Dereden su yerine beton aktı! Hopa’da ıslahın gri yüzü
Artvin Hopa’nın yemyeşil vadileriyle çevrili Başoba Köyü’nde dere yatağı, yüzyıllardır bölgenin yaşam kaynağı olarak akıyordu. Ancak son üç gündür, suyun yüzeyinde yaşam belirtisi yerine, kıyıya vuran ölü balıkların yarattığı sessiz ve gri bir tablo hakim.
Bölge halkının "ıslah" edilmesi için devletten beklediği yatırım, Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından ihale edilen bir projeyle köye geldi. Ancak dereyi "iyileştirmek" amacıyla dökülen temel betonunun kalıbı büyük bir gürültüyle patlayınca, proje bir anda yerel ekosistemi tehdit eden bir çevre krizine dönüştü.
Hopa Belediye Başkanı Utku Cihan’ın olay yerinde yaptığı incelemeler, yaşananın sadece teknik bir "iş kazası" olmadığını; kamu ihalelerinde tercih edilen inşaat yöntemleri ve maliyet-hız dengesinin, doğa üzerinde yarattığı ağır faturayı gözler önüne seriyor.
'ISLAH'IN KİMYASAL MALİYETİ
Olay, DSİ kontrolündeki yüklenici firmanın dere yatağına duvar örme çalışmaları sırasında meydana geldi. Betonun su içinde hızla donmasını sağlamak amacıyla karışıma eklenen kimyasal katkı maddeleri, kalıbın patlamasıyla birlikte kontrolsüzce dere suyuna karıştı.
İnşaat mühendisliği literatüründe "priz hızlandırıcı" olarak bilinen ve ıslak zeminlerde iş sürecini kısaltmak için kullanılan bu karışımlar, iddialara göre suyun kimyasal dengesini aniden değiştirerek balık ölümlerine yol açtı.
Bölgeye giderek CHP Hopa İlçe Başkanı Şükrü Aydemir ve Başoba Köyü Muhtarı Yunus Yazıcı ile birlikte incelemelerde bulunan Belediye Başkanı Utku Cihan, inşaatın hızı ile çevre güvenliği arasındaki hassas dengenin bozulduğuna işaret etti. Cihan, "Islak bir zemin olduğu için betonun hızlı kuruması amacıyla çeşitli karışımlar kullanılabiliyor. Ancak maalesef burada olduğu gibi bu durum balık ölümlerine yol açabiliyor" diyerek, kamu projelerindeki denetim mekanizmasının önemini vurguladı.
BALIKLAR BİRER 'ERKEN UYARI' SİNYALİ
Dere yatağında görülen balık ölümleri, yerel yönetim için sadece biyolojik bir kayıp değil, aynı zamanda halk sağlığına yönelik potansiyel bir tehdidin ilk göstergesi olarak yorumlanıyor.
Başkan Cihan, beton karışımının suya yayılmasının ardından yaşanan süreci şu sözlerle analiz etti:
"Gördüğümüz balık ölümleri aslında bir işaret. Deredeki diğer canlıların yanı sıra insan hayatının da risk altına girdiği bir süreçle karşı karşıyayız."
Bu açıklama, kamu yararını gözeten projelerde kullanılan malzemelerin, sadece yapının sağlamlığına değil, "nehir yaşamına, dere ekosistemine ve insan sağlığına" etkilerine göre de seçilmesi gerektiği gerçeğini masaya yatırıyor. Başkan Cihan, DSİ ve yetkili firmalara çağrıda bulunarak, zarar vermeyecek alternatif yöntemlerin değerlendirilmesinin hayati önem taşıdığını belirtti.
DENETİM MEKANİZMASI DEVREDE
Kalıbın patlamasıyla suya karışan maddelerin içeriği ve toksisite oranı henüz netleşmiş değil. Olayın ardından Tarım İl Müdürlüğü ve Çevre İl Müdürlüğü ekipleri bölgeye sevk edildi. Hem ölen balıklardan hem de dere suyundan alınan numunelerin laboratuvar sonuçları, ihmalin boyutunu ve ekosisteme verilen zararın kalıcılığını ortaya koyacak.
Firma yetkilileriyle de görüşen Hopa Belediyesi, sürecin "takipçisi" olacaklarını taahhüt etti. Ancak Hopa’daki bu olay, Türkiye genelindeki dere ıslah çalışmalarında "hız" ve "doğa" arasındaki tercihin, denetimden uzaklaştığında nasıl sonuçlar doğurabileceğine dair somut bir vaka olarak kayıtlara geçti.
Utku Cihan, incelemesini tamamladığında, suyun kenarındaki ölü balıklara işaret ederek, olayın gelecekteki olası tekrarları için yetkilileri uyardı:
"Bu tür olayların yaşanmaması için tüm yetkililerin daha dikkatli olması gerekiyor. Biz sürecin takipçisi olacağız."