İşte sandık güvenliğinde sıkıntı olan 104 ilçe
Türkiye, seçimlerin son düzlüğüne girerken partiler de çalışmalarına hız kazandırdı. Liderler gelecek seçimlerin önemine dikkat çekerken, muhalefet partileri sıkı bir şekilde parlamenter sisteme dönüş vurgusu yapıyor.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Kavgaysa kavga edeceğiz. Mücadeleyse mücadelemizi yapacağız. Bütün mücadelem bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmesin" derken, İYİ Parti lideri Meral Akşener de ''Partili Cumhurbaşkanlığı'nın yerine güçlendirilmiş parlamenter sistem adına mücadele ederek bunu konuşarak yaptığımız son seçimdir. Bu seçimi almak zorundayız. Bu seçimde başarmak zorundayız. Türkiye ölmez, bitmez ama varsayın kaybettik ondan sonra bir daha parlamenter sistem konuşulamaz. Bundan sonra hep tek adamı seçmek zorunda kalırız" ifadelerini kullandı.
Başkanlık Sistemi'ne referandumla geçilmişti
Türkiye 2017 yılında referanduma giderek Başkanlık Sistemi'ni kabul etmiş ve parlamenter sistemi terk etmişti. 2018 yılında gerçekleşen genel seçimler ile de fiili Başkanlık Sistemi'ne geçiş yapıldı. Ancak bu süreçte tarihe yazılan bir olay daha olmuştu. 2017 yılındaki seçimler oldukça tartışmalı geçmiş YSK son anda mühürsüz oyları kabul etmişti.
2017 seçimleri ve sandık güvenliği
Cumhuriyet yazarı Necati Özkan, bugünkü köşesinde 2017 seçimlerini hatırlattı ve sandık güvenliğine dikkat çekti. "Bu topraklarda 200 yıldır devam eden demokrasi mücadelesinde 2017 referandumu çok önemli bir kırılma noktası, tam bir geriye gidiştir. Referandumla ülkemizdeki demokrasi ve demokratik kurullar, seçilmiş siyasiler eliyle tank ve tüfek kullanmadan ortadan kaldırıldı" diyen Özkan, bunun nasıl yapıldığını anlamak için araştırmalarda bulunduğunu belirtti.
Milletvekili seçimiyle kıyasladı
"Polimetre’nin kurucusu Mehmet Günal Ölçer’in yaptığı detaylı sunumdan, referandumdan “Evet” çıkarmak için yapılan operasyonunun püf noktasını anladım" diyen Özkan şu ifadeleri kullandı:
Sayın Ölçer ve ekibi, 2015 Genel Seçim sonuçlarıyla 2017 referandumu sonuçlarını sandık sandık birlikte analiz etmiş. Sayın Ölçer, hesaplamalarda 'Herhangi bir ilçede 2017 referandumundaki ‘evet’ oranı, 25. Dönem milletvekili seçimindeki AKP ve MHP’nin toplam oy oranından aşırı biçimde yüksekse o yerde referandum sonucunun normal olmadığı' sonucuna varmış.
104 ilçede 'normalden fazla evet'
Bu analize göre seçmenin yüzde 89’unun yaşadığı 64 il ve 754 ilçede sonuçlar normal. Ama ağırlıklı olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da öyle bir 104 ilçe var ki YSK buralarda 'normalden fazla evet' oyu ilan etmiş. Adıyaman, Ağrı, Ardahan, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Kars, Mardin, Muş, Rize, Şanlıurfa, Siirt, Şırnak, Van ve Tunceli’ye bağlı bu ilçeler o sırada ya AKP’li belediye başkanları ya da kayyumlar tarafından yönetiliyormuş.
Referandumda yüzde 240 artış
104 ilçenin 4.659 mahallesinde bulunan sandıklarda muhalefetin gözlemcisi ya hiç yokmuş veya yetersizmiş. Anlaşılan, bu sandıklardaki muhalefet oyları büyük oranda 'evet'e dönüştürülmüş. Örneğin Şanlıurfa ili Akçakale ilçesi Bulutlu Mahallesi’nde 2015 genel seçimlerinde CHP 474, HDP 14 oy almışken referandumda bu mahalleden sadece 36 Hayır oyu çıkmış. 2015 genel seçimlerinde aynı mahallede AKP 406, MHP 42 oy almışken referandumda bu mahalleden tam 1065 Evet oyu çıkmış, yüzde 240 artmış!
2 milyondan fazla 'evet'
Polimetre’nin analizi 104 ilçede normalden fazla evet oyunun 2 milyondan yüksek olduğunu kanıtlıyor. Oysa YSK’ye göre 1 milyon 122 bin 317 oy farkıyla EVET kazandı. Buralarda muhalefet önlem alabilseydi en az 433 bin farkla HAYIR sonucu çıkacaktı.