halktv.com.tr Haber Merkezi

Twitter’dan paylaşım yapan Ünlü, “İslam’ın kısas emri uygulanmadığı sürece bu memlekette kadın cinayetleri de durmaz, terör de bitmez!” ifadelerini kullandı.

Bir insanın bir kadını veya erkeği öldürdüğünde kendisinin de öldürüleceğini bilirse cezanın caydırıcı olacağını ileri süren Ünlü, “Dolayısıyla huzur ve selamet sadece İslam’ın hükümlerini tatbiktedir” diyerek şerri hükümlerin uygulanması çağrısında bulundu.

Oysa somut veriler Ünlü’nün iddiasını çürütüyor…

Washington menşeli Abdurrahman Borumand Merkezi’nin 2018 yılının sonunda yayımladığı verilere göre idam cezasının kaldırıldığı 11 ülkenin 10’unda cezanın kaldırılması sonrası cinayetlerde düşüş gözlendi.

İdam cezasının olduğu ülkelerde suç oranı yüksek

Yine aynı raporda ABD’de idam cezasının olduğu ve olmadığı eyaletler de karşılaştırıldı ve çıkan sonuçta idam cezası olan eyaletlerde cinayet oranının daha yüksek olduğu tespit edildi.

BBC’nin yaptığı araştırmaya göre ise idam cezası 58 ülkede yürürlükte olmasına karşın bu ülkelerin 35’inde cezanın infazı olağanüstü hâl ve savaş dönemleri ile sınırlandırılmış durumda. 32 ülkede ise en az 10 yıldır infaz edilmiş bir idam cezası bulunmuyor. İdam cezasını en çok uygulayan ülkeler ise sırasıyla; Çin, İran, Pakistan, Suudi Arabistan, ABD, Irak, Somali, Mısır, Endonezya ve Çad olarak belirlendi. 2015 yılında infaz edilen idam cezalarının yüzde 89’u ise suç oranlarının yüksek olduğu İran, Pakistan ve Suudi Arabistan’da gerçekleşti.

Kanada'da cinayet oranları yüzde 45 azaldı

Kanada’da idam cezası 1975 yılında kaldırıldı. 1974 yılının cinayet oranı 100 binde 3,09 iken; cezanın kaldırılmasından beş yıl sonra bu oran 100 binde 2,41’e geriledi. Toplamda ise 1975 yılından günümüze Kanada’da işlenen cinayetlerin oranı yüzde 45 azaldı.

Suçluları cesaretlendiren faktör 'cezasızlık'

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) raporuna göre ise suçluların alacakları cezadan ziyade yakalanmamayı düşündüğü vurgulandı. Suça karşı cesaretlendiren en önemli faktör ise ‘cezasızlık’ olarak ortaya konuluyor.

Yargı hatası faktörü

İdam cezalarında en çok eleştirilen noktalardan biri de verilen hatalı yargı kararları. Rusya’da 1994 yılında seri cinayetler işlemekle suçlanan ve idam edilen Alexander Kravchenko’nun ardından gerçek katil Andrey Chikatilo cinayetleri kendisinin işlediğini itiraf etmiş, Kravchenko’nun işkence nedenliyle cinayetleri üstlenmek zorunda kaldığı ortaya çıkmıştı.

Siyasi baskı unsuru

Raporlara göre, idam cezası siyasi olarak iktidar muhaliflerine bir baskı aygıtı olarak kullanılıyor. Ergenekon ve Balyoz kumpasları döneminde üst düzey komutanlar, en sert ceza olan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılmıştı. Eğer idam cezası olsaydı şu an masumiyetleri ispatlanan 12 general ve/veya üst düzey komutan idam cezasına çarptırılabilirdi.