Euro’ya yatırım yapan 14 yılda parasının yarısını kaybetti

Euro’ya yatırım yapan 14 yılda parasının yarısını kaybetti
Euro-dolar paritesinin eşitlenmesiyle birlikte parasını euro’ya yatıran yatırımcılar kaybetti. Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Başlevent’in yaptığı hesaplamaya göre, 14 yıl önce 157 dolar almak yerine 100 euro alan bir yatırımcı dolar cinsinden parasının üçte birini kaybetti. İki para birimi arasında yılda yüzde 2 de faiz farkı eklenince kayıp yüzde 50'ye çıkıyor.

Euro-dolar paritesi 20 yıl sonra ilk kez eşitlendi. Bu gelişme ihracatının yüzde 47’sini, ithalatının da yüzde 65’ini dolarla yapan Türkiye için cari açıkta yeni bir tehlike anlamına gelirken, parasını dolar yerine euro’ya yatırmış olan yatırımcıları da pişman etti. Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Başlevent’in yaptığı hesaplamaya göre, 14 yıl önce 157 dolar almak yerine 100 euro alan bir yatırımcı dolar cinsinden parasının üçte birini kaybetti. İki para birimi arasında yılda yüzde 2 de faiz farkı eklenince kayıp yüzde 50'ye çıkıyor.

euro-dolar.jpg

Gurbetçilere kötü haber

Avrupa’da yaşayan gurbetçilerin günümüzde Türkiye'de ciddi bir alım gücüne sahip olduklarına dikkat çeken Başlevent, “Ama uygun zamanda dolara dönüş yapmış olsalardı daha da iyi durumda olacaklardı” dedi. Başlevent, altına yatırım yapanların dolara yatırım yapanların da 2 katı kazandıklarını vurgulayarak, şunları söyledi:

“Dövize yatırım yapan yatırımcılar genelde tüm para birimlerinin getirisinin aşağı yukarı aynı olacağını düşünür. Oysa ki uzun dönemli değişimlere bakıldığında önemli farklar oluşabiliyor. 2008 yılında küresel kriz öncesinde 1 euro'nun değeri 1.5 doların üzerindeydi. Ancak şimdi iki para biriminin değeri birbirine eşitlendi. Üstelik dolar mevduatlara ödenen faizler daha yüksek olduğu için birikimlerin daha da hızlı artması söz konusu. Kaba bir hesapla, küresel kriz öncesi dolara yatırım yapanların şu an euro yatırımcılarının 2 katı birikime sahip olduğunu söyleyebiliriz. Belki daha da çarpıcı olan, altın yatırımı yapanların, ons fiyatındaki ciddi artışla doların da 2 katı birikim yapmış olmaları.”