“Buna rağmen ekmeye devam ettik. Yalnız son 2 yıldır tüccarların ve esnafın elimizde olan ürünleri ucuz fiyata almaları bizi mağdur etmiştir. En son ektiğim kavunları piyasaya getirdim. Bana 5-6 lira teklif ettiler. Aynı gün kavunlar 17 liraya satılmaktaydı. Ben bunu kabullenmedim, itiraz ettim. Dediler ki, 'Fiyat bu; ister verin, ister vermeyin'. Ben de ‘Bu malı size 5 liraya vereceğime kendim, ailemin, annemin, babamın hayrına kenar mahallere dağıtacağım’ dedim ve geçen hafta kenar mahallelere 1 tona yakın ürün dağıttım. Bu hafta da yakın dost ve arkadaşlara, komşularıma dağıtmaya karar verdim ikinci ürünü. Yalnız kendilerinden bir talepte bulundum. Dedim ki; ‘Ben bu ürünü size getireceğim, yalnız siz de bana belli miktarda, gönlünüzden ne kopuyorsa bağış yapacaksınız. Bu bağışları LÖSEV'e vereceğiz. Ne toplanırsa aynı miktarda aile olarak üzerine koyup LÖSEV'e bağışta bulunacağız’ ve bu kararı verdim. Bu yıldan sonra da çiftçiliği bırakacağım. Çünkü hem maliyetlerin altında ezilmekten hem tüccarın vicdanına kalmaktan yorulduk. LÖSEV'den tek bir isteğim var. Bu gönderdiğim parayla sadece üreticiden mal alsınlar. Birinci elden, çiftçiden, üreticiden, besiciden, hayvancıdan alsınlar. Aracı olmasın arada. Benim param o şekil kullanılsın. Tek isteğim bu. Her bağış yapan vatandaşa, dostlarıma birer paket üzüm ve incir de verdim, onun yanında. Yapacağımız bağışlar inşallah LÖSEV'de tedavi gören çocuklar için şifa olur”