"Yola mücahit çıktık; önce müteahhit olduk sonra..."
Kaplan'ın eleştirilerinin özeti:
Yola mücahit olarak çıktılar, önce müteahhit oldular, sonra her şeye müsait hale geldiler.
Sistemi dönüştürmek yerine, putları değiştirmek yerine, her ikisini de yıkmak gerekiyordu.
Müslümanlar önce zihinlerini Müslümanlaştırmalı ve çağdaş hurafelerden kurtulmalılar.
Ekonomik refahı hedeflemek zihinsel ve manevi bir dönüşümden önce gelirse, bu yok oluşun yapı taşlarını döşer.
Teknolojiyi kültürün önüne koymak entelektüel bir çıkmaza yol açar.
Müslümanlar önce kendi içlerinde değişim yaratmalı, sonra dünyayı değiştirmeyi düşünmeliler.
Kaplan'ın yazısı kendi cenahına da yönelttiği eleştiriler nedeniyle dikkat çekici. Yazı, muhafazakâr/İslamcı camiada son zamanlarda artan bir özeleştiri ve değişim ihtiyacının göstergesi olarak yorumlanabilir.
Yazıdan bazı dikkat çeken alıntılar:
"Müslümanlar, ekonomiye yön vermeyi, ekonomiyi büyütmeyi hedefleri hâline getirdikleri zaman, asla sistemi dönüştüremezler, sistem tarafından dönüştürülürler."
"Önce Müslüman zihnini, şahsiyetini inşa etmeden ekonomik refahı hedeflerseniz, o ekonomi refah sizi felaha, kurtuluşa eriştirmez; aksine sizin yok oluşunuzun yapı taşlarını döşer."
"Müslümanlar başkaları ile değil, kendileri ile uğraşmazlarsa, dünyayı değiştirecek, yaşanabilir bir hayat-dünya, ufuk ve umut kaynağı bir medeniyet önerisinde bulunamazlar."
Yusuf Kaplan'ın yazısı, muhafazakâr/İslamcı camiada tartışma yaratması ve farklı tepkilere yol açması muhtemel.