CHP'li Taşçıer: Kadınların hayatlarına karanlık eklemeyin
CHP Milletvekili Taşçıer'in TBMM'de gerçekleştiği konuşma şu şekilde;
Her gün kadınlar olarak öldürülüyoruz. Bu cinayetler birer sıradan vakanın ötesine artık bir cinsin katliamı noktasına geldi. Sadece mart ayında 29 kadın daha öldürüldü. Her gün ölüyoruz. Biz kadınlar olarak aslında bir zihniyetin ölüm listesindeyiz. Bizler bunlara göre katli vacip olanlarız. Kadınlar olarak tekil bireylerle değil doğrudan doğruya bir zihniyetle mücadele ediyoruz. Bakın, son süreçte yaşanan birkaç örnekten sizlere bahsetmek istiyorum. Ankara'da cezaevinden izinli çıkan erkek, evde tartıştığı eşi İlknur'u 4 yaşındaki kızının gözleri önünde bıçaklayarak öldürdü. Afyonkarahisar'da cezaevinden nakil için izinli çıkan erkek, 5 çocuğunun annesi Birsen'i birlikte yaşadığı adamın evini ateşe vererek dışarı çıkmasını sağlayarak sonra da tüfekle öldürdü. İzmir Çiğli'de açık cezaevinden izinli olarak çıkan erkek, boşandığı eşi ve baldızına kurşun yağdırıp öldürdü. Hatay'da firar eden erkek, 2 çocuk sahibi eşini kalbinden bıçaklayarak öldürdü. Manisa Turgutlu'da açık cezaevinden izinli çıkan erkek, tartıştığı eşini 20 yerinden bıçaklayarak öldürdü. Bunlar, sadece yakın zamanda gerçekleşen olaylar. Şimdi, sizin bu verdiğiniz teklif aslında bu ve bunun gibi birçok haberin daha çok olmasına sebep olacak. Elbette ki cezaevinden çıkan herkesi potansiyel suçlu olarak görmüyoruz, başka suçlardan cezasını çekip ıslah olanları bu konudan ayrı tutuyoruz. Ama biz kadınları öldürmeye ant içmiş zihniyetin üyelerine bir gün bir saat bir dakika bile indirim yapılmasını, cezaevinden bir saniye dahi erken çıkmasını kabul etmiyoruz.
Tabii, sorulunca "Böyle bir şey yok." diyorsunuz, grup başkan vekili de şu an oturduğu yerden söylenmeye başlıyor.
Peki, açık cezaya geçmesine bir yıl ve daha az süre kalan hükümlüyü doğrudan açık cezaevine, oradan da izinli bırakıyorsunuz.
31 Mayısa kadar olan bu izni altı aya kadar uzatabiliyorsunuz.
Bu kadar kadın dernekleri, bu kadar örgütler bu olayın sonucunun buna varacağını iddia ediyor, siz okuma zahmetinde dahi bulunmadığınız önergenin ne olduğunu bilmiyorsunuz, oturduğunuz yerden de sadece bağırıyorsunuz.
Kimse kimseyi kandırmasın, bu bir af düzenlemesidir, kadına şiddet uygulayan da cinsel istismarı olan da bu uygulamadan yararlanacak.
Her seferinde "Yok." diyorsunuz, açlığınız sonucunda da maalesef kadını ve çocuğu yok sayan bir sonuçla karşı karşıya kalıyoruz.
Evet, değerli milletvekilleri, kadına şiddet uygulayan, çocuklara cinsel istismar uğrayanlar evet, cezaevinde gün sayıyor ama sanmayın ki yalnızlar, tecavüze uğrayan kadınlar da dışarıda korkuyla gün sayıyorlar, o erkeklerin cezaevinden çıkacağı günü korkuyla bekliyorlar. O günün hiç gelmemesini umarak yıllar süren bir korkuyla yaşıyorlar, tabii buna yaşamak denirse. Ben Türkiye'deki dört bir yanda gerçekleşen kadın davalarını takip ediyorum. Orada kadını yaralayan, kadına şiddet uygulayan erkeklerin ortak bir söylemi var: "Bu cezaevinden çıktıktan sonra yarım kalan işimi tamamlayacağım."
Getirdiğiniz önergeyle yarım kalan işini tamamlatacaksınız. Bu yasayla kadınlar adına utanç duyuyorum, kadınlar adına öfkeleniyorum ama en önemlisi kadınlar adına korkuyorum. Hani, kişiye karşı işlenen suçlarda devlet affetmezdi, Genel Başkanınız öyle diyordu.
Bugün "tweet" attığı için, gerçekleri kitap hâline getirdiği için Murat Ağırel hapiste olacak, kadına şiddet uygulayanı dışarı çıkaracaksınız.
FETÖ borsasını ortaya çıkaran Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu dışarıya çıkamayacak, kadının yüzüne kezzap atanı, öğrencisini istismar eden hocayı serbest bırakacaksınız, yok öyle bir şey.
Bu suçlardan cezaevine girenler birkaç yıl sonra çıkacak ama kadınları müebbete mahkûm edeceksiniz. Siz kadınların daha iyi nasıl bir ülkede yaşaması gerektiğini düşünmeniz gerekirken, onları katledenlere, onları istismar edenlere bunun yolunu açıyorsunuz. İki kelimeyle bu garabeti ortadan kaldırabilirsiniz, iki kelime ekleyerek kadınların kararan hayatlarını belki aydınlatamazsınız ama hiç değilse karanlık eklemezsiniz.
Aynı, 2016 yılında, insanlar evlerinde uyurken bir gece yarısını fırsat bilip getirmeye çalıştığınız benzer bir kanunla... Bu kanunu da virüsü bahane bilerek kadınların ve çocukların hayatlarını karartamazsınız. Kadınların hayatlarına karanlık eklemeyin.