AKP'nin yüz kızartan işkence karnesi

AKP'nin yüz kızartan işkence karnesi
Sezgin Tanrıkulu: 59. Hükümetin programında yer alan, Hükümet üyelerinin de sık sık dile getirdiği “işkenceye sıfır tolerans” politikası artık lafta bile kalmadı.

CHP PM Üyesi ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, işkence ve kötü muamele vakaları hakkında yazılı bir basın açıklaması yaptı.

Açıklamasında İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verileri'ne yer veren Tanrıkulu, "59. Hükümetin programında yer alan, Hükümet üyelerinin de sık sık dile getirdiği “işkenceye sıfır tolerans” politikası artık lafta bile kalmadı." dedi.

CHP'li Tanrıkulu'nun açıklaması şöyle:

İşkence ve kötü muamele Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle de yasaklanmış olup, insanlığa karşı suçtur. İşkence nedeniyle Türkiye’nin uluslararası toplumda nasıl anıldığı ise, AİHM’in çok sayıda kararıyla ortadadır.

Uluslararası sözleşmelerde de belirtildiği gibi “savaş koşullarında” bile işkence “insanlığa karşı suçtur”. Türkiye, Avrupa İşkence ve Onur Kırıcı Muameleleri Önleme Komitesi’ne (CPT) 1998 yılından beri üyedir. Komite, 2016 yılı sonunda Türkiye’de cezaevlerine yaptığı ziyaretin ardından bir rapor hazırlamış, ancak AKP Hükümeti yayımına izin vermediği için bugüne kadar açıklanmadı.

Raporun açıklanmaması gerek kamuoyunda gerek uluslararası toplumda derin kuşkuları beraberinde getiriyor.

59. Hükümetin programında yer alan, Hükümet üyelerinin de sık sık dile getirdiği “işkenceye sıfır tolerans” politikası artık lafta bile kalmadı.

Zaten Türkiye'de işkence ve kötü muamele olaylarının arttığı inkar edilemez bir gerçektir. Toplantı ve gösteri hakkını kullananların sokaklarda coplarla dövülmesi, gaz bombalarıyla kör edilmesi hatta öldürülmesi, gözaltındayken saçları kolluk kuvvetlerince yolunarak işkence ve kötü muameleye maruz kalan Bergül Varan ve gözaltına alınanların gerek gözaltı merkezlerinde gerek polis araçlarında maruz kaldığı muameleler ne kadar üzeri örtülmeye çalışılsa da toplumda derin infial yaratıyor.

İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre.

- 2015 yılında, gözaltında işkence ve kötü muamele 114’ü sınır bölgelerinde olmak üzere toplam 1.379,

- Gözaltı yerleri dışında işkence ve kötü muamele 474, kolluk güçleri tarafından yapılan işkence ve kötü muamele 3,

- Cezaevlerinde işkence ve kötü muamele 215,

- Kolluk güçleri tarafından tehdit ve muhbirlik teklif edilenler 67,

- Toplumsal gösterilerde güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu dövülen ve yaralananlar 3.466 kişi (193’ü çocuk),

- Özel güvenlik görevlileri tarafından işkence ve kötü muameleye maruz kalanlar 62,

- Okulda şiddet 5 olmak üzere toplam 5.671 olarak açıklanmıştır.

- 2016 yılında ise, gözaltında işkence ve kötü muamele 14’ü çocuk olmak üzere toplam 830,

- Gözaltı yerleri dışında işkence ve kötü muamele de yine 17’si çocuk olmak üzere toplam 628’dir.

- Kolluk güçleri tarafından yapılan işkence ve kötü muamele 17,

- Cezaevlerinde işkence ve kötü muamele 1.348,

- Kolluk güçleri tarafından tehdit ve muhbirlik teklif edilenler 140, toplumsal gösterilerde güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu dövülen ve yaralananlar 2.581 kişidir. Bunların da 219’u çocuktur.

- Yine özel güvenlik görevlileri tarafından işkence ve kötü muameleye maruz kalan yurttaş sayısı 2016 yılı içinde 13’tür. 34 öğrenci de eğitim gördükleri okullarda şiddete maruz kalmıştır.

- 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrasında gerçekleştirilen göz altılarından sonra İHD’ye işkence ve kötü muameleye ilişkin yapılan başvurularda toplam 5.606’dır. Bunların da 284’ü çocuktur.

- Basından alınan verilere göre 15 olmak üzere toplam 5.606 (284'ü çocuk) olarak açıklanmıştır.

- 2016 yılına ilişkin bu rakamlar durumun vahametini ortaya koymakla birlikte 2017 yılında da bu uygulamaların artarak devam ettiği bilinmektedir.

İşkence ve kötü muamele olaylarının çok sık yaşandığı bir başka sorun alanı cezaevleridir. Mahkumların görüşme, haberleşme, sıcak su, kitap dergi edinme (kadın mahkumların ise ped taleplerine kadar) gibi temel haklarının kısıtlandığına ilişkin çok sayıda örnek bulunmaktadır. Bunların dışında cezaevlerinde, mahkumların dövüldüğüne ilişkin birçok örnek vardır.

İşkence ve kötü muamele olaylarında 15 Temmuz darbe girişiminden sonra önemli bir artış olduğu kamuoyunun da malumudur. Darbe girişiminden sonra gözaltına alınanların işkence gördüğünü kanıtlayan fotoğraflar, videolar basında geniş yer bulmuştur. Buna karşın yetkili ağızlardan işkence olaylarını önemsemeyen hatta onaylayan açıklamalar yapılmıştır. İşkence insanlığa karşı bir suçtur ve isnat edilen suç ne olursa olsun kimseye işkence yapılamaz!

AKP hükümetini bir kez daha bir insanlık suçu olan, insanlık onurunu zedeleyen işkence ve kötü muamelelere son vermeye, sorumlulara karşı caydırıcı önlemler almaya çağırıyoruz!