FETÖ’nün “kadim abi, irşatçı” olarak nitelendirilen ve hakkında “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan dava açılan Yusuf Bekmezci’nin yargılandığı davada karar çıktı. Fethullah Gülen'in müridi olarak bilinen, Akyazı Vakfı'nın kurucularından Bekmezci'ye 'terör örgütü yöneticiliği' suçundan 17 yıl 4 ay hapis cezası verildi.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanık Yusuf Bekmezci ve avukatları katıldı. Son savunmasında, kendisine isnat edilen suçları işlemediğini savunan Bekmezci, “Eğitim işlerinin idari heyetinde bulundum. Kazakistan'da da okul açma işleriyle uğraştım” dedi.
Sanık avukatları ise Yusuf Bekmezci'nin alzheimer hastası olduğunu savunarak verilecek kararı dahi anlamayacağını ifade ederek sanığın tahliyesini ve beraatını talep etti.
İddia makamı, önceki celsede mahkemeye sunduğu esas hakkında mütalaayı tekrarladı. Mahkeme heyeti, Yusuf Bekmezci'ye “silahlı terör örgütü yöneticiliği” suçundan 17 yıl 4 ay hapis cezası vererek, tutukluluk halinin de devamı yönünde karar verdi.
Yusuf Bekmezci’nin FETÖ'nün bizzat Gülen'e bağlı birkaç kişiden oluşan ‘ilk mütevelli' grubunda yer aldığı ve örgüt elebaşı Fethullah Gülen'in “hayır” demediği tek kişi olarak bilindiği iddia edilmişti.
'Eli ellerime değdi'
Bekmezci, Fethullah Gülen ile ilgili bir anısını anlatmış, "Yanına vardım ayak uçlarını gördüm, aramızda da kimse kalmadı. Böyle kaldırınca kafamı, içimden böyle bir his kabardı. Hocaefendinin üstüne bir atladım. Hocaefendi beni bir itti. Eli ellerime değdi. Böyle yüksek voltlu bir ceryana kapılmışım gibi bir titredim. Böyle ceryan çarptı. O heyecanla atladım hoca efendinin üzerine pazularından tuttum. Çektim kendime böyle boyunlarını, gözlerini öptüm. O zaman daha da acayipleştim. Bir daha atıldım üstüne. Hocaefendi kucağımdan kurtulmak için uğraşıyor. Böyle iyice sardım beline, çektim kendime adeta kaburgalarının çıtırdadığını hissettim. Ben alacağımı aldım, manevi bir gevşeme olunca ben de bıraktım" sözleriyle gündeme gelmişti.