Çoğu uçak beyaza boyanıyor çünkü renk güneş ışığını yansıtıyor, ısınmayı azaltıyor ve ısı hasarını en aza indiriyor.
Park edilmiş bir arabanın güneşin altında durduğunda ne kadar ısındığını düşünün; aynı kavram uçaklar için de geçerlidir. Sıcak bir iklimde yaşayan herkesin size söyleyebileceği gibi, koyu renkli arabalar hafif olanlardan çok daha fazla ısınır. Uçakların boyutları göz önüne alındığında, onları soğutmak bir arabaya göre çok daha fazla enerji gerektirir. Ve hiç kimse bir fırında saatlerce vakit geçirmek istemez.
Ayrıca uçaklar daha yoğun güneş radyasyonuna maruz kalır ve beyaz boya bunu yansıtmaya yardımcı olabilir.

İlginç bir şekilde uçaklar her zaman beyaza boyanmıyordu. Havacılık tarihinin ilk dönemlerinde pek çoğu hiç boyanmıyordu ve cilalı alüminyum gövdeleri açığa çıkıyordu. 1970'li yıllarda trendler değişmeye başladı.

Havacılık tarihçisi Shay Oakley,şunları söylüyor: "Air France 1976'da ilk 'beyaz görünümü' piyasaya sunduğundan beri, gövdenin tamamen beyaz görünümü dünya havayolları için giderek standart hale geldi." Uzman, bu malzemenin zarif bir metalik görünüme sahip olmadığını vurgulayarak, "Bu, 21. yüzyılda uçak yapımında kompozit kullanımının büyük ölçüde artmasıyla birlikte daha da hızlanıyor" diye ekliyor. American Airlines, artık tamamen beyaz uçaklara sahip olmasına rağmen, cilalı, çıplak metal görünümünü koruyan birkaç istisnadan biridir.

Tüm bunlardan çıkan sonuç, bazı havayollarının farklı renk şemaları seçmesi nedeniyle uçakların tamamen beyaz olmamasıdır; örneğin Southwest için mavi ve Spirit için sarı. Air New Zealand'ın özel tamamen siyah uçakları gibi diğer havayolları da ayrı ayrı boyuyor. Ancak dikkate değer bir istisna var. Oakley, "Concorde'da güneşin etkileri ve yüksek hızın ürettiği ısı, tasarımcıları oldukça yansıtıcı bir beyaz şema oluşturmaya yöneltti" diyor. Bu türden yalnızca bir uçak farklı bir renge boyandı. Pepsi ile yapılan pazarlama anlaşmasının bir parçası olarak, Air France'ın Concorde'u 1996 yılında maviye boyandı. Oakley, "Uçak mavi renkte güzel görünüyordu, ancak uçuşların 20 dakikayı aşmaması gerekiyordu" diyor. "Uçak yalnızca iki hafta bu renkte kaldı."