Bakan Kurum: Nüfusun yüzde 70'i risk altında

Bakan Kurum: Nüfusun yüzde 70'i risk altında
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Deprem Araştırma Komisyonu'nda sunum yaptı. "Nüfusun yüzde 75’inin deprem tehlikesi altında olduğunu söylememiz mümkün. 1.5 milyon konutun acil dönüşüme girmesi gerekiyor" dedi.

2021 yılının ikinci yarısında Bina Kimlik Sistemi ile tamamlanan her yapıya sertifika niteliğinde QR kodu ve elektronik etiket verileceğini bildiren Murat Kurum, Türkiye'nin yüzde 66'sının deprem riskli alanlarda yer aldığını ifade etti. Kurum, "18 ayda bir 6,0 ile 6,9 büyüklüğünde deprem meydana gelmektedir" diyerek son bir asırda 90 bin vatandaşın depremlerde hayatını kaybettiğini söyledi.

Kurum, "Bugün itibariyle baktığımızda; nüfusumuzun yüzde 70’inin ve büyük sanayi tesislerinin yüzde 75’inin deprem tehlikesi altında olduğunu söylememiz mümkündür. Meydana getirdiği hasar ve can kaybı açısından yüzde 61’lik bir oranla deprem afeti, Türkiye’de yaşanan afetler içerisinde birinci sırada yer almaktadır. Bundan sonra heyelanlar ve taşkınlar gelmektedir" ifadelerini kullandı.

Kurum'un açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

Bina kimlik sistemi uygulanacak

Bugün ülkemizde 17 milyon bina var. 28.6 milyon konut var. Yaklaşık 6.7 milyonu riskli. Bunun da yaklaşık 1.5 milyonunun acil dönüşüme girmesi gerekiyor. Yine; depremin merkezi olan İstanbul’da 1.2 milyon bina ve 6.1 milyon konut, 1.1 milyon işyeri bulunuyor. İstanbul’umuzda da riskli 1.5 milyon konut var. Bunlardan da 300 binini çok acil bir şekilde, el birliğiyle dönüştürmemiz gerekiyor.

2021 yılının ikinci yarısından itibaren uygulamaya başlayacağımız Bina Kimlik Sistemi (BKS) ile tamamlanan her yapıya sertifika niteliğinde QR kodu ve elektronik etiket verilecek. Teknolojik bir levha halinde binaya monte edilecek sertifika sayesinde o binanın teknik bilgilerine rahatlıkla ulaşılabilecek.  Bina Kimlik Sistemine dâhil olan binalarda yapı denetimi daha kolay gerçekleştirilecek. Binada izinsiz yapılmak istenen değişiklikler engellenecek ve bu sayede mimari kirliliğin önüne geçilmiş olacak. Binaya yerleştirilecek elektronik etiket sayesinde bina bilgilerine 50 metre mesafeden dahi ulaşılabilecek. Böylece yangın ve deprem gibi afet anlarında bina kat planları, yapının genel verileri ve yapıda ikamet eden vatandaş bilgilerine çok kısa sürede erişilebilecek. Bina kimlik sistemiyle binalarda kullanılan malzeme bilgilerinin depolanarak inşaat sektörünün faydalanabileceği bir bilgi havuzu oluşturulmasını da hedefliyoruz. Bu sayede binayı satın alacak ya da kiralayacak vatandaşların önceden bina hakkında genel bilgilere erişmesi sağlanmış olacak. Bu yılın sonuna kadar 100 bin binanın bu sisteme geçmesini sağlayacağız. Bina kimlik sistemi hem depremle mücadele de önemli bir kilometre taşı olacak hem de yurt içinde ve yurt dışında gayrimenkul sektörümüze olan güveni tazeleyecek, ülkemize katma değer sağlayan yenilikçi bir ürün olacaktır. Nisan ayı içerisinde; bakanlıklarımız, özel sektörümüz ve yerel yönetimlerimizle birlikte, deprem dönüşümü ile ilgili çok kıymetli olan bu projemizi milletimizle paylaşacağız.

Olası İstanbul depremi 

Kuzey Anadolu Fay hattı nedeniyle, İstanbul’da minimum 7 maksimum 7.5 büyüklüğünde bir depremin olacağını bugün artık bilim camiamız başta olmak üzere, herkes ifade ediyor. Ve en çok Avrupa yakasının kıyı kesimlerinin etkileneceğine dair de bilimsel veriler var. Özellikle birlikte çalıştığımız bilim insanları bize, ‘Marmara Kıyı şeridinde bulunan 17 ilçenin de tsunamiden etkilenmesi gibi bir manzara olabilir’ diyorlar. Bazı bilim insanları, ortaya deprem modelleri koyuyorlar. Kırılmanın başlangıç noktası ve kırılma yönünün önemi çok büyük. Birinci olasılık kırılmanın batıdan başlayıp doğuya doğru, ikinci olasılık kırılmanın ortadan başlayıp iki tarafa doğru olması. Üçüncü olasılık da kırılmanın doğudan başlayıp batıya doğru ilerlemesi varsayımlarına dayanıyor. Buna göre hesaplamalar yapılıyor. Oluşacak hasar ve kayıplar maalesef her şart altında trajik. Yine, birlikte çalışma yaptığımız iyimser hocalarımız bize, “İstanbul kıyılarında büyük bir gerilim birikmesi var. Şanslı isek, biriken bu gerilim, birden fazla küçük depremle dağılır ve ortadan kalkar.” diyorlar. Hâsılı kelam, depremden tsunamiye, İstanbul’un jeolojik ve jeofizik durumundan binalardaki mühendislik uygulamalarının yeterliliğine kadar her alanda, olası İstanbul depremine çalışıyoruz