Bakan Güler'den SDG açıklaması: 10 Mart Mutabakatı eksiksiz uygulanmalı

Bakan Güler'den SDG açıklaması: 10 Mart Mutabakatı eksiksiz uygulanmalı
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, askeri personelle bir araya geldi. Güler burada yaptığı konuşmada "Artık SDG’nin bir an önce 10 Mart Mutabakatı’na uygun şekilde yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirmesi sürecin başarısı açısından vazgeçilmez bir gerekliliktir" dedi.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, 2025’in son gününde Polatlı’daki Topçu ve Füze Okulu Komutanlığını ziyaret etti. Burada inceleme ve denetlemelerde bulunan Güler, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesindeki askeri personellerle bir araya geldi.

Bakan Güler, beraberindeki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Metin Tokel ve askeri personelin yeni yılını kutladı.

Burada yaptığı konuşmada, Suriye ve Irak’ta kurulan güvenlik iş birliklerine dikkat çeken Güler, SDG'nin 10 Mart Mutabakatı’na uygun şekilde yükümlülüklerini yerine getirmesinin sürecin başarısı açısından önemli olduğuna dikkat çekti.

"TOPÇU VE FÜZE UNSURLARIMIZ BAŞARININ BELİRLEYİCİ UNSURLARINDAN BİRİDİR"

Bakan Güler, şunları söyledi:

"Başta yakın coğrafyamız olmak üzere uluslararası güvenlik mimarisinde pek çok kritik gelişmenin yaşandığı 2025 yılında, kahraman ordumuz, asil milletimizin ve ülkemizin güvenliğini sağlamak için büyük bir özveriyle görev yapmış, üstlendiği her vazifeyi azim, kararlılık ve başarıyla yerine getirmiştir. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz; köklü tarihi, sarsılmaz disiplini ve yüksek muharebe kabiliyetiyle ülkemizin güvenliğinin en sağlam teminatıdır. Bu güçlü yapının temelinde ise nitelikli insan kaynağı, etkin eğitim anlayışı ve çağın gereklerine uygun doktrinler yer almaktadır.

İşte Topçu ve Füze Okulu Komutanlığımız da bu yapının en stratejik eğitim merkezlerinden biri olarak Kara Kuvvetlerimizin ateş gücünü şekillendiren, geleceğin komutan ve uzman personelini yetiştiren müstesna bir görevi yerine getirmektedir. Modern harp ortamı, uzun menzil, yüksek hassasiyet ve süratli karar alma yeteneğini zorunlu kılmaktadır. Böyle bir ortamda topçu ve füze unsurlarımız, muharebe destek unsuru olmanın yanı sıra caydırıcılığın, operasyonel etkinliğin ve sahadaki başarının belirleyici unsurlarından biridir."

"LOJİSTİK VE İNSAN KAYNAĞINA DAYALI İMKANLARI ZAYIFLATTIK"

Güler, güçlü ve caydırıcı bir orduya sahip olmanın ne kadar önemli olduğunun, yaşanan hassas gelişmelerin ortaya çıkardığı tehdit ve tehlikeler karşısında daha da iyi anlaşıldığını söyledi. Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Güvenlik meselesinin bu denli ehemmiyet arz ettiği bir ortamda aldığımız askeri tedbirlerin yanı sıra birlik ve beraberliğimizi güçlendirmek ve iç cephemizi tahkim etmek maksadıyla yeni bir dönemin kapısı da aralanmıştır.

Bu kapsamda dikkat çekmek isterim ki 2025 yılı Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, terörle kararlı mücadelesinin somut neticelerinin alındığı kritik bir dönüm noktası olmuştur.

Yurt içinde ve sınır ötesinde icra ettiğimiz etkili operasyonlarla terör örgütlerinin hareket kabiliyetini büyük ölçüde sınırlandırırken barınma, lojistik ve insan kaynağına dayalı imkânlarını da ciddi şekilde zayıflattık. Elde ettiğimiz bu başarılar 'Terörsüz Türkiye' hedefinin başlatılmasına imkân tanıyan zemini oluşturmuştur. Geldiğimiz bu aşama ağır bedeller ödenerek kazanılmış bir mücadelenin sonucudur. Şüphesiz ki bu başarının asli mimarları başta aziz şehitlerimiz ve kahraman gazilerimiz olmak üzere Türk ordusunun kıymetli tüm mensuplarıdır."

"SDG 10 MART MUTABAKATINI EKSİKSİZ UYGULAMALI"

İstihbarat teşkilatının, jandarmanın ve emniyet mensuplarının ve korucuların mücadelesi ve halkın desteğinin de bu aşamaya gelinmesinde büyük katkı sağladığını belirten Güler, bu süre içinde terör koridoru oluşturulmasına müsaade edilmediğini ve sahada sağlanan askeri üstünlüğün diplomatik iş birlikleriyle desteklendiğini söyledi.

Güler, SDG'nin 10 mart mutabakatına uygun olarak sorumluluklarının yerine getirmesinin önemine vurgu yaptı.

Güler, sözlerine şöyle devam etti:

"Komşumuz Suriye’de yeni yönetimle kurduğumuz güçlü ilişkiler, aynı şekilde Irak ile tesis ettiğimiz iş birliği mekanizmaları, ortak güvenlik anlayışının güçlenmesine büyük katkı sağlamıştır. Artık SDG’nin bir an önce 10 Mart Mutabakatı’na uygun şekilde yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirmesi sürecin başarısı açısından vazgeçilmez bir gerekliliktir.

Bu konuda devletimizin duruşu nettir ve hiçbir tereddüde yer yoktur. Bir kez daha hatırlatmak isterim ki başta PKK/YPG/SDG olmak üzere hiçbir terör örgütünün bölgedeki faaliyetlerini devam ettirmesine ve herhangi bir oldubitti oluşturmasına müsaade etmeyeceğiz. Halihazırda süreci, ilgili kurumlarımızla koordineli olarak ve Suriye yönetimiyle de yakın bir diyalog hâlinde temkinli ve akılcı bir yaklaşımla yönetiyor, çalışmalarımızı köklü devlet geleneğimizden aldığımız sorumlulukla ve hassasiyetle sürdürüyoruz. Nihai hedefimiz 86 milyon vatandaşımızın ortak temennisi olan terörün sona ermesi, terör örgütlerinin tamamen tasfiye edilmesi ve ülkemize yönelik her türlü tehdidin ortadan kaldırılmasıdır.

Terörle mücadele ve hudut güvenliğindeki başarılarımızın yanı sıra Karadeniz’den Ege’ye ve Doğu Akdeniz’e uzanan geniş bir sahada da faaliyetlerimizi başarıyla sürdürmekte, Mavi ve Gök Vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizi azim ve kararlılıkla korumaktayız. Bu çerçevede ifade etmek isterim ki komşumuz Yunanistan’la her zaman iyi ilişkilere sahip olmayı ve 'kazan-kazan' anlayışıyla sorunlarımıza çözüm bulmayı arzu ediyoruz. Bu yapıcı tavrımızı her fırsatta dile getirmekle birlikte Kıbrıs’ta, Ege ve Doğu Akdeniz’de oldubitti oluşturma çabalarına ve hukuksuz adımlara karşı haklarımızı koruma kararlılığımız ve muktedirliğimiz tamdır. 'Türkiye’ye rağmen' atılacak hiçbir adıma ve oldubittiye asla müsaade edilmeyecektir.

Kaynak:ANKA Haber Ajansı