Altaylı’ya göre, Erdoğan’ın asıl amacı, bu yasayı uygulatarak yerel yönetimlerle halkı karşı karşıya getirmek ya da bu yasayı uygulamayan belediyelerin karşısına halkın diğer kesimini dikmek. Bu stratejiyle, yasayı uygulamayan belediyeler cezai müeyyidelerle hedef alınarak, başkanlar sorumlu tutulacak. Altaylı, "AKP’nin hedefi köpekler falan değil. Köpekler üzerinden belediyelere bir cephe daha açmak" diyor.

Altaylı, “İktidarın gözü öylesine dönmüş ki, kent lokantaları bile hedef alınacak besbelli” diyerek, sokak köpeklerine yönelik yasa çıkarma çabalarının bu planın ayrılmaz bir parçası olduğunu belirtiyor.

Yasanın Özellikle Ankara ve İstanbul Belediyelerini Hedef Alması

Fatih Altaylı, yazısında bu yasanın özellikle Ankara ve İstanbul belediyelerini hedef aldığını ve bu belediyelerin sınırları içinde yaşayan vatandaşlarla belediyeleri karşı karşıya getirmeyi amaçladığını vurguladı. Altaylı şöyle devam etti:

“Bu yasanın amacı, yerel yönetimleri zor durumda bırakmak ve halkın bir bölümünü belediyelere karşı kışkırtmak. Yasayı uygulamayan belediyeler, halkın diğer bölümü tarafından baskı altına alınarak cezai müeyyidelerle hedefe konulacak. Bu durum, yerel yönetimlerin etkinliğini ve halkla olan ilişkilerini zayıflatmayı amaçlıyor.”

AKP'nin Stratejik Hamlesi

Altaylı, AKP’nin bu stratejiyi kullanarak belediyelere karşı yeni bir cephe açmayı planladığını, köpekler konusunun bu hedefin sadece bir aracı olduğunu savunuyor. Bu durum, yerel yönetimlerin hizmet sunma kapasitesini ve halkla olan bağlarını sarsarak, siyasi bir avantaj sağlama çabasının bir parçası olarak görülüyor.

Altaylı’nın analizine göre, bu yasa ve diğer benzer hamleler, özellikle büyükşehir belediyeleri olan Ankara ve İstanbul’un yönetimlerini zor durumda bırakmak için tasarlandı. Bu strateji, yerel yönetimlerin halkla olan ilişkilerini zayıflatma ve iktidarın kontrolünü pekiştirme amacı güdüyor.