Süleyman Soylu siyaseti ne zaman bırakacağını açıkladı
İçişleri Bakanı Süleyman Solu’nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
“İkna metodumuz 700'ü aştı. Terör örgütünün içini karıştıran, PKK'nın psikolojisini çökerten, güveni azaltan önemli bir adım. 162 kişi PKK'dan ayrılarak ailesine kavuştu. Teröre karşı 'ikna' en iyi yöntem. Türkiye dünyaya örnek bir metot geliştirdi. Yöntem, sol terör örgütlerinde de işe yaradı. Şırnak'ta 4 terörist etkisiz hale getirildi. Iğdır'da terörist kalmadı. Bizde terör örgütünün bütün yapılanması var. Dünyada İHA teknolojisini bizden daha iyi kullanan kimse yok. İstihbarat bilgilerimiz artıyor. Avrupa'dan PKK'ya katılım çok azaldı. Doğu ve Güneydoğu'ya ciddi yatırım geliyor. İHA ve SİHA bizim elimiz kulağımız gözümüz. İstihbaratımız muhteşem çalışıyor.
Ehliyet açıklaması
58 milyon yeni kimlik kartı verdik. Yılbaşından itibaren artık kendi parmak izlerimizi yerli ve milli bir çip ile yapacağız. Yeni kimlik alacak, gidecekler biz ona bir kağıt imzalatacağız. Diyecekler ki buna ehliyetimi de eklemek istiyorum. 4 gün sonra otomatik olarak yüklenecek. Buna e-imza yükleyeceğiz.
AYM tartışması
Bizim Anayasa Mahkemesiyle kişisel bir sorunumuzun olması mümkün değil. Elbette ki devletin tepesinde böyle bir sorunu kabul edebilmesi doğru değil. Hepimiz ülke için çalışıyoruz. Karşı karşıya kaldığımız noktayı ifade etmeliyiz. Ben de kendi üslubumla bunu ifade etmeye çalıştım. Benim dilim düşünceyi saklamaz. Ne varsa onu ifade etmeye çalışır. Şimdi Anayasa Mahkemesi ne zaman kuruldu. İlk üyelerinin içinde kimler var. Adnan Menderes'i asanlar. Türkiye'de birçok tartışmalar oldu.
Sınavda bir hoca geldi sınıfımızdaki kız arkadaşımızın başörtüsünü çıkarmaya çalıştı. İzin vermedik. Anayasa Mahkemesi ne yaptı? Başörtü hakkının engellenmesini sağlayan, bir olayı iptal etti. Siyaset yol açıyor, AYM iptal ediyor. Refah Partisi'ni kim kapattı? Refah Partisi ne yaptı bu ülkeye? Özgürlük değil mi bir siyasi ifadenin sağlanması? Nerede özgürlük? 367 garabetini Anayasa Mahkemesi sağladı. Devletin görevi kamu düzenini sağlamaktır. Bir takım sözde aydınlar bir bildiri imzaladı. Türkiye'yi uluslararası kuruluşlara şikayet ediyorlar. Devlet katliam yaptı diyorlar. Kimse kusura bakmasın. Başkomiser Ahmet Çamur katil mi? Şehit oldu orada. Rezil bir bildiri bu. AYM diyor ki her ne kadar PKK'nın söyledikleri ile özdeşleşse de bunu söyleme hürriyeti vardır. AYM bu ifadelere düşünce özgürlüğü diyor.
Gösteri ve yürüyüş hakkı
Biz de eksik ya da yanlış yapabiliriz. Ama AYM'nin bir takım üyeleri yanlıştan yoksun değiller, onlar da yapabilir. Kendimle ilgili kararlarım dışında bir eleştiri yaptım mı? Kamu düzeninin sağlanması için diyor ki Ankara İstanbul arası yürüyüş olsun. Mesele güvenlik meselesi mi, Özgürlük meselesi mi? Biz güvenliği sağlarız. Gösterilere müdahale oranımız binde bir. Yani bir HDP'li bizden şu meydanı istedik vermediniz desin? Yeter ki terör örgütü pankartı sloganı atılmasın.
Siyaseti ne zaman bırakacak?
Ülkelerin güçleri vardır, siyaset biliminde buna milli güç denir. Bir ülkenin ordusu milli güçtür, bir ülkenin ekonomisi milli gücüdür. Sayın cumhurbaşkanımız bu gün bu ülkenin milli gücüdür” diyerek konuşmasını sürdüren Bakan Soylu, “Bundan 50 yıl 100 yıl sonra sadece onlarla çalışanlar tarafından değil, gelecek Türkiye’si tarafından kabul edilecek. Ortaya koyduğumuz sıçrama Türkiye’nin büyümesi, cesur olması, yardım eli uzatan olması, tarihiyle buluşması, balkanlara kadar buluşması, terörle mücadelesi, sanayisi teknolojisi, hayallerinin gerçekleşmesi görülecek. Gönül ister ki tarih bunu önceki zamanlarda göstersin.
Sayın cumhurbaşkanımızla 2012 yılı 5 Eylül’de girdim AK Parti’ye, 8. Yılı bitirdik. Bir kısmında partide görev verdi çalıştık, bir kısmı da hükümette görev verdi çalıştık. Gücümüz yettiğince yükünü almaya çalışıyoruz, talimatlarını yerine getirmeye çalışıyoruz. Yarını önemseyenler olabilir, çok doğaldır. Ama benim şahsi kanaatim, Türkiye’nin bu günü için bu dönemi önemlidir. Bu dönemi iyi atlatabilirsek, yarın önemlidir. Bu dönemi atlatmakta, tecrübesiyle, bilgisiyle, dünyayı bilmesiyle, Türkiye’yi tanımasıyla ancak Tayyip Erdoğan’la mümkündür.
Bu bir nasip meselesi, sayın cumhurbaşkanımızla çalışıyoruz. Benim bırakabileceğim en büyük miras sayın cumhurbaşkanımızla birlikte çalışma şerefidir. Ben bu şerefe nail oldum. Bundan sonrasını istiyor değilim ve yapmayacağım. Yani sayın cumhurbaşkanımızla beraber kendi takdirleridir, o ne derse bizim için talimat olur. Hayatım boyunca sadık ve bağlı kalacağım o ayrı, ama Tayyip Erdoğan’dan sonra siyaset veya bu görevlerle ilgili mezar taşımda bir şey yazmasına gerek yok. Ama benden sonraki bilsinler ki bu adam Tayyip Erdoğan’la çalıştı bitirdi defteri kapattı. Dünyada bundan daha büyük bir şeref onur yok. Türkiye’ye bugün lazım. biz bugünü geçersek, yarın kim ne yaparsa yapar, Türkiye’nin önünde çok iş var. Biz defteri orada kapatacağız”