Genç adam, hayatını "ikiye katlamak" için 12 yıl boyunca günde sadece 30 dakika uyuyor: Üretkenliği artırdığını iddia ediyor!
Hori, beynini ve vücudunu minimum uykuyla en iyi şekilde çalışacak şekilde eğittiğini ve asla yorgun hissetmediğini ifade ediyor. Gündelik yaşamında müzik, resim ve mekanik tasarım gibi alanlarla ilgilenen bir girişimci olan Hori, uykusunu azaltmaya başladığında, bu sürenin günde 30-45 dakikaya kadar düştüğünü söylüyor. Ayrıca, "Yemekten bir saat önce egzersiz yapmak veya kahve içmek, uykululuğu önlemeye yardımcı olabilir," diyor.
Hori, 2016 yılında Japonya Kısa Uyku Eğitmenleri Derneği'ni kurdu ve burada uyku ve sağlık konularında eğitimler veriyor. "Sürekli konsantrasyon gerektiren işler yapan kişiler, kaliteli uykudan uzun uykudan daha fazla fayda sağlar. Örneğin, doktorlar ve itfaiyeciler daha kısa dinlenme süreleriyle yüksek verimlilik gösterebilirler," şeklinde konuşuyor.
Japon kanalı Yomiuri TV, Hori'yi "Benimle Gelir misin?" adlı reality şovda üç gün boyunca takip etti. Bir gün sadece 26 dakika uyuyan Hori, doğal olarak enerjik bir şekilde uyanarak kahvaltının ardından spor salonunda antrenman yapmaya ve işe gitmeye vakit buldu.
Hori'nin eğitim verdiği 2.100'den fazla öğrenci bulunuyor. Bir öğrenci, antrenmandan sonra uykusunu sekiz saatten 90 dakikaya düşürdüğünü ve dört yıldır bu düzeni uyguladığını, böylece cilt ve zihinsel sağlığını mükemmel tuttuğunu belirtiyor.
Bu uygulama sosyal medyada geniş bir tartışmaya yol açtı. Bir kullanıcı, "O gerçek bir zaman yönetimi ustası. Ben de nasıl daha az uyuyarak daha verimli olacağımı öğrenmek istiyorum," derken, başka bir kullanıcı, "Bu, hayatınızın önceden yazılmış olması anlamına geliyor! Beyin uyanık kalabilir ama kalp kalamaz," şeklinde yorum yaptı.
Uzmanlar, ultra kısa uykunun herkes için uygun olmadığını ve potansiyel yan etkilerini vurguluyor. Shenzhen Xiehe Hastanesi’nden nörolog Guo Fei, "Yetişkinlerin günde yedi ila dokuz saat uyuması önerilir. Uyku, vücut ve beynin iyileşmesi için kritik bir dönemdir," diyor. Ayrıca, kronik uyku eksikliğinin hafıza sorunlarına, bağışıklık zayıflamasına, duygu durum bozukluklarına ve kalp-damar hastalıkları riskinin artmasına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.