Evlatlık alındı anne babası öldü, halası tüm malları elinden aldı
1988 yılında Nevşehir'de doğan Yasemin Yeşilgöz, daha küçük yaşlardayken kim tarafından ve ne için yapıldığını öğrenemediği şekilde Ankara'da yetiştirme yurduna verildi. "Bir sabah uyandığımda yabancı bir çocuk ile kendimi aynı odada buldum" diyen Yasemin Yeşilgöz, 4 yaşında iken Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 'nde (KKTC) yaşayan Ömer ve Hanife Sanıgök çifti tarafından evlatlık alındı.
Evlatlık alındığı ailesi ile KKTC'nin Girne şehrine bağlı Ozanköy köyünde yaşayan Yasemin Yeşilgöz, bu tarihten sonra yeni ismi olan Serpil Sanıgök ismini kullanmaya başladı.
16 YAŞINDAYKEN EVLENDİRİLMEK İSTENDİ
Serpil Sanıgök, 2004 yılına gelindiğinde ise evlatlık bir çocuk olmanın olumsuz taraflarını görmeye başladı. İddiaya göre Sanıgök, henüz 16 yaşında bir çocukken Kıbrıs'taki halası Fatma D. tarafından köyün muhtarının oğlu ile evlendirilmek istendi. Aileyi de ikna eden Fatma D., yaşı küçük olduğu için Sanıgök ile muhtarın oğlu arasında söz kıydırdı. Ancak Sanıgök, daha fazla dayanamadı ve 1 ay sonra yüzüğü aileye geri teslim etti.
"HALA BÜTÜN MALLARI ZİMMETİNE GEÇİRDİ"
Bir yıl sonra ise Serpil Sanıgök'ün annesi Hanife Sanıgök kansere, babası Ömer Sanıgök ise Parkinson hastalığına yakalandı. Sanıgök annesini 2005 yılında, babasını ise 2015 yılında kaybetti.
Serpil Sanıgök'ün iddiasına göre bu süreçte hala Fatma D., annenin vefatını ve babanın sağlık sorunlarını fırsat bilerek babaya ait olan bütün mal varlığını Girne Tapu Dairesi'nde hile ile kendi zimmetine geçirdi.
TÜRKİYE DÜŞMANLIĞI İDDİASI
Babası vefat ettikten sonra, babasından kalan malların idaresi için kendini tereke memuru yapan Serpil Sanıgök, halasının kendi üzerine aldığı malların iptali için karşı dava açtı. Ancak Sanıgök, davaya bakan hakimin, karşı ailenin yakın dostları olduğunu, kendisinin de aslen Türkiye doğumlu ve evlatlık alındığı için hakimin taraflı bir karar vererek, halasını haklı bulduğunu iddia etti.
Sanıgök, ayrıca babası hayatını kaybettikten sonra hala Fatma D.'nin, vefat eden babasının üstüne banka hesabı açtığını, ailenin her türlü çevre ile yakın ilişkileri olduğu için istedikleri gibi hareket edebildiklerini belirtti.
"KARARI VEREN HAKİM TERFİ ETTİ"
Sanıgök, kararı istinafa taşımak istedi ancak kararı veren hakim, bu davadan kısa bir süre sonra 'KKTC Yüksek İdare Mahkemesi'ne (YİM) terfi ettirildi. Sanıgök, hakimin YİM'e terfi ettirilmesi ile istinaf yolunun da kapandığını, çünkü hakimin kendi verdiği kararı bozmayacağını düşünüyor. Mahkeme kararı ile yaklaşık 2 hafta içinde evden çıkması gerektiğini kaydeden Sanıgök, evden çıkmadığı süre zarfında da kendisinden kira istendiğini ifade etti.
Mahkemeyi 'Türkiye düşmanı' olmakla suçlayan Sanıgök, halasının avukatının ise anne ve babasını kaybeden veya ebeveynleri ile yaşama imkânı bulunmayan korunmaya muhtaç çocuklara hizmet verme iddiasında olan “SOS Çocuk Köyü Derneği Başkanı Buğra Akter” olduğunu söyledi.
Kıbrıs'ta kimsesiz olduğunu ve evlatlık alındığı için her türlü zulmü gördüğünü belirten Sanıgök, halası Fatma D.'nin babasına ait olan 3 adet koçandan 2'sini satın almış gibi gösterdiğini, birisini ise hibe bağışı olarak gösterdiğini, ancak babasının banka hesabından para çıkmadığını kaydetti.
"SESİMİN DUYULMASINI İSTİYORUM"
Sanıgök, babasının toplam mal varlığının '3 bin Sterlin' değerinde olduğunu ve bunların tamamının orijinal Türk tapulu olduğunu söyledi. Sanıgök, yaşadığı mağduriyetin giderilmesi için sesinin Türkiye'de duyulmasını ve taraflı karar veren mahkemenin aldığı yanlış kararın iptal edilmesini istiyor.