Mithat Sancar, futbol oynadığı yılları Halk TV'de Özlem Gürses'e anlattı
Halk TV'de bayram sohbetleri vesilesiyle 4 günde 8 liderin konuk olacağı sohbetler devam ediyor. Dün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş ve gazeteci Özlem Gürses'in sorularını yanıtladı.
Bugünkü konuklardan biri de HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar oldu. Sancar, gazeteci Özlem Gürses'in sorularını yanıtladı. Sancar, çocukluk ve gençlik yıllarını, aile hayatını ilk kez Halk TV'de anlattığını açıkladı.
Sancar'ın akademisyenlik hayatı
"Hayatım akademisyenlikle biçimlendi. Akademisyenlik meslek değil hayat tarzı, severek yaptığım bir iş. Siyaset tesadüfler sonucu hikayenin bizi bıraktığı yer oldu. Girdiğimden bu yana siyaset sonrasına ilişkin planlar yapmaktayım.
Fiilen kesintisiz 30 yıl akademisyenlik yaptım. Ocak 1985'de başladım asistanlığa tam Şubat 2015'de ayrıldım siyasete girmek aday olmak için. Kesintisiz 30 yıl çalışma hayatı, akademisyenlik sonrasında siyasete girince çok zaman kalmadı."
Sancar akademisyenlik geçmişindeki bir anıyı şöyle anlattı:
Yöneticilik yapmayı sevmem , beceremeyeceğim diye düşündüm hayatım boyunca yapmadım. Hayatın tuhaf oyunu yönetim kurulu üyeliği yaptım. Ankara hukukta Lale Sirmen hocam dekandı. Tartışmalar oluyordu ben farklı bir bakış açısını savunuyordum Lale hocam kızdı 'çok romantiksin gerçekçi ol' dedi. Anlamadım romantiklik ne suçlama mı iltifat mı? İdeallere bağlılık değerlere sadakat demeyi tercih ederim.
Aile hayatını ilk kez Halk TV'de anlattı
1963 Nusaybin doğumluyum. Ben 29 aralık 1962'de doğmuşum galiba. Anneme yeri gelince sordum ne zaman diye yılbaşından iki gün var diye sabitledim böyle 29 Aralık'ta kutlarız dedik. Altı kardeşiz. Nusaybin'de doğdum ailenin üçüncü çocuğuyum iki ablam benden büyük benden küçük iki erkek bir kız var kız çocuktan sonra gelmiş olmanın imtiyazı var bölgede. Ablamın göz bebeği olduğumu söylerdi annem. Babam demir yolu emekçisi annem ev kadını geleneksel. Tam bir Mardinli aileyiz babam küçükken ailesi Savur'dan göç etmiş. Babamın evlendiği teyzemdi iki aile iç içe büyüdü. 14 çocuk vardı büyük büyük amcamın çocuklarına abi abla derim kalabalık aileydi. Kerpiç toprak evdi doğduğumuz ev avlusu var çocukluğumuzun oyunları geçti. Uyduruk oyunlar vardı. aklınıza ne gelirse tellerden sopalardan ne bulursak yaptığımız oyuncaklar. Oradan sonra babam avlunun bir tarafını taşlı ev yaptırdı. Komşular çok iyiydi.
Aziz Sancar ile bağınız var mı?
Aziz Sancar ismi gündeme gelince Mithat Sancar üzerinden Aziz Sancar'ı tanıyanlar babamın kuzeni amcasının çocuğu öz kuzeni çok genişler babamın amcaları en geniş aile. Aziz amca da o amcalardan birinin çocuğu.
Hukuk Fakültesi yılları
"Kitapçılık oynardık yaşıtım kuzenlerle. Oynayınca kitap dediğimiz Teksas Tommiks. Kitapçılık oynarken ben kitapçı oluyordum ama kitapları okuyordum çocuklar sıkılıyordu.Yine Mithat kitap okuyor bu oyun bitti diye.
1976'da başladım ortaokula benim ilk okuduğum siyasi kitap sosyalizmin alfabesi ortaokul bir de. Sonra klasik kitaplar var. Kitapçılar açıldı Nusaybin hareketli, entelektüel, okuyanı çok bir şehirdi. Kitapçılar açıldı. Üç kitapçı açıldı siyasi hareketlerin içinde yer alıyor gençler. Her yerde kitap var okuyoruz etkileniyoruz. İyi öğrencilerdik ilk okulda. En parlak çocuklardık okumayı seven meraklı zehir gibi çocuklar diyorlardı bize. Okuma merakı var ne bulsak okuyoruz sol, sosyalizm bizi etkiliyor. İyi olmuş etkilenmemiz güzel okuduk. Felsefenin Temel İlkeleri var onu okudum. Ne bulsak okudum. Diyalektik diye bir şey keşfettik. Kocaman bir kelime bizim için,
siyaset hayatımızın hep içindeydi akademisyenlik sonradan geldi.
1979'da mezun oldum ortaokuldan. Diyarbakır'da geçirdim orası büyük politik merkez oldu. Henüz havaya kan bulaşmamış çatışmalar olmamıştı. Enerjimizi okumaya verdik. 1980'lere doğru hava bozuldu darbe geldi. Darbeden kısa süre önce Ankara Hukuk kazandığımı öğrendim kayıt için hazırlık yaparken darbe oldu. 80'de hukuk fakültesine kayıt oldum. Ankara'ya ilk kez gelmiştim. 6 yaşından beri İstanbul bildik bir yerdi benim için. Ankara ilgimi çeken bir yer değildi. Sıralamayı yaparken puan biraz düşük olsa İstanbul Hukuk alacaktım. Fakülte etrafında tanklar ardı kaydı yaptırdım 4 yıl orada geçti.
Benim için Nusaybin'in büyüleyen atmosferi vardı kökleri çok eskiye dayanır. Yoksul bir aile değildir bugünkü tabirle Nusaybin'in alt orta sınıfı babam çok büyük emekçiydi."
Babanızın neyi etkiledi sizi?
"Yıllar geçince insanları kaybedince derini görüyorsunuz. Onu kaybedince 2005'te hep daha fazla düşündüm bir maaşı vardı. Hemzemin geçitte. Bariyeri indirirdi otomatik değildi kulübesi vardı, tren geçiş saati bildirirdi hemzemin geçiş direklerini indirirdi. Babam çok konuşmayı sevmez. CHP'liydi kendini solcu tanımlardı güzel bir dindardı güçlü ahlakı vardı Kuranı namazı öğretti bana. Solculuk hayatımdan gelen bir şey. Kadir geceleri babamla camide sabahladım en az üç kez. Sessiz kahramanım kahraman olmak istemeyen kahramanım. Hiçbir zaman geçim sorunu olduğunu hissettirmedi soframız zayıf olmadı. Bazı akrabalar bizim bu kadar paramız var ama bu kadar olamadık derdi. Çok etkilendiğim bir tecrübe var babamla ilgili. Ben üniversitede 2.sınıfa geçince küçük kardeşim üniversiteye başladı. İki çocuğu okutmak maaşının hepsini gönderse yine yetmiyordu ben üniversitede çalışmaya başladım. Endüstri kütüphanesinde saat başı ücret alırdım. Gönderdiği para yetmiyordu 4 yıl aynı parayı gönderdi bana arttırmasını ben istemedim. Babamın beni etkileyen yanlarından biri susmayı bilirdi konuşmak gerekmiyorsa onu susarak anlatırdı. Bir kişinin ayıbını görmüşse onu bilmiş görmüş gibi yapmazdı."
"Bana romantik diyorlar"
"Bana romantik diyorlar bağırıp çağırmamı bekliyor bazıları...Babam tek kuruş haram yemedi her şeyi emeğiyle yaptı. Annem çok daha canlıdır. Babam sıkıcı kalır, annem dinamik canlı hayat dolu. Anneme düşkünlüğüm çok daha fazla. Annemle o yıllardan gelen güzel arkadaşlığım var annem çok küçük yaşta anne oldu. Çok güzel bir sesi vardı türkü söylerdi. Arapça çok güzel söyler. Arap kültürünün bana göre yaşayan en kuvvetli hafızalarından biri Sabiha Türküsü. Kına şarkısı var annem en güzel söyleyen kuşak insanıdır. Ben de bilmiyordum annemin bu şarkıyı söylediğini keşke videosunu izletebilseydim. Hayat dolu. Güzel çocukluğum oldu annem babam güzel insanlardı.
Bizim oturduğumuz mahallenin büyük çoğunluğu Arap Kürt ve dışarıdan gelen kamu personeli. Biz Kürt mahallesinde büyüdük bu da benim için şans. Kürtçe konuşuyorlar. Ya ayrı ayrı oynayacağız ya da çoğunluğun dilini öğreneceğiz farkında olmadan Kürtçeyi öğrendik. Eve gidince Arapça sokakta Kürtçe konuştuk. Okulda Türkçeyi öğrendim. Çocukların büyük kısmı gibi."
"Bu toplum bunca kışkırtmaya rağmen birbirimizi boğazlamayacağız mesajını verdi"
Toplum siyasetten daha ileride. Bazen bu konuda beni fazla romantik buluyorlar. Topluma başka gözlerle bakmak gerekir o ufka sahip olmalıyız. Türkiye toplumu çok fazla kışkırtma ile karşıya kaldı buna rağmen 3-5 iktidar gölgesinden cesaretle pervasızlık yapan dışında kendi doğal hayatında yaşamını sürdüren kişilerden karşılık bulmuyor bu kadar kutuplaşmaya rağmen bu toplum hayır birbirimizi boğazlamayacağız mesajını defalarca verdi. Bu kadar kritik coğrafyada toplum bunca kışkırtmaya rağmen bir arada yaşama iradesini koruyor o sağduyuya inanmak lazım.
"100.yıl güçlü demokrasiyle buluşan yol olmalı"
Mesela 23 Nisan'a gelelim. Bir yıl dönümü TBMM'nin kuruluşunun 100. yıl dönümü. Bugün mutlaka hatırlanması gerektiğine inandığım bir konuşma. Gayrimüslimler çok azalmıştı evet... Bunun dışında kalan toplum kesimlerinin temsilcilerinin yer aldığı nispeten çoğulcu yapı kimliğini ifade edebildiği bir yapısı vardı ilk Meclisin. Bu nedenle gerekliydi çoğulculuk. O zaman milli mücadele vardı. Keşke bu anlayış daha sonra da devam etseydi. Yüz yıl sonra Türkiye'de geldiğimiz noktada sıkıntılar var. 100. yıl güçlü demokrasiyle buluşan yol olmalı.
Demokrasi İttifakı dediğimiz şey toplumda birlikteliği hedefleyen bir çağrı. Partilere çağrı bundan sonra geliyor. Şimdi bizi izleyen bu hayatı özleyen iyi insanlar çok büyük çoğunlukta. Benim akademisyenliğimde de siyasi hayatımda da net tutumum var. Keskin fikre sahip olmayabilirim esneklik açıklık iyidir. Ama hiçbir toplumsal olay şiddetle çözülemez bu çok net.
Üniversiteden 1984'de mezun oldum. Hukuk Fakültesi birincisiydim. İyi öğrenciydim. Güzel öğrencilikti, meraklı öğrencilikti yeni bir hayat ile karşılaştım edebiyatı burada ilerletim. İngilizce Almanca öğrendim. Yurt dışına gittiğimde Ankara'nın bana verdiği çok hoş şeyler var. O yıllarda çok okudum edebiyat sinema okudum.
Futbol geçmişi
Lisede başladık ama devam ettik elemelere katıldım fakülte futbol takımına Ankara Üniversitesi'ne de seçildim. Fena futbolcu olmadığım söyleniyor. Galatasaraylıyım. Tribünde maç seyretmeyi çok severdim kuzenlerimle Galatasaray maçlarını izlerdim. 1991'de Ankara'ya yerleştim.
Korona döneminde nasıl bir dünya gördük?
Korona döneminde nasıl bir dünya sorusunun cevabı kendiliğinden belirli değil. Pandemi küresel kast sisteminin ortaya çıktığını anlatıyor. Orta sınıf yarılmış durumda statü gelir kaybı var. Bir üst kısım kendi gelirini koruma derdinde ama alt kesim resmen cepheye sürüldü. Yeni bir hayat mümkün. insanlar açlığa virüse terk edildi. Buna razı mı olacağız? Dünyayı ayakta tutan emekçiler, onlar olmasa gıda zinciri işlemeyecek. Bize düşen bu itirazı örgütlemek güçlü siyasi dinamiğe dönüştürmek bunu yapabilirsek gidişatı durdururuz önce cehennemden çıkarız cennet yolu uzun. Önce cehennemden çıkalım. Cehennemi durduralım. Onurlu özgür yaşamdan yana olanlar bir araya gelmeli. Başka yolu yok, bir araya gelirsek daha iyi bir dünya olacak gelemezsek daha kötü.
Bayram mesajınız ne?
Bizim için bayramlar geleneksel klişe ötesinde birbirimizi daha iyi anlamamızı sağlayan günler. Kıt imkanlarını gelen misafire sunduğu, buluşmalarda insanların birbirinin gözüne sıcak baktığı günlerdi. Her bayram bizim birbirimizin gözüne daha samimi bakmamıza vesile olsun bizden farklı olanı anlamamıza vesile olsun. Sevgili kardeşlerim, birbirimizi anlamak için daha fazla çaba sağlayalım birbirimizi yargılamak, onaylamak için de değil anlamak için bu bayram milat olsun inşallah bundan sonrasına toplumumuzda herkes birbirini anlamak için yol olarak bakar. Çözemeyeceğimiz sorun yok birbirimizi anlamak için toplumsal hayat kurmaya razı olursak bu siyasete yansır. Sorunları konuşarak tartışarak anlamaya çalışarak çözelim. herkesin bayramı mübarek olsun.