanlar

Mesainin başlamasıyla beraber biz de sabah 7'de hâlde yerimizi alıyoruz. Komisyoncuların telaşlı çalışmasının arasında gezen birilerini görüyoruz. Ne yaptıklarını anlamak için biraz takip ettikten sonra kamyonlara yüklenirken yere düşen ürünleri topladıklarını anlıyoruz. Sayıları, bizim gördüğümüz 7-8 kişi. Konuşmak istediğimizde ‘Yoksuluz’ cümlesinden başka bir şey demiyorlar.

En ağır işi yapan hamalların çoğu göçmen. Afganistan ve Suriyeli göçmenler, günlük yevmiyeyle çalışıyorlar.

'Burada sattığımız ürünlerin fiyatı pazarda görünce şaşırıyoruz'

Hâl esnafı çalışırken az da olsa sohbet edebiliyoruz. Yakın zamanda müfettişlerin denetime geldiğini söylüyorlar. Ülkenin içinde bulundukları ekonomik durumdan kendilerinin de rahatsız olduklarını belirtirken “Biz evimize pazardan alışveriş yapıyoruz. Burada sattığımız ürünlerin fiyatını pazarda görünce şaşırıyoruz” diyorlar.

whatsapp-image-2021-09-17-at-12-02-31.jpeg

Komisyoncuların ardından hâldeki manzarayı daha kurumsal görebileceğini düşündüğümü HAL-DER’e gidiyoruz. Dernek yöneticileriyle, halde yaşananları ve Erdoğan’ın ‘Denetim’ sopasını göstermesinin etkilerini konuşuyoruz.

Yönetim Kurulu üyesi Necip Kırıkçı, hâlin yaşayan tarihi. Ailesinin dükkanının üçüncü neslini sürdürüyor.

'Zaten 365 gün denetim var'

Kendilerinin, üretici ve alıcı arasındaki güvence olduklarını savunan Kırıkçı, fiyatlar konusunda zaten 365 gün denetim gördüklerini söylüyor. Komisyonculuk üzerine yapılan yasanın, hâlde iki dükkana sahip olmaya izin vermediğini belirtilen Kırıkçı, “Hâlde mafya var, pahalı satıyorlar gibi şeyler tamamen algı operasyonu. Burada dönen para üreticinin parası. Biz kilit bir noktadayız” dedi.

whatsapp-image-2021-09-17-at-12-02-30.jpeg

“Yasa belli, yüzde 8 kar edebiliriz”

Derneğin Başkanvekili Muhittin Baran da Kırıkçı’yı destekliyor. “Biz hiçbir zaman ürünü kendi hesabımıza almayız. 2012’de yürürlüğe giren ve hâle monte edilen yasa sonrası burada ‘geleneksel komisyoncu’ ve ‘tüccar’ diye iki ayrı iş kolu oluştu. Biz, burada bir borsayız. Ürünün fiyatı, gün içindeki duruma göre değişir. Fakat bizim karımız yüzde 8’i geçemez. Bu yasayla sabittir. Aldığımız ürüne de sattığımız ürüne de fatura kesiyoruz, biz zaten resmi çalışıp denetimlerden geçiyoruz” diye konuştu.

1 Şubat 2012'de yürürlüğe giren 'Hâl Yasası' ile sebze-meyvenin 'hâllerden geçme' zorunluluğu kaldırıldı. Fiyat artışlarının önüne geçmek için 'kabzımal' denen komisyoncuların yüzde 8'den fazla komisyon alamayacağı şartı getirildi. Böylelikle komisyoncular ürünü direkt olarak üreticiden alarak dağıtım yapabilir hale geldi.

“52 milyon ton üretiliyor, 26 milyon tonu kayıt dışı satılıyor”

Muhittin Baran, denetimlerin hâllerde ve tezgahlardan yapılıyor olmasının bir zincirin en orta noktasından başlamakla aynı olduğunu düşünüyor. Baran’a göre gıdadaki enflasyonu engellemek için ilk olarak kayıt dışı ürünlerin kayıt altına alınması gerekiyor. “Bakanlık verilerine göre yılda 52 milyon ton meyve sebze üretiliyor, bunun 26 milyon tonu kayıtlı. Yani yarısı kayıt dışı. Bu şu demek: Üretilen ürünlerin yarısı hâllere uğramadan satılıyor. Bu ürünleri çoğunlukla zincir marketler alıyor” diye konuşan Baran, hâllerin üretici için de güvence olduğunun altını çizdi.

whatsapp-image-2021-09-17-at-12-02-32.jpeg

“Biz de fiyat artışlarından şikayetçiyiz”

Kırıkçı ise hâllerin arz ve talep ile şekillendiğini söylüyor. Kendilerinin de pazardan, marketten alışveriş yaptığını söyleyen Kırıkçı, “Fiyatların değişmesinde birçok neden var. Fakat biz de fiyat artışlarından şikayetçiyiz. Biz buradan mal alıp evimize götürmüyoruz” dedi. Marketçiye fiyatların nedeni sorduğun zaman gerekçe olarak işletme giderini öne sürdüğünü söyleyen Kırıkçı, “Marketçiler, ‘Aldığımız malın minimum yüzde 25 işletme gideri var’ diyerek fiyatları belirliyorlar” dedi.

“Üreticinin hâlde parası kalmaz”

2012’de çıkan 5957 sayılı Hâl Yasası sonrası yapılan değişiklikler ile komisyoncu olarak ifade edilen,(kabzımal) yanında tüccar kavramı ilk defa yasa metnine dahil edilmişti. Bu yasa sonrası tüccar, hal içi tüccar ve hal dışı tüccar olarak ye ayrılmıştı.

2010 tarihinde 5957 sayılı Hâl Yasası'na göre ise belediyenin dükkanını kiralama yaptıklarında belediyeye üreticinin alacağını tahsil edememe durumunda ise belediye nezdinde bulunan komisyoncu ve tüccarın teminatından kesilebildiği gibi Hal Hakem Heyetine başvuruda bulunarak üretici alacağını güvence altına almakta.

Oysa değişen yasada hâl dışı tüccarı da bu sisteme dahil etmiş, hâl dışı tüccarın belediyenin kamunun kontrolü dışında da bir yerde faaliyet gösterdiğinde belediyenin dükkanları kullanılmadığı ve hal dışında olduğu için fiyatlar denetimden uzak kalıyor.

Derneğin avukatı Derya Aslan, tüccarların hâl dışında olduğu ve belediye nezdinde teminatı olmadığı için belediyede teminatı olmadığı gibi üreticinin alacağını güvence altına alan bir hukuki yaptırımla karşı karşıyaya kalmadığını söylerken "Örneğin hâl yasasına göre bir yıl içerisinde üreticinin alacağını ödemeyen komisyoncu veya hal içi tüccarın Belediye ile yapmış olduğu kira sözleşmesi iptal olur" dedi.

Meyve sebze işini yapma ‘tüccar’ ve ‘komisyoncu’ ayrımı olduğunu tekrar hatırlatan Kırıkçı ise tüccar tanımının yasa kapsamında izin verildiğinden yasanın sınırlarını aştığını düşünüyor. Üreticiler için de hâldeki komisyoncu ve tüccara satmak ile hal dışı tüccara satmak arasında fark olduğunu söyleyen Kırıkçı, “Üreticiye gidin sorun. Çarşamba’dan, Dörtyol’a, Alanya’ya, Manavgat’a, Demre’ye gidin. Üretim yapılan her yere gidin. ‘Senin kaç paran var batmış?’ diye sorun. Hâlde paralarının hiç kalmadığını öğreneceksiniz, hâl dışı tüccarda kaç parasının battığını da anlayacaksınız” diye konuştu.

Derneğin avukatı Derya Aslan ise halktv.com.tr’ye yaptığı açıklamada, “Alış ve satış arasındaki farkın sebebinin bölgelerdeki üreticilerden toplayan hâl dışı tüccarın, üründe dalında tarlada 1 liraya aldırıyor. Bu ürünü, hale ya da başka bir yere göndermek istediği zaman fiyatı daha az gösteriyor. 50 kuruş gösteriyor. Faturayı az gösterip daha az vergi ödüyor. Sonra ‘Bu ücret nasıl bu kadar arttı?’ diye soruyoruz. Fakat bu ücret zaten malın gerçek değeri değil. Ticaret Bakanlığı geçtiğimiz yıllarda denetim yaptı, bu denetimler sonucunda ise halde bulunan komisyoncu ve tüccarların haksız rekabete yol açacak her hangi bir eylemine rastlanılmadığı kurul kararları ile ortaya konuldu. Gerekçesinde ise ürünlerin günlük satıldığını ve halcilerin depolarının olmadığını, komisyoncuların kendilerine gelen ürünlerin Hal borsasında değerlendirilerek satıldığını ve sadece yüzde 8 komisyon aldıklarını bunun da bakanlıkça belirlendiğini ortaya koyduğunu beyan etmiştir" dedi.

Derneğin avukatı Derya Aslan'a göre ise fahiş fiyat artışının nedenleri arasında hâl yasasında yer alan tüccar komisyoncu ayrımı değil hâl dışında yapılan satışların kayıt dışılığının önüne geçilmesinin önemine değindi.

'Denetim, üretim bölgeleri ve tüccarların satın aldığı yerde yapılsın'

Ticaret Bakanlığı'nın üretim bölgelerinde vergiyi daha az ödemek adına daha düşükten fatura kesen üretici ve hâl dışı tüccarın denetlenmesi gerekliliğini altını çizen Aslan, "Örnek vermek gerekirse kayıt dışı dediğimiz şey ‘Deveci armutun fiyatı piyasada 7 liradır. Ancak faturasına hks kayıtlarında mal 2 liraya bildirim yapılmış. Faturalarda da 7 lira gözüküyor’ diyor. Biz diyoruz ki hiçbir yerde armut 2 lira olmaz. Tüccar, 4 liraya aldığı armutun fiyatını düşük gösterdiği için böyle oluyor” dedi.

Denetimin özellikle üretim bölgeleri ve tüccarların satın aldığı yerlerde yapılması gerektiğini söyleyen Aslan, “Devlet, bölgelerde yaptığı denetimde, 35 kuruşa satılan patates fatura gösterene inanıyor ama bu fiyata patates nasıl satıldığını düşünmüyor” diye konuştu. .