Bakan Göktaş: Devletin gücü ile hayırseverliğin vicdanı aynı zeminde buluşmalı
İstanbul Çocukları Vakfı tarafından düzenlenen “İstanbul Hayırda Yarışanlar Buluşuyor” programı, Beyoğlu’ndaki bir otelde gerçekleştirildi. Programa Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın yanı sıra İstanbul Valisi Davut Gül ve çok sayıda hayırsever iş insanı katıldı.
Programda, İstanbul Çocukları Vakfı’nın eğitim, sağlık, dini ve sosyal hizmetler alanında yürüttüğü projelere katkı sunan hayırseverlere teşekkür belgeleri takdim edildi.
Konuşmasında yardımlaşma kültürünün köklü bir medeniyet anlayışının parçası olduğunu belirten Bakan Göktaş, “Bizler, yardımlaşmayı bir görevden öte, emanet olarak gören bir medeniyetin mirasçılarıyız. Bu topraklarda hayır; sadece veren el olmak değil, aynı zamanda gözeten, kollayan ve onaran bir sorumluluk bilincidir” dedi.
Hayırseverliğin, devletin sosyal politikalarıyla birlikte daha etkili sonuçlar ürettiğini vurgulayan Göktaş, kamu, sivil toplum ve hayırseverler arasındaki iş birliğini önemsediklerini belirtti. Bu kapsamda geçen yıl Sivil Toplum Vizyon Belgesi ve 2’nci Eylem Planı ile önemli adımlar atıldığını hatırlattı.
Göktaş konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
" Bugün İstanbul’da; yetimin başını okşayan, yaşlının elinden tutan, ihtiyaç sahibinin kapısını çalan, bir çocuğun hayatına umut olan binlerce hayırseverimiz var. Bu zincirin her bir halkası, sadece bugünün ihtiyaçlarını karşılamakla kalmıyor. Yarının daha güçlü, daha dirençli ve daha huzurlu toplumunu da inşa ediyor. Hayırseverlerimizin gönülden verdiği her destek; bir çocuğun eğitim yolculuğuna ışık oluyor. Bir yetimin hayata yeniden tutunmasına vesile oluyor. Bir aileye yalnız olmadığını hissettiriyor. Bu vesileyle, yardımlaşmayı ve paylaşmayı hayatının merkezine alan tüm hayırseverlerimize gönülden teşekkür ediyorum. Biz, kıymetli hayırseverlerimizi, dayanışmayı güçlendiren en güçlü paydaşlarımız olarak görüyoruz. Çünkü bizler, devletin gücü ile hayırseverliğin vicdanının aynı zeminde buluşmasıyla mümkün olduğuna inanıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu sosyal devlet vizyonu doğrultusunda, dayanışmayı kurumsallaştıran adımlar atıyoruz. Hiç kimseyi geride bırakmayan bir anlayışla hizmetlerimizi vatandaşlarımıza sunuyoruz. Şunu çok iyi biliyoruz ki; devletin imkanları, hayırseverliğin duyarlılığı ve sivil toplumun sahadaki gücü ile daha etkili olur. Bu nedenle; kamu, sivil toplum ve hayırseverler arasındaki iş birliğini son derece önemsiyoruz. Ve geçtiğimiz sene hayırseverliğin gelişmesi, bu iş birliğinin güçlenmesi için önemli adımlar attık. 'Sivil Toplum Vizyon Belgesi' ve '2'nci Eylem Planı'mızla sosyal taraflarla ilişkilerimizi güçlü bir zemine taşıdık"
'BİZİM MEDENİYETİMİZDE HAYIR, YARDIMI İNCİTMEDEN ÇOĞALTMAKTIR'
Bakan Göktaş, "Bugün bakanlığımızın merkez ve taşra teşkilatları 68 ulusal ile uluslararası proje yürütüyor. Bu projeler sayesinde destek mekanizmalarımızı daha etkin biçimde harekete geçiriyoruz. Bu çalışmalardan biri de İstanbul Valiliğimizin İstanbul Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı üzerinden, yürüttüğü 'Kardeş Aile Projesi'dir. Bu proje ile, ihtiyaç sahibi olan ailelere düzenli kira desteği sağlanıyor. Ayrıca Arnavutköy’de, yetim ailelerine hayırseverlerimizin katkılarıyla sosyal konutlar inşa ediyoruz. Yine Valiliğimizin, '2025 Aile Yılı' vesilesiyle, gençlerimizin yuva kurma süreçlerine yönelik sağladığı evlilik desteklerini çok kıymetli buluyoruz. Bunun yanı sıra bu yıl, tüm paydaşlarımızın katılımıyla bir Sosyal Sorumluluk Çalıştayı gerçekleştirdik. Çalıştayda, sosyal sorumluluğu kısa vadeli çalışmaların ötesine taşıyarak, kalıcı bir toplumsal etkiyi nasıl oluşturabileceğimizi ele aldık.

Gönüllülük, kapsayıcılık ve şeffaflık esaslı bir sosyal sorumluluk ekosisteminin temellerini attık. Bu kapsamda kurumsal hayırseverlik ve yeni nesil gönüllülük ağı oluşturuyoruz. Bakanlığımızın çalışma alanlarında, iyiliği yaygınlaştıracak ve gönüllülüğü tek bir çatı altında toplayacak bir platform hayata geçiriyoruz. Bu platformu da, yakın bir zamanda kamuoyuyla paylaşacağız. Bizim medeniyetimizde hayır, yardımı incitmeden çoğaltmaktır, ulaştırmaktır. Bu kimi zaman fırınlarda askıda bırakılan ekmeğin, ihtiyacı olana mahcup olmadan ulaşmasıdır. Sadaka taşındaki bir emanetin, veren ile alanı görünmez kılan bir merhamete dönüşmesidir. Kapatılan zimem defterinin, borcu kimin ödediğinin dahi bilinmediği bir incelik anlayışını yaşatmasıdır. Bu anlamda hayırseverlik, toplumu ayakta tutan bir sorumluluk alanıdır. Biz, vakıflarla hayrı kurumsallaştırdık. İmarethanelerle sofraları büyüttük. Darüşşifalarla sadece bedeni değil, ruhu da iyileştirdik. Yetimi, yaşlıyı, yolcuyu, kimsesizi devletin ve toplumsal vicdanın merkezine aldık. Bu anlayış, merhameti kalıcı eserlere; paylaşmayı toplumsal bir bağa dönüştürdü. Bugün de aynı ruhla; hayırseverliğin, kamu, sivil toplum ve gönüller arasında güçlü bir dayanışma köprüsü olmasını diliyoruz. Şunu unutmamak gerekir, bugün hayırda yarışmak; daha çok paylaşmayı, daha çok sahiplenmeyi ve daha çok sorumluluk almayı gerektiriyor. Değişen dünya şartları, yeni sosyal riskler ve kırılganlık alanları; bizleri daha etkili bir iş birliğine davet ediyor. Dijitalleşmeden kentleşmeye, demografik dönüşümden yalnızlığa kadar pek çok alanda, insanı koruyan ve güçlendiren çözümleri birlikte üretmek zorundayız. İşte bu buluşmalar, tam da bu gönül birliğini inşa eden çok kıymetli zeminlerdir. Burada bulunan her bir hayırseverimizin ortaya koyduğu emek, geleceğin güçlü toplumunu inşa ediyor" ifadelerini kullandı.
Kaynak:Demirören Haber Ajansı (DHA)