Doğal alanların derecesi depremin üçüncü günü düşürüldü: Felaketin ortasında SİT kaçırmaca

Doğal alanların imara açılmasının yarattığı yıkımın zararları somut kanıtlarla ortadayken Ayvalık'tan gelen bir haber pes dedirtti.

Tüm ülke deprem felaketinin yıkıcı etkisini yaşarken AKP hükümeti doğayı ve kültür varlıklarını ranta açma sevdasından vazgeçmiyor. Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, 9 Şubat 2023'te, Ayvalık sınırları içerisinde 1. Derece Doğal Sit Alanı olarak yer alan (Güvercin) Manastır Adası ile Sefa Çamlık Mevkilerinin derecelerinin düşürdü.

Evrensel'in haberine göre Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nca (ÇŞİB) tescil edildiği duyurulan alanların "Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı" olarak değiştirilen sit derecesi bölgelerin yağma ve yapılaşmaya açılacağı endişesi doğurdu.

AYVALIK’IN KİMLİKLERİ YOK OLUR

Ayvalık Tabiat Platformu ÇŞİB’nin bu kararını Ayvalık’ın doğal sit alanlarının imara açılmasına yönelik bir adım olarak değerlendirdiklerini açıkladı. Platform yaptığı açıklamada Türkiye’nin 6 Şubat’ta meydan gelen yıkıcı depremle sarsıldığı, binlerce can kaybının yaşandığı günlerde alınan bu kararın Ayvalık halkını tedirgin ettiğini belirterek; “Ayvalık’ta otelciler, büyük müteahhit firmalar, kooperatifler aç kurtlar gibi doğal sit alanlarındaki koruma kalkanının kaldırılmasını beklerken, Manastır Adası ve Çamlık Mesire Yeri’nin statüleri düşürüldü. Ayvalık çok sayıda ve önemli oranda Doğal Sit Alanına sahip. Tabiat Parkı, adaları, kıyıları ve kenti çevreleyen yeşil bantı, eski Rum mimarisi, kilise ve manastırları, zeytini, rüzgârı, balığı, denizi, otu, ve farklı yaşam tarzını barındıran çok kimlikli kent. Biliyoruz ki Doğal Sit Alanları yok olursa Ayvalık’ın kimlikleri de yok olur” denildi.

Konunun yeni olmadığını aktaran platform, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın özel firmalara ihale vererek Doğal SİT Alanlarını yeniden incelemeye aldığını belirtti. SİT statülerinin yeniden belirlenmesi için “sözde” bilimsel bir çalışma yapıldığının dile getirildiği açıklamada şu görüşlere yer verildi:

“Ayvalık, 2017 yılı başında Doğal Sit Alanlarının yeniden belirlenmesi adı altında betonlaşma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Doğal Sit Alanları yok olursa Ayvalık’ın kimlikleri de yok olur dedik ve Ayvalık Tabiat Platformu olarak buna karşı çıktık. İmza kampanyası, eylemlilikler yaptık. Ayvalık Halkı çok duyarlı davrandı. Hazırladığımız değerlendirme raporunu bakanlığa gönderdik. Ayvalık Belediye Meclisi oy birliğiyle Tabiat Parkını, zeytinlikleri, Çamlık, Cunda ve Pateriça’yı betona boğacak bu değişikliklere karşı olumsuz görüş bildirince konu beklemeye alındı”.

BİLİMSEL KILIF UYDURULDU

Hangi bilimsel kriterlere dayanarak yapıldığı anlaşılamayan “bilimsel” raporu bakanlıktan birçok kez yazıyla istemelerine rağmen alamadıklarını belirten Ayvalık Tabiat Platformu, önceden alınan karara bilimsel kılıfının uydurulmaya çalışıldığını söyledi. Platform, 2020 yılında “Korunan Alan Yönetmeliği”nde yapılan değişiklikle “Nitelikli Doğal Koruma Alanları”nda yapılabilecek çalışmalara hayvancılık, balıkçı barınağı, iskele, doğal kaynak suyu kullanımına yönelik uygulamalar, içme suyu amaçlı baraj ve göletler, kültür balıkçılığı hariç balıkçılık faaliyetleri doğal göl ve denizler hariç kültür balıkçılığı faaliyetleri, zorunlu teknik altyapı uygulamaları eklendiğine dikkat çekti.

Platform açıklamasında şöyle denildi: “Ayvalık’ın Rant amaçlı yeni hayallere, mega projeler ihtiyacı yoktur. Milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtları, tabiatı koruma alanları ve sulak alanlar, doğal sit alanları ve özel çevre koruma bölgeleri bizim hazinelerimizdir, mutlak korunması gerekir. Depremin acısını yaşadığımız bu günlerde, deprem kuşağında bulunan Ayvalık’ın imara açılmasına hizmet edecek, alelacele alınan bu kararı kınıyoruz.”