Annelik içgüdüsel mi yoksa öğrenilmiş mi?

Annelik içgüdüsel mi yoksa öğrenilmiş mi?
Her ne olursa olsun, çoğu anne inatla annelik konusunda ısrar eder. Aslında, iş ve diğer sorumluluklar nedeniyle uzun süre uzakta kalmalarına rağmen, bugünkü anneler de çocuklarıyla en az kendi anneleri kadar çocuklarıyla vakit geçiriyorlar.

Ursinus Üniversitesi psikoloğu Catherine Chambliss'in deyimiyle çocuklara yönelik bu "daha çılgın bağlılık", uzakta olmanın telafisi mi, yoksa sadece birçok türün annelerinin uyguladığı fedakarlık ve kendini inkar mı?

Kadınları bu kadar anaç yapan şey nedir? İçgüdüsel mi, yoksa öğrenilmiş mi?

anneler-gunu-1.jpg

Kuzey Amerika da bir kuş türü, büyük riskler alır. Kanadı kırıkmış gibi davranarak yırtıcıları yuvadan uzaklaştırır ve bazen hayatını kaybeder. Anne zürafalar yavrularını korumak için aslanlara hayatlarını verirken, Afrika'da yavrularının tehlikede olduğunu hisseden filler ciplere saldırdı. Anne ahtapot yumurtalarını başıboş bırakmaz, dolayısıyla yemeksiz kalır. Bir ay içinde anneler, en büyük fedakarlığı yaparak ölürler.

Kadınları bu kadar anaç yapan şey nedir? İçgüdüsel mi, yoksa öğrenilmiş mi? Konunun bazı öğrencileri suçu evrimsel kalıtıma değil sosyal koşullanmaya atıyorlar.

Diğerleri biyolojik açıklamaları tercih ediyor. Görünüşe göre bakireler bile doğru hormon dozu verildiğinde bakıcılara dönüşebiliyor. Deneylerde, hiç doğum yapmamış dişi tarla farelerinin beyinlerindeki sıvıya eklenen oksitosin, yaratıkların yalnızca yarım saat içinde yavrularla ilgilenmeye başlamasına neden oldu.

Annelik konusunda herhangi bir deneyimi olmayan rhesus maymunlarına da hormon enjekte edildi. Sonuç: Onlar da tanımadıkları bebeklere karşı anne gibi davrandılar. İlgi çekici bir çalışma, belirli bir genin, bir annenin içgüdüsel bir bakıcı haline gelmesinin veya olamamasının nedenleri arasında olabileceğini öne sürüyor. Harvard Tıp Fakültesi'nden Jennifer Brown ve Michael Greenberg tarafından yapılan deney, yeni bir fare türünü içeriyordu.
Farelerde fosB geni yoktu. Geni olmayan anneler, soğuktan ve açlıktan ölen yavrularını ihmal etti. Geriye kalan her şey işe yaradı: Farelerin annelerinde yeterli oksitosin vardı. Süt üretiyorlardı.

Bir başka ilgi çekici bulgu: fosB genleri babalarda da aynı etkiye sahipti. Erkek fareler, genlerle birlikte kaybolan yavruları geri aldı; ancak genler olmadan, babalar küçüklerin gitmesine izin verdi.
Ulusal Ruh Sağlığı Enstitüsü'nden Carolyn Zahn-Waxler tarafından yapılan deneylere göre dişi bir insanda "ilgilenme" eğilimi 2 yaşındaki çocuklarda erken başlıyor gibi görünüyor. Araştırmalarında kızların ağlayan bebeklere erkeklerden daha fazla sempati gösterdiği ortaya çıktı. Erkekler geri dururdu. Kızlar bebeklerin başını okşardı.