Avukat deprem dinlemedi: Utandıran talep

Avukat deprem dinlemedi: Utandıran talep
Türkiye'yi yasa boğan depremin üzerinden 11 gün geçti. Depremzedeler yakınlarını kaybetmenin acısını ve yaşadıkları travmayı atlatmaya çalışırken, İstanbul Adliyesi’nde görülen bir davada tutanağa yansıyan ifadeler dikkat çekti. Bir davalı avukatı, duruşmaya gelemeyen meslektaşının davayı takip etmediğini öne sürerek dosyanın düşürülmesini istedi.

Söz konusu dava 9 Şubat tarihinde İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Davacı vekili Adıyaman Barosu’na kayıtlı olduğu için duruşmaya katılamadı. Mahkeme hakimi UYAP üzerinden yaptığı kontrolde davacı avukatının Adıyaman Barosu’na kayıtlı olduğunu tespit etti. Bu durumu duruşma zaptına yazdırdı. Ancak davalı vekili dosyanın takip edilmediğini öne sürerek mahkemenin davayı düşürmesini istedi.

Hakim mazeretli saydı

Hakim ise davacı vekilinin Adıyaman Barosu’na kayıtlı olduğunu, bu ilin depremden etkilendiğini ve felaketin büyüklüğünü göz önünde bulundurarak, duruşmaya katılamayan avukatın mazeretli sayılmasına karar verdi. Ayrıca hakim duruşmaya katılamayan avukatın depremden etkilenmiş olabileceğini de belirterek asile de tebligat çıkarılmasına hükmetti.

‘Esas sorumlu Adalet Bakanlığı’

Yaşanan bu durumu halktv.com.tr’ye değerlendiren avukat Yankı Büyüksezer özetle şunları söyledi:

“Bizi çaresiz hissettiren, milyonları ağlatan bu hadise karşısında ne yazık ki gerek Adalet Bakanlığı gerekse Hakimler Savcılar Kurulu (HSK) yargı anlamındaki önlemleri zamanında ve layıkıyla alamadı. Nerdeyse bir hafta belirsizlik, kaos içinde geçtikten sonra, herkes hak kayıpları endişesindeyken çok da anlaşılmayan bir yazım diliyle ve sadece OHAL illerini kapsayan bir KHK çıkarıldı. Tabii burada inisiyatif önce mahkemelere sonra da taraflara bırakılmış oldu. Bu örnek elbet münferit.

Binlerce avukat, ister o bölgede olsun ister sadece acıyı paylaşan bir meslektaşı olsun mazeretler için elinden geleni yapıyor. Hakimlerin de mümkün mertebe dosyaların duruşmalarını bu sebeple ertelediğini ve inisiyatif aldıklarını biliyoruz ancak ne yazık ki bizi üzen, mesleki dayanışmadan uzak örnekler de çıkabiliyor. Tabii bu olay özünde olayın gerçekleşme koşullarını bilemiyoruz, meslektaşımız neden böyle bir tutum takındı, belki bizim bilmediğimiz bazı gerekçeleri vardır. Ancak yine de mesleki dayanışmanın en üst düzeyde tutulması gereken bu günlerde bir avukat olarak bu zabıt beni çok üzdü.

Daha çok örnek olmayacağını, tekrarlanmayacağını, meslektaşlarımızın bu konuda mümkün mertebe hassasiyet göstereceğine inanıyorum. Esas sorumlunun da, bu konuda ciddi ve yeterli önlemleri almayan Adalet Bakanlığı olduğunu bir kez daha hatırlatıyorum.”

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi