Ceka, “Kazı çalışmaları yapılıyor. Örnek veriyorum; bir doğal gaz çalışması yapılıyor. Antik bir esere rastlanıyor. Bölgenin değeri çok fazla yüksek ama biz sesimizi bir türlü yetkililerimize duyuramıyoruz. İstanbul’a bu kadar yakın ve bu kadar tarihi eseri bulunduran bir bölge başka yok aslında" dedi. Ceka, “Biz sadece buradaki tarihin, din, dil, ırk ayırt etmeden gün yüzüne çıkmasını istiyoruz. Yerin altına doğru yapılar var daha öncesinden zaten bunun fotoğrafları da mevcut. Bu arazinin daha önceki yaşanmışlığının biz ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Köy halkı olarak tarihe kazandırılmasını talep ediyoruz" diye konuştu.
"BURADAKİ TARİH GELECEĞE IŞIK TUTABİLİR"
Ceka, “Definecilerle alakalı çok fazla sorun var; bizzat köylünün yaşadığı, güvenlik ekiplerinin yaşadığı sorunlar var. Burada kiliseyi artık defineciler bitirdi. Aynı şekilde mağaramızın içi, yine burada bulunan Mimar Sinan’a ait su kemerleri, bir buçuk yıl polis korumasında kaldı. Definecilerden kurtulmak için. Şu anda defineciler hala talan ediyorlar köyümüzü. Yakın zamanda üzerinde haç işareti bulunan bir taş bulundu, lahit mezar bulundu. Lahit mezarı komple götürdüler. Ağır olduğu için kırıp parça parça götürdüler. Biz bunu yetkililere bildirdik, fotoğraflarını ilettik. Bunlarla alakalı da bir dönüş almadık. Takipçisiyiz. Bu yalnızca bizim sorunumuz değil aslında, insanlığın bir sorunu. Buradaki tarih geleceğe ışık tutabilir" diye konuştu.