200 metre ötede tarih yatıyor: Ordu’da eşine az rastlanır keşif
Ordu’nun Fatsa ilçesi Kurtuluş Mahallesi’nde yer alan Aziz Konstantin ve Helena Manastırı’nda arkeolojik kazıların üçüncü dönemine başlandı. 2021 yılında yol genişletme çalışmaları sırasında mezarda bulunan tarihi eserlerle başlayan süreç, şimdi sekizgen planlı Bizans yapısının tamamen ortaya çıkarılmasına odaklanıyor.
Kazılar, Ordu Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Seçkin Evcim’in bilimsel sorumluluğunda, arkeoloji öğrencilerinin de dahil olduğu 15 kişilik bir ekip tarafından yürütülüyor. Geçen yılki çalışmalarda Bizans dönemine ait “in-situ zemin mozaiği” ortaya çıkarılmıştı. Bu yıl kazılarda, mozaiğin devamına ulaşılması ve yeni eserlerin bulunması hedefleniyor.
Ordu Kültür ve Turizm Müdürü Uğur Toparlak, bölgede yürütülen kazının titizlikle sürdüğünü belirterek, “Bununla birlikte birçok eser burada gün yüzüne çıkarılmış olacak. Ayrıca Aziz Konstantin ve Helena Manastırı'nın gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla da aslına uygun şekilde restorasyonuna başlanacak” dedi.
Toparlak, manastırın Bizans dönemine ait sekizgen planlı bir yapı olduğunu hatırlatarak, “Dünyada bu özelliğe sahip çok az sayıda yapı var. Bunlardan birisi de Ordu’da, onun için burası çok kıymetli bir yer” ifadelerini kullandı.Kazı alanında yeni yapı ve eserlere ulaşılması durumunda çalışmaların daha geniş bir alana yayılabileceğini de söyledi.
Kazıdan çıkan eserlerin kurulması planlanan Ordu Müzesi’nde sergileneceğini açıklayan Toparlak, manastırın turizme kazandırılmasıyla yerli ve yabancı turistlerin bölgeyi ziyaret edebileceğini belirtti:
“Karadeniz Sahil Yolu’na sadece 200 metre uzaklıkta olması önemli bir avantaj.”
Ordu’da Kurul Kalesi ve Fatsa Cıngırt Kalesi’nde de arkeolojik kazıların sürdüğünü ifade eden Toparlak, “Ordu’nun tarihi önemi bu kazılardan sonra değişti. Ordu'nun öngörülmeyen tarihi ve antik değerleri ortaya çıktı” dedi.
Doç. Dr. Seçkin Evcim ise Anadolu’da sekizgen planlı Bizans yapılarının son derece nadir olduğuna dikkat çekerek, “Dolayısıyla böyle bir yapıyı incelemek için bu arkeolojik kazı bizim açımızdan çok büyük bir şans oldu” diye konuştu. Evcim, kazıların en az üç sezon daha devam edeceğini ve ardından yapı üzerinde sağlamlaştırma ve restorasyon sürecine geçileceğini söyledi.