'Asrın projesi' olarak duyurulmuştu: Kara delik haline geldi

'Asrın projesi' olarak duyurulmuştu: Kara delik haline geldi
2010 yılında, “Asrın projesi” denilerek hayata geçirilen FATİH Projesi, hedefe ulaştırılamayan proje, beş Milli Eğitim Bakanı eskitirken %69’luk gerçekleşme oranında kaldı.

İktidarın, “Eğitimde asrın projesi” olarak duyurduğu FATİH Projesi, eğitim bütçesi için adeta bir karadeliğe dönüştü. 2010 yılında başlayan ve 2014 yılına kadar tamamlanacağı söylenen proje, milyarlarca liralık harcamaya karşın 11 yılın sonunda hedefine ulaşamadı.

Milli Eğitim Bakanlığı, 2010-2021 yıllarını kapsayan 11 yıllık dönemde FATİH Projesi kapsamında 15 milyar TL’ye yakın para harcadı. Bakanlık, başarısızlığı verilerle tescillenen projeden salgın sürecinde de vazgeçmedi. Milyonlarca öğrenci ve veli, okulların salgına hazırlanmasına yönelik uygulamaların kaynak sorunu nedeniyle yetersiz kalmasını eleştirirken MEB, FATİH Projesi kapsamında 78 bin 500 yeni etkileşimli tahta almak için harekete geçti.

Salgının etkisi

BirGün'den Mustafa Bildircin'in haberine göre, FATİH Projesi, 2021 yılı itibarıyla yalnızca yüzde 68,7’lik gerçekleşme oranına ulaşabildi. Tüm öğrencilere tablet dağıtma iddiasıyla yola çıkan proje kapsamında bugüne kadar tablet dağıtılan öğrenci sayısı ise 1 milyon 130 binde kaldı. MEB’in, milyonlarca öğrencinin derslere cep telefonu ile katılmaya çalıştığını gözler önüne seren, “Sayılarla uzaktan eğitim” verileri de projedeki başarısızlığı ortaya koydu. Veriler, “Tüm öğrencilere tablet dağıtılacak” iddiasıyla başlatılan FATİH Projesi’nin de bir kez daha sorgulanmasına yol açtı. Projenin başlangıç maliyeti 8,5 milyar TL olarak belirlendi. Proje kapsamında 18 milyon öğrenci ve öğretmene tablet bilgisayar dağıtılması planlansa da öğrenci ve öğretmenlerin büyük bölümü tablet bilgisayara ulaşamadı.

Etkisizlik itiraf edildi

Eski Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un bir eğitim sendikasıyla görüşmesinden sonra kamuoyuna yansıyan sözleri de projenin etkisizliğinin adeta itirafı niteliği taşıdı. Sendikanın görüşmeye ilişkin aktardığı bilgiye göre Selçuk, “Teknolojiden kaynaklı olmayan sorunları, teknolojiyle çözemezsiniz” ifadesini kullandı. Selçuk’un TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı, “Tablet dağıtımına sıcak bakmıyorum” açıklaması da dikkati çekti.

Hedef kitleye ulaşılamadı

Başarısızlığı tescillenen proje kapsamında 2010-2020 yıllarını kapsayan 10 yıllık döneminde toplam 79 ihale yapılırken 131 satın alma işleminde doğrudan temin yoluna gidildi. Projenin mal ve hizmet alımları için toplam 3,4 milyar TL para harcandı. 2010-2019 yılları arasında toplam 1 milyon 437 bin 800 tablet dağıtılırken bu sayı salgın sürecinde 2 milyona ulaştı. Tablet bilgisayar dağıtımı üzerinden değerlendirildiğinde hedeflenen kitlenin sadece yüzde 7,69’una ulaşılabildi.

Faturalar ödenmedi

MEB’in, “En büyük ve en kapsamlı eğitim hareketi” dediği FATİH Projesi’nde yaşanan sorunlar bunlarla da sınırlı kalmadı. Yüksek fatura sorunu da projenin okullara getirdiği yükler arasında yer aldı. Proje kapsamında Türk Telekom tarafından VPN bağlantısı sağlanan bazı okulların yüksek ücretler ile faturalandığı öğrenilirken MEB okullara, “Faturalar kullandığınız internet hızına uygun değilse ödemeyin” talimatını verdi.

Milli Eğitim Bakanlığı ve Türk Telekom arasında 2015 yılında imzalanan protokol kapsamda, VPN hızı 200 ve 100 Mb/s olan okulların 50 Mb/s tanımlanması için hız revizyonu yapıldı. İnternet faturalarının da yeni hıza göre ödenmesi gerektiği tüm il milli eğitim müdürlüklerine bildirildi. İnternet hızları düşürülen bazı okulların, halen yüksek hızlı internet tarifesi üzerinden faturalandırıldığı ortaya çıktı. İl milli eğitim müdürlükleri, il Telekom müdürlüklerinin yeni hız politikasını uygulamadığına ilişkin şikayetlerini bakanlığa iletti.

Faturalar birikti

Bakanlığın proje çerçevesinde hizmet aldığı telekomünikasyon firmalarının okullara gönderdiği 3 bin TL’ye varan internet faturaları ödenemeyince, okullar icra tehdidiyle karşı karşıya kaldı. Türk Telekom, okullara sağladığı, “TT VPN” hizmetinin faturaları ödenmeyince MEB borç hatırlatma yazısı gönderdi. MEB, faturaları ödemeleri için okullara ödenek aktarsa da okul yönetimleri, “Faturalar merkezden ödenmeli” diyerek uygulamaya tepki gösterdi.

Sayıştay’a takıldı

Sayıştay da AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Asrın projesi” şeklinde duyurduğu FATİH Projesi kapsamında gerçekleştirilen yatırımların atıl kaldığını belirledi. FATİH için kurulan sistemlerin birçok okulda kullanılamadığını tespit eden denetçiler, okullara etkileşimli tahtalar için altyapı kurulduğunu ancak binlerce okulda etkileşimli tahta bulunmadığını raporladı.

Raporda, FATİH için bugüne kadar 432 bin 288 etkileşimli tahta alındığını, bu tahtaların 19 bin 752 okula kurulduğu belirtildi. VPN erişimi için ağ alt yapısı kurulan okul sayısı 15 bin 103, geniş bant internet erişim bağlantısı sağlanan okul sayısı ise 13 bin 312 olarak rapora işlendi. Proje kapsamında yapılan bu yatırımlara karşın planlamanın düzgün yapılmadığı ifade edildi. Denetim raporunda, 6 bin 59 okulda ağ altyapısı bulunduğu ancak bin 498 okulda etkileşimli tahta olmadığı belirtildi. Okulların yüzde 30,6’sının, ağ altyapısı olmadığı için etkileşimli tahtaları kullanamadığı kaydedildi. Denetçiler, FATİH için yeni yatırımlar yapılması yerine eksik kalan yatırımların öncelenmesi konusunda MEB’i uyardı.

Usulsüzlüklere konu

Proje, çok sayıda usulsüzlük iddialarıyla da anıldı. Fatih Projesi’nin başlamasının hemen ardından projenin yürütüldüğü MEB Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nde 2 milyon TL’ye dört toplantı odası yaptırıldı. Milli Eğitim Bakanlığı’nda yirmiden fazla avukat varken 2013 yılının ilk yarısında proje için dört avukat tutuldu ve avukatlara toplam 955 bin TL ödeme yapıldı.

Şubat 2013’te, MEB Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nde görevli alanında uzman 142 öğretmenin görevine son verildi. Görevinden alınan öğretmenlerin yerine TÜRKSAT’tan 36, TÜBİTAK’tan 20 personel 4 bin-6 bin TL arası maaşla MEB’de görevlendirildi. Fatih Projesi’nin başlaması ile MEB Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğündeki yedi makam odası tadilata alındı. Tadilattan yalnızca iki yıl sonra aynı makam odaları yeniden elden geçirildi.