"Gazetecilerin görevlerini yapmalarının engellenmesi suçtur"

"Gazetecilerin görevlerini yapmalarının engellenmesi suçtur"
Türkiye Gazeteciler Sendikası Ankara Şubesi bir açıklama yayımladı

Türkiye Gazeteciler Sendikası Ankara Şubesi bir açıklama yayımladı. Açıklamada, "15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL ile başkent Ankara’da hemen her basın açıklaması polisin engeliyle karşılaşmış, olayları görüntüleyen gazeteciler de zaman zaman polis şiddetinden nasibini almıştır. Özellikle de iktidarın “muhalif” kabul ettiği medya organlarında çalışanların sistematik bir şekilde hedef alındığından endişe etmekteyiz" denildi.

Türkiye Gazeteciler Sendikası Ankara Şubesi'nin açıklaması şöyle:

Hem gösteri ve yürüyüş hakkı, hem de basın özgürlüğü ya da başka bir ifadeyle yurttaşların haber alma hakkı Anayasa ile güvence altına alınmıştır. Ancak maalesef Ankara Emniyeti’nin Anayasal güvence altındaki her iki hak konusunda keyfi bir tutum almaktadır. Gezi Parkı eylemlerinin ardından gösteri ve yürüyüşlere yönelik kısıtlamalar artarken, buna paralel olarak söz konusu eylemleri takip eden basın emekçilerine yönelik engellemeler de hız kazanmıştır.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL ile başkent Ankara’da hemen her basın açıklaması polisin engeliyle karşılaşmış, olayları görüntüleyen gazeteciler de zaman zaman polis şiddetinden nasibini almıştır. OHAL kalksa da, Ankara’da sokak eylemlerine yönelik kısıtlayıcı tutum devam etmektedir. Görevleri gereği toplumsal olayları takip etmek zorunda olan meslektaşlarımız da artık polisin fiziki engellemeleriyle karşı karşıya kalmaktadırlar. Özellikle de iktidarın “muhalif” kabul ettiği medya organlarında çalışanların sistematik bir şekilde hedef alındığından endişe etmekteyiz.

Bunun en yakın iki örneği, şehir hastanelerine ilişkin hekimlerin yaptığı eylem sırasında Halk TV çalışanlarının engellenmeye çalışılması ve TRT çalışanlarının yaptığı basın açıklamasını izleyen Yol TV ekibinin yayınının tehditler ve fiziki müdahaleyle durdurulması olmuştur.

En başta da belirttik. Basın özgürlüğü, yani halkın haber alma hakkı Anayasa ile güvence altına alınmış bir haktır. Toplumsal olayları takip eden gazetecilerin kolluk güçlerince engellenmesi Anayasayı tanımamak anlamına gelmektedir.

Maalesef Türkiye çok uzun süredir keyfi bir şekilde, adeta Anayasasız yönetilmektedir. İktidarın politikalarını eleştiren medya kurumları akreditasyon başta olmak üzere çeşitli yollarla haber kaynaklarından uzaklaştırılmakta, davalar ve tutuklamalarla gazeteciler sindirilmeye çalışılmaktadır. Üzülerek belirtmek isteriz ki, kimi gazete ve televizyonlar da iktidarla ters düşmemek adına gazetecileri hedef gösteren haberlere imza atmaktadırlar. İşte meslektaşlarımızı keyfice engelleyenler, ülkenin içinden geçtiği bu koşullarından güç almaktadırlar.

Ama Türkiye’de gazetecilerin en ağır darbe koşullarında bile gerçeklerin peşinden gitmek ve halkın habere ulaşması için gözünü budaktan esirgememek gibi bir geleneği vardır. Bu gelenek, Türkiye’nin demokratikleşmesinin de dayanaklarından biridir.

Görevleri başında engellemelerle karşılaşan meslektaşlarımızın yanında olduğumuzu bir kez daha hatırlatıyor, Ankara Valisi Sayın Vasip Şahin ve Ankara Emniyeti’ni meslektaşlarımızı keyfi bir şekilde engelleyenler hakkında gerekli işlemleri başlatmaya çağırıyoruz.

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Ankara Şubesi