Festus Okey'i öldüren polise 16 yıl hapis cezası

Festus Okey'i öldüren polise 16 yıl hapis cezası
Nijeryalı Festus Okey'in Beyoğlu Polis Merkezi'nde vurularak öldürülmesine dair 14 yıldır devam eden davada karar çıktı. Sanık polis 16 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum edildi.

Futbolcu olma hayaliyle 2005 yılında İstanbul'a gelen Nijeryalı Festus Okey, 2 yıl sonra, 2007'de polis tarafından öldürüldü. 14 yıldır devam eden davada sanık polis 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Nijeryalı Festus Okey'in 14 yıl önce Beyoğlu Polis Merkezi'nde vurularak öldürülmesine ilişkin polis memuru Cengiz Yıldız'ın yargılandığı davaya İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.

Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından ikinci kez bozulmasının ardından yeniden görülen davanın 24. duruşmasına tutuksuz sanık Cengiz Yıldız'ın avukatı ile Festus Okey'in ailesinin avukatları katıldı. Saat 13.30'da başlaması beklenen duruşma, 2 saat gecikme ile ancak saat 15.30'da başlayabildi. Mahkeme başkanı gazetecileri "Dosyayla ilgisi olmayanları almıyoruz" diyerek, avukatları ise "Salon havasız" bahanesiyle salondan çıkardı.

Evrensel'in haberine göre, mahkeme başkanı, Anayasa Mahkemesi kararını değerlendirdiklerini söyleyerek, duruşma savcısına mütalaayı değiştirmek isteyip istemediğini sordu. Savcı ise yeni mütalaaya ihtiyaç olmadığını savundu. Bunun üzerine sanık polisin avukatı Vehbi Kahveci söz aldı. Anayasa Mahkemesi kararının sanık Yıldız'ın suçsuz olduğunu ortaya koyduğunu iddia eden Kahveci, "Karar 'Deliller tam toplanmadı' diyor. O zaman nasıl ceza vereceksiniz" diye konuştu.

Festus Okey ailesinin avukatlarından Olguner Olgun ise Anayasa Mahkemesi kararını hatırlattıklarını söyledi.

Anayasa Mahkemesi kararı üzerinde önemle durulması gerektiğini belirten Olgun, "Karar ciddi bir şekilde yaşam hakkı ihlali tespitinde bulunuyor, bunu hatırlattık. Öncelikle, savcılıktan ve mahkemeden, dosyanın sanığı dışındaki kamu görevlilerinin bu süreçte yarattıkları ihmaller -gömlek kaybetme, delilleri yok etme- sebebiyle suç duyurusunda bulunulmasını talep ettik. İkinci olarak olayın ırkçı ve ayrımcı saiklerle gerçekleştiğinin titizlikle araştırılmasını istedik. Ve son olarak da mütalaadan farklı şekilde ve Anayasa Mahkemesinin işaret ettiği şekilde sanık polisin cezasızlık zırhından faydalanmaması için manevi unsurun 'taksir' değil, 'olası kasıt' olarak değerlendirilmesini talep ettik" dedi.

Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık polis Cengiz Yıldız'ın "kasten öldürme" suçundan 16 yıl 8 ay hapsine karar verdi.

Davanın geçmişi

Festus Okey, 20 Ağustos 2007’de arkadaşı M.O. ile birlikte Beyoğlu’nda sivil polislerce gözaltına alındı ve Beyoğlu Asayiş Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Emniyetin iddiasına göre Okey, polisin silahını almaya çalışmış, bu sırada arbede çıkmış ve Okey kendini vurmuştu. Tesadüf o ki nezarethanedeki kamera çalışmıyordu, silahın hangi mesafeden ve açıdan ateşlendiğini ortaya çıkaracak en önemli delil olan Okey’in üzerindeki gömlek ise kayıptı.

Okey’in öldürülmesiyle ilgili dava 27 Kasım 2007’de açıldı ve üç buçuk yıl boyunca her duruşmada Okey’in kimlik bilgilerinin doğru olup olmadığının araştırılması istendi. Mahkeme Türkiye'de iltica başvurusunda bulunan ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) tarafından kendisine bir kimlik verilen Okey’in kim olduğunu bir türlü bulamıyordu! Üstelik Okey'in cenazesi de Nijerya'daki ailesine gönderilmişti bile.

Bu arada Göçmen Dayanışma Ağı, 2011'de mahkemenin bir türlü bulamadığı Okey’in ailesine de ulaştı. Okey’in Güney Afrika'da yaşayan kardeşi Tochukwu Gameliah Ogu davaya katılma talebinde bulundu ancak mahkeme bu talebi reddetti. Sanık polis yargılama boyunca hiç tutuklanmadı, görevine de devam etti.

2011 yılında, dava açıldıktan tam 4 yıl sonra karar çıktı. Üye hakimlerden biri, sanık polisin olası kastla adam öldürmekten 20 yıl ceza alması gerektiğini savunmuştu ama öyle olmadı. Yıldız, “Taksirle ölüme neden olma” suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezası aldı.

Yargıtay, bu kararı üç yıl sonra bozdu ve Okey’in biyolojik bağının araştırılarak kardeşinin davaya katılma talebiyle ilgili karar verilmesi gerektiğini belirtti. Mahkeme bunu kabul etmedi. Yargıtay, Mart 2018’de kararı bir kez daha bozdu ve tekrar Okey’in kimliğinin belirlenmesi ve kardeşinin Okey ile akrabalık bağının araştırılması gerektiğini ifade etti.

Aile 12 yıl sonra müdahil oldu

2019’da yeniden başlayan davada İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi, Okey’in Güney Afrika’da yaşayan annesi Love Ogu ve abisi Tochukwu Gameliah Ogu’dan alınan ve örneklerin Adli Tıp tarafından incelenmesine karar verdi. DNA testi sonucunda, eşleşme sağlandı. Ve nihayet, 12 yıl sonra, mahkeme de ailenin davaya katılma talebini kabul etti.

Yeniden başlayan davanın 4 Kasım 2020’de görülen 23. duruşmasında mütalaasını açıklayan savcı, sanığın eyleminde kast, olası kast veya bilinçli taksirle hareket ettiğine ilişkin cezalandırılmasına yeter delil bulunmadığı savundu. Polis memuru olan sanığın mesleğinin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği belirten savcı mütalaada, Yıldız'ın, "taksirle öldürme" suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapisini istedi. Okey ailesinin avukatları ise Yıldız’ın “olası kastla öldürme” suçundan cezalandırılmasını talep etti.

Bu arada Okey ailesi Anayasa Mahkemesine 2018’de başvuru yaptı. Dosyayı başından itibaren dikkatle takip eden Avukat Alp Tekin Ocak tarafından yapılan başvuruda olaya ilişkin etkili ceza soruşturması yürütülmemesi nedeniyle yaşam hakkının, ölümle sonuçlanan şiddetin ırk temelli ayrımcılık saikiyle gerçekleştirilmesi nedeniyle yaşam hakkıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının ihlal edildiğini belirtmişti. Bu başvuruyu 13 Ocak 2021 tarihinden karara bağlayan Yüksek Mahkeme Nijeryalı Festus Okey’in yaşam hakkının ihlal edildiğine karar verdi ve aileye tazminat ödenmesine hükmetti.

Mahkeme, bazı kamu görevlileri hakkında yürütülen soruşturmada etkili ceza soruşturması yürütülmesi yükümlülüğünün ihlal edildiği ile ayrımcılık boyutuyla eşitlik ilkesinin ihlal edildiği iddialarını ise, bir karşı oyla, kabul edilemez buldu.