7,5 puan faiz indi. Bankalar kredi faizlerini neden düşürmedi?

Merkez Bankası mart ayında aldığı kararla birlikte 3 kez arka arkaya faiz indirimi açıkladı. 7,5 puan faiz indirimi mevduat faizlerine yansısa da çekilen konut ve ihtiyaç faizlerine yansımadı. Bunun nedenini Turgay Bozoğlu şöyle açıkladı:
"Merkez Bankası'nın politika faizini indirmesine rağmen kredi faizlerinin düşmemesinin arkasında birkaç temel ekonomik dinamik bir piyasa koşulu var. Bunlardan bir tanesi bankaların maliyet yapısı hatta en önemlisi.
Şimdi siz mevduatı topladığınızda yeni politika faizine uygun olarak mevduat faizlerini düşürebilirsiniz ama bankaların daha öncesinden daha yüksek faizde bağladığı birçok mevduatı olabilir. Bu politika faizinden önce belki daha yüksek faizden 3 aylık ya da 6 aylık, mevduat faizleri sözleşmesi yaptı ve onlar devam ediyorlar.
Onun için bankaların maliyet yapısı çok önemli. Halen yüksek maliyetli, mevduatlar ellerinde olabilir. Mevduatlarda maliyetlerinin en önemli kısmını oluşturuyor. Politika faizi düştüğünde mevduat faizleri hızlı düşer.
ENFLASYON BEKLENTİSİ NEDENİYLE RİSK PRİMİ BUNA İZİN VERMİYOR
Bankalar riskli ortamda karlılıklarını korumak için kredi faizlerini düşürmekte temkinli davranırlar. Bunun bir sebebi de şu. Enflasyon beklentisi. Politika faizleri indirildiyse bile, bankalar kredi faizlerini belirlerken enflasyon beklentilerini ve risk primini hesaba katarlar.
Yani yüksek enflasyon ortamında bankalar reel getiriyi korumak için nominal kredi faizlerini yüksek tutma eğiliminde olurlar. Ayrıca ekonomideki belirsizlikler, siyasi riskler risk primini artırarak kredi maliyetlerini yükseltir.
Bankalar ne işlem yapıyor? Para alıyor, para satıyorlar. Ondan dolayı sattığında karlı olmak ister. Gelecekte bir belirsizlik varsa orada daha ihtiyatlı hareket eder. Bir de şu dönemde kredi talebi yüksek.
Bankalar faizi düşürme konusunda daha az baskı hissediyor. Çünkü müşteri çok. Yani ekonominin zayıfladığı dönemlerde bile yüksek enflasyon nedeniyle reel faizler bazen negatif seyredebiliyor.
Merkez Bankası'nın faiz indirimi teoride kredi faizlerine yansımadı ama pratikte geçiş mekanizması finansal sistemin yapısına ve bankaların davranışlarına da bağlı. Türkiye'de bankalar dövizde borçlanıyor. Dövizle borçlanan bankalar kur riski hissediyorlarsa TL kredilerinde faiz indirimini geciktirebiliyor çünkü o kur onun için maliyet. Onun nereye gideceğini görebilmek istiyor. Asıl olarak orada bir sorun olduğunu düşünüyorum.
MALİYE POLİTİKASI İLE PARA POLİTİKASI UYUMSUZ
Şimdi bizde maliye politikası ile para politikası uyumsuz. Onun için enflasyon beklentilerini olumsuz etkileyerek kredi faizlerinin düşmesini de engelliyor. Yani geleceğe bakış, beklenti sokaktaki vatandaşın beklentisi de benzer bir şekilde parayı satan aracı kurumu olan bankalarda böyle görüyorlar. Parayı elde tutuyorlar çok ucuza çıkarmak istemiyorlar ve şu anki piyasa şartları da bunu uygun kılıyor.
MAKRO İHTİYATİ POLİTİKALAR NEDENİYLE MERKEZ BANKASI DA KREDİ FAİZLERİ DÜŞSÜN İSTEMİYOR
Aslında Merkez Bankası da birden bire düşürmesini istemiyor. Bir taraftan politika faizini düşürür gibi davranırken öte taraftan ne yapıyor? Kredi büyümeleri için sınır koyuyor.
Bunun adına makro ihtiyati politika deniyor.
Döviz kredisi ayda 0.5'ten büyük olamaz. TL kredisi ayda %1'den fazla büyüyemez gibi aslında başka sınırlar koyuyorlar. Bence bir şeffaflık ve güvenilirlik sorunu var. Bir taraftan politika faizini düşürüyorsunuz. Bir taraftan çok da kendinize güvenmiyorsunuz. Makro ihtiyati tedbirlerle bunu sınırlandırmaya çalışıyorsunuz. Yani mevduat faizleri bankaların anlık fonlama maliyetine bağlıyken kredi faizleri daha karmaşık faktörler. Enflasyon, talep, makro politikalarla şekilleniyor. Onun için tek başına politika faizini indirmek kredi maliyetlerini indirmeye yetmiyor.
BOZOĞLU HANEHALKININ YIL SONU FAİZ BEKLENTİSİNİ YORUMLADI
Merkez Bankası hanehalkı beklenti anketinden yüzde 42,5 rakamının çıktığını hatırlattığımız Bozoğlu'na Merkez Bankası'nın önümüzdeki 6 toplantıda faizi indirip indirmeyeceğini sorduk.
Bozoğlu şu yanıtı verdi:
"Merkez Bankası hanehalkı beklenti anketinden yıl sonu tahmini %42,5 olarak çıktı. Bence Merkez Bankası faizi indirecek ama bu dönem çok kritik. Bizde ocak, şubat, bunlar yüksek aylar. Geçen yıl da yüksek geldi. Merkez Bankası baz etkisinden faydalandı ve Aralık ayından itibaren 3 defa faiz indirmiş oldu şimdi asıl sınav hazirana doğru başlıyor. Baz etkisinin azalmaya başladığı bir dönem.
Merkez Bankası'nın kafasında şunun olduğunu düşünüyorum. Geleneksel olarak yaz aylarında enflasyon düşer ve faizi düşürmeye devam eder. Şu anda söylemleri öyle olsa da çok sıkı bir para politikasının taraftarı gibi durmuyorlar. Burada bir risk görüyorum aslında.
Bundan sonrasını özellikle bahar aylarını gözlemleyecekler. Halen enflasyonun üstünde bir politika faiz var. Bir göreyim bakalım bundan sonra nasıl gidecek? Enflasyonun eğilimi nasıl? Hizmette nasıl? Malda nasıl? Ondan sonra tekrar hamle yapma şansı olacak mı ama büyük haritada, büyük planlarında işte yılın ilk ayları zaten yüksek."
ENFLASYONU ETKİLEYEN 3 FAKTÖR VAR
Enflasyonu etkileyen 3 faktörü var. Bizim çok klasik bildiğimiz talep, maliyet ama üçüncüsü de beklentiler. ani kişiler beklentilerine göre geleceğe ilişkin kararlarını alıyorlar. Eğer hanehalkı hala bu kadar hedefin çok üstündeyse neredeyse 2 katı kadar bir enflasyon beklentisinin içindeyse o zaman enflasyonla mücadele etmek de zorlaşır. Çünkü ona göre davranacaklar. Ona göre alım satım yapacaklar.