İmamoğlu: Bu şehrin imkanlarını bir avuç insanla değil, 16 milyonla paylaşmaya geliyoruz

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, yarın gerçekleştirilecek seçimden önce Sultaybeyli’ne gitti.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, yarın gerçekleştirilecek seçimden önce Sultaybeyli’ne gitti.

Burada halka hitap eden İmamoğlu, “Ben hiçbir zaman oy için milletin önüne gitmedim, rol yapmadım, dilimi değiştirmedim. Ben Sultanbeyli’nde ne konuştuysam Silivri’de de onu konuştum. Ben bu ülkenin ve şehrin insanına aynı samimiyetle kalbimi açtım. Kalbimi açtım size İstanbul. Size karşı içimiz dışımız bir. Size her daim söz veriyorum, bugün nasılsa yarın da özümüz, sözümüz bir olacak” dedi.

“Bakın size bir şeyler hatırlatacağım” diye İmamoğlu, “Hangi partiden görüşten olursa olsun ben bütün siyasi görüşlere sesleniyorum. Öncelikle rakibimize bu güne kadar oy vermiş vatandaşlarımıza sesleniyorum, Allah’ın aşkına ne var bu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde? Ne bu kıyamet? Kimin malını kimden kaçırıyorsun? Anlamış değilim” diye konuştu.

İmamoğlu, “5 yıl boyunca İstanbul’u adım adım gezeceğim. Her şey çok güzel oldu. Demokrasi için başaracağız. Özgürlük için başaracağız. Hepinizi çok seviyorum” dedi.

İmamoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

“Ben hiçbir zaman oy için milletin önüne gitmedim, rol yapmadım, dilimi değiştirmedim. Ben Sultanbeyli’nde ne konuştuysam Silivri’de de onu konuştum. Ben bu ülkenin ve şehrin insanına aynı samimiyetle kalbimi açtım. Kalbimi açtım size İstanbul. Size karşı içimiz dışımız bir. Size her daim söz veriyorum, bugün nasılsa yarın da özümüz, sözümüz bir olacak. Ne vatandaşımızı aldatacağız ne de aldanacağız.

“SEVGİ VE SAYGI KAZANDI”

Asla başınızı öne eğmeyin. Başınızı dik tutun. Biz, bu toplumla kavga değil, ayrımcılık değil sevginin ve saygının kazanması için yola çıktık. Bugün görüyorum ki sevgi ve saygı kazandı. Milletimize bakış açımızı hep şöyle koyduk ortaya; insan, insan. Asla ayrıştırmadık. İstedik ki toplumsal birliğimiz bütün olsun, özgürlük kazansın. Biz bu şehrin insanına saygı gösteren, bu şehre özen gösteren bir anlayışla hareket ediyoruz. Biz bu şehirde kardeşlik sözleşmesi uğruna, oy uğruna değil, birlik ve beraberli adına yola çıktık.

“BU ŞEHİR ÖTEKİLEŞTİREN DİLDEN YORULDU”

Ben AK Partili hemşehrilerimin de oyunu istiyorum. Ben MHP’li, Saadet’li, BDP’li, DP’li, BBP’li her vatandaşın oyunu istiyorum. Ben milletime hizmet için yola çıktım. Bütün siyasi partiler elbette çalışacak. Herkesin siyasi görüşü var biliyorum. Biz bu birliği, bu maneviyatı bu davranış biçimini, bu kardeşlik sözleşmesini bu şehre hizmet için, toplumsal bütünlük için, kadınlar, anneler, genç kızlarımız, erkeklerimiz için, o pırıl pırıl kalpli çocuklarımız için yazdık. Hemşehrilerim, güzel dostlar, yorulmadı mı? Yoruldu bu şehir. Bu ayrıştırıcı, politik, insanları ötekileştiren dilden usanmadık mı? Usandık. Artık bu dil bitsin. Ama ben size söz veriyorum bütün yol arkadaşlarımızla beraber tekrar bu şehrin çocuklarını eşitleyeceğiz, çocuklarını. Eşit vatandaşlar olacak bu şehirde. Herkes birbirini sevecek, saygı duyacak. 

“KİMİN MALINI KİMDEN KAÇIRIYORSUN?”

Geldik sona, yarın seçim günü. Bakın size bir şeyler hatırlatacağım. Hangi partiden görüşten olursa olsun ben bütün siyasi görüşlere sesleniyorum. Öncelikle rakibimize bu güne kadar oy vermiş vatandaşlarımıza sesleniyorum, Allah’ın aşkına ne var bu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde? Ne bu kıyamet? Kimin malını kimden kaçırıyorsun? Anlamış değilim.

Bu şehir kadar büyüklükte dünyanın her yerinde seçim oluyor. Nedir Allah aşkına. Ben size söyleyeyim; biz bu şehrin imkanlarını, nimetlerini onların yaptığı gibi bir avuç insanla değil 16 milyon İstanbulluyla paylaşmaya geliyoruz. Güzel insanlar ben bu paniği, bu kargaşayı herkese hatırlatmak istiyorum. 

Bakın, birisi seçildi görevden aldılar, başkasını atadılar. Ne oldu? Şimdi de 48 yaşında bu güzle insanın cumhuriyetin evladı İmamoğlu geliyor. Buradan dediğim gibi herkesin vicdanına, hak hukuk, adalet anlayışına ben kendimi emanet ediyorum. 

Özellikle bugün itibarıyla bugüne kadar kim bağırdı çağırdı bir kenara bütün yetkilileri devlet adamlığına davet ediyorum. Yarın seçim olacak, seçimin huzurunu, seçimin hakkaniyetini, adaletini, seçimin en güzel şekilde hazırlamaya çağırıyorum. Devlet adamlığı çağrısını 31 Mart öncesinde de yapmıştım. Tedbirlerinizi alın, milleti sıkıntıya sokmayın. Hiçbir münakaşaya gitmeyin, hiç kimseyle tartışmayın, oyunuzu kullanın. Ailecek demokrasi bayramına gidiyormuş gibi oy kullanın. Herkese selam verin, gülün. Pazartesi günü bu şehre doğacak güneşin müjdesini verin. Hiçbir kışkırtmaya, kötü tavırla asla muhatap olmayın. 

“HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLDU”

Bugün komşu şehirden bir misafirim var. Onu da yanıma almak istiyorum. Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanımız da burada, Kadir Albayrak. Biz bütün belediye başkanı arkadaşlarımızla omuz omuza Türkiye’nin her şehrinde güzel işler yapmak için ant içtik. Hepimize yaratanın bu güzel millete ve memlekete güzel hizmetler yapmamızı vesile kılsın. Güzel insanlar, yarın sandıklarda görev alacağız değil mi? Hep birlikte oylara sahip çıkacağız değil mi? Son anlarındayız, inşallah bundan sonra sokaklar ve caddelerde hizmet için buluşacağız. Evlerinize kahve içmeye geleceğim. 5 yıl boyunca İstanbul’u adım adım gezeceğim. Her şey çok güzel oldu. Demokrasi için başaracağız. Özgürlük için başaracağız. Hepinizi çok seviyorum.”