Ünlü Amerikalı astronot R. Garan'a göre insanlık bir yalanı yaşıyor
AMERİKALI ASTRONOTUN GÖRÜŞÜ ŞAŞIRTACAK
2008-2011 yılları arasında üç farklı görevde görev alan ve uzayda 178 günden fazla zaman geçiren Ronald Garan, verdiği röportajda, Uluslararası Uzay İstasyonunda (ISS) bulunduğu süre boyunca Dünya'daki insanların "uzayda yaşadığını" söyledi.
ASTRONOT, BİR YALANI YAŞIYORUZ, DİYOR

“Gezegenimize kozmik açıdan baktığımızda bazı şeyler inkar edilemeyecek kadar net. Küresel ısınma, ormansızlaşma ve biyolojik çeşitlilik kaybı gibi sorunları hâlâ ayrı sorunlar olarak ele almaya çalışıyoruz, oysa bunlar aslında altta yatan sorunun yalnızca belirtileri. Ve bu da kendimizi gezegensel olarak görmüyoruz" dedi.
Garan, yıldırım ve uzaydan gelen aurora borealis gibi inanılmaz doğa olaylarını hayranlıkla izleme fırsatı buldu . O anlarda "kağıt inceliğindeki" atmosferin gezegenimizdeki sayısız türü koruduğunu fark etti. “Hayatla dolup taşan bir gökkuşağı biyosferi gördüm. Ekonomiyi görmedim" diye ekledi.
Uzayda, hayatta öncelik verdiğimiz ve değer verdiğimiz şeylerin, gezegensel varlıklar olduğumuz gerçeğiyle karşılaştırıldığında sönük kaldığını anladı. "İnsan yapımı sistemlerimiz, gezegenimizin yaşam destek sistemleri de dahil olmak üzere her şeyi küresel ekonominin yüzde 100 yan kuruluşu olarak gördüğünden, bir yalanı yaşadığımız uzaydan açıkça görülüyor."
DÜNYAYA BAKIŞ AÇIMIZI DEĞİŞTİRMELİYİZ

Röportajda önceliklerimizi "ekonomi, toplum, gezegen" yerine "gezegen, toplum, ekonomi" olarak değiştirmemiz gerektiğine dikkat çekerek, astronotların Dünya'yı gördüklerinde yaşadıkları dönüşümü anlatan "dönüşüm etkisi"nden bahsetti.
"Dönüşüm etkisini", astronotların uzayın kara karanlığında asılı duran bir gezegen gördüklerinde deneyimledikleri bir olgu olarak tanımlıyor . Hepimizin birbirimize ne kadar bağlı olduğumuzu anlamaları için bir ampul yanıyor. Gezegenle birbirimize bağlılığımızın ve birbirimize bağlılığımızın farkında olmamız gerektiğini söylüyor. "Biz Dünyalıyız ve bir adım daha ileri gidersek, biz uzayda değiliz, biz uzayız.”