Büyük ikramiyeyi kazanan 'talihli' 326 gün sonra ortaya çıktı

Büyük ikramiyeyi kazanan 'talihli' 326 gün sonra ortaya çıktı
Milli Piyango İdaresi'nin 2019 Yılbaşı Özel Çekilişi'nde büyük ikramiyeyi kazanan kişi ortaya çıktı. 326 gün sonra ortaya çıkan ve biletin sahibi olduğunu söyleyen kişi, üzerine adını yazıp imzasını attığı biletin kaybolduğunu öne sürdü. 

Türkiye'nin aylardır merak ettiği Milli Piyango İdaresi'nin 2019 Yılbaşı Özel Çekilişi'nde 70 milyon liralık büyük ikramiyeyi kazanan ortaya çıktı. 326 gün sonra ortaya çıkan ve biletin sahibi olduğunu söyleyen kişi, üzerine adını yazıp imzasını attığı biletin evde çantasıyla birlikte kaybolduğunu öne sürdü.Milli Piyango İdaresi'nin 2019 Yılbaşı Özel Çekilişi'nde 70 milyon liralık büyük ikramiyenin isabet ettiği '7615536' numaralı tam bileti kendisinin aldığını söyleyen 60 yaşındaki A.A, üzerine adını yazıp imzasını attığı biletin evde çantasıyla birlikte kaybolduğunu öne sürdü. Mahkemeye başvuran A.A. bileti getirene ödül vereceğini açıkladı.39 GÜNÜ KALDIMilli Piyango'nun 2019 Yılbaşı Özel Çekilişi'nde büyük ikramiye 70 milyon liranın sahibi çıkmazsa 39 gün sonra hazineye devredilecek. İstanbul Üsküdar'da seyyar bayi Ali Özçalımlı'nın sattığı '7615536' numaralı tam bileti kendisinin aldığını iddia eden A.A., yaptığı açıklamada evde çantanın içinde sakladığı biletin kaybolduğunu ve getirene ödül vereceğini açıkladı. 36'nın uğurlu sayısı olduğunu ve 1976 yılında da İstanbul'a geldiği için biletin rakamlarını aklında tuttuğunu söyleyen 8 çocuk babası A.A, bileti getireni hayatı boyunca rahat ettireceğini de vurguladı.

Bileti 27 Aralık'ta aldı

Güvenlik gerekçesiyle yüzünün gözükmesini ve adının açık olarak yazılmasını istemeyen talihli, DHA'ya yaptığı açıklamada, antika pazarını gezmek için 27 Aralık 2018 Perşembe günü Üsküdar'a geçtiğini ve bileti de o gün aldığını söyledi.ANTİKA PAZARINA GİTTİ BİLET ALDIYakınlarını 15 gün arayla kaybettiği için psikolojisinin iyi olmadığını belirten A.A, “Yakın arkadaşım kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. 15 gün sonra erkek kardeşim intihar etti. Ardından sürekli camiye yanına gittiğim hocam enfeksiyon kaptı öldü. Hepsini üst üste yaşadım. Finlandiya'da yaşayan yeğenim, taziyeme geldi sonra o da hastalanıp hayatını kaybetti. Ben de kendimi iyice kaybettim. Sanki bitkisel hayata girdim, kimseyle konuşmuyordum, çalışmıyordum. Bir gün karşıya geçip sabaha kadar antika pazarını dolaşmak istedim. Geceleri de uyuyamıyordum, sabah da gelip akşama kadar uyumayı düşünüyordum" diye konuştu. 

Hep bilet alırken 36'yı tercih ederdim

Karşıya geçip birkaç kişiye antika pazarını sorduğunu aktaran A.A, “Seyyar satıcı gördüm, adresi ona da sordum ama sert bir şekilde 'bilmiyorum' dedi. Başında beklemeye başladım. O an başını kaldırsa kötü bir şey sormadım ki diye ona kızacağım. Fakat seyyar satıcı oralı olmadı. Öyle olunca gözüm biletlere takıldı. İstanbul'a geldiğimden beri hep '36' numarasını aldım. 36'yı çektim satıcı bana baktı 'tam bilet' dedi. Almazsın gibi bir imada bulundu. Sol cebimden 20 lira çıkardım, sağ cebimden de 50 lirayı uzatırken 'bu senin hakkındır' dedim. Sonra 'sana insan gibi adres sordum, neden kızarak cevap verdin' deyince, 'ben adresi nereden bileyim, dolmuş şoförlerine sor' dedi" ifadelerini kullandı.

1976 yılında İstanbul'a geldim

Biletteki numaraları hatırlamasının hikayesi olduğunu söyleyen A.A, “O öyle deyince dolmuş duraklarına yöneldim, geniş bir alan var oraya gelince bileti açtım, baktım 76 ile başlıyor. 1976 yılında İstanbul'a geldim. Adanalı bir arkadaşla şubat ayında geldik, tir tir titriyorduk. Bilete baktım, Haydarpaşa'ya baktım ruh halim zaten bozuktu ağlamaya başladım. Antika pazarını bir daha sormadan dönüp eve geldim" dedi.

Biletin üstünde, adı soyadı ve imzası var

Evde bileti minik antika heykellerle kutunun içine koyduğunu ifade eden A.A, “Ertesi gün cumaydı, Cuma namazından sonra eve geldim, kimse yoktu. Taziyeye gelen insanlar da çoktu, evdeki büfeyi değiştirecektik. İçindeki eşyaları topladım, gereksizleri çöpe attım, diğerlerini çatıya çıkacaktım. O sırada ayet gördüm, atmadım. O sırada bilet aklıma geldi, arkasına adımı, soyadımı yazdım imza attım, büfeye koydum. Adımı yazmamın nedeni de şimdi eve gelen çocuklar büfeyi karıştırır bileti bulurlarsa bana ait olduğu belli olsun dedim. Sonra işlerim bittikten sonra biletin ayetin içinde ne işi olur diye düşündüm. Çıkardım, sürgülü bir kutunun içine yerleştirdim. İçinde de minik antika heykeller var. Onları da üstüne koyup, kutuyu kapattım" diye konuştu.

İçinde bilet olan çanta kayboldu

Biletle birlikte değerli fotoğrafların da gittiğini aktaran A.A, “O sırada bir antika dükkanından eşime çanta almıştım. Eşim çantayla ilgilenmedi, kutuyu onun içine koydum. Büfeyi değiştirirken onu alıp, çatıya götürmüşler. Birileri bu çantanın çatıda ne işi var deyip onu almış veya çalmış olabilir. İşe yaramaz diye düşünüp atmış olabilirler. Sonuç olarak o çantayı, kutunun içindeki biletle birlikte kaybettik. Bileti koyduğum antika eşyaları birileri antikacıya satmıştır, Bu antikayı siz de almış olabilirsiniz, mutlaka için açıp kontrol edin" ifadelerini kullandı.

Bileti getirene ödül verecek

Bileti bulan veya alan kişinin Milli Piyango İdaresi'nden parayı almayacağını söyleyen A.A, “Çünkü biletin üstünde adım, soyadım ve imzam var. Biletin nasıl kaybolduğunu bilmiyorum. Ben cenazelerim nedeniyle üzgün olduğum için bileti aldığımı da unutmuşum. Bir televizyon programında biletin çıktığı seyyar satıcıyı görünce 'ben de bu adamdan bilet aldım' diye hatırladım. Evin her tarafını aradık, çatıya baktığımızda 150 tane fotoğrafım ve biletin olduğu çanta kayıptı" dedi.

Biletin çantada olduğunu kimse bilmiyordu

Kimseyi suçlamadığını ve kimseden şüphelenmediğinin altını çizen A.A, “Etrafımdakiler, akrabalarımın olabileceğini tahmin ettiklerini söylüyor. Biletin çantada olduğunu hiç kimse bilmiyordu. Neticede kayboldu, birisinin elindedir. Bu şahıs tek başına değildir. Bileti bana getiren veya ihbar eden kişiler ödüllendirilecektir, suç duyurusunu da geri alacağım. Ricam bilet kimdeyse çıksın, çünkü az bir zaman kaldı. Gelsinler bileti bana versinler, ben de ödül vereyim, bu iş tatlılıkla kapansın. Ömür boyu ona yetecek kadar para vereceğim. Benimle karşılaşmasın, avukatıma getirsin, bileti kaybettik ne şekilde olduğu belli değil. Kimseyi suçlamıyorum" ifadelerini kullandı.

Mahkeme süreci devam ediyor

Milli Piyango İdaresi'ne biletin kaybolduğuna dair dilekçe yazdığını söyleyen A.A, “Biletin üstünde adım, soyadım ve imzam olduğunu belirttim. 15 gün sonra beni Ankara'dan aradılar, mektup göndereceklerini ona göre hareket etmem gerektiğini söylediler. Mektupta, mahkemeye başvurmam gerektiği yazıyordu. Ayrıca, mahkemeden benden başkasına ödeme yapılmaması için durdurma kararı çıkartmam gerektiği bildirilmişti. 8'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde ikramiyenin başka birine ödenmemesi için dava açtık. İlk duruşma yakında görülecek" dedi.70 milyon lira ile insanlara yardım edeceğini belirten A.A, “Şu anda yaşadığım ev dar, kendime ev almak istiyordum. Etrafımdaki insanların çoğu fakir, birçok kişiye ev alacaktım" diye konuştu.

130 Tane tam bilet sattım

Bileti satan seyyar bayi Ali Özçalımlı ise, “Biletin arkasında kişinin adı, soyadı ve imzası varsa başkası parayı alamaz. Yılbaşında 130 tane tam bilet sattım, insanları hatırlamam mümkün değil. O bileti dediğine göre abi almış. Abinin hangi bileti aldığını bilemem" ifadelerini kullandı.Kaybolan bileti bulan veya görenlerin A.A'ya ulaşması için sosyal medyadan kampanya başlatılarak, ihbar hattı oluşturuldu. 

DHA