AKP’li bürokratların kamuda farklı görevlerde yer alıp, birden çok maaş alma skandalına bir yenisi daha eklendi. “Paralel MEB” olarak nitelendirilen Maarif Vakfı’nda Mütevelli Heyeti Üyesi olan ve aylık 7 bin 500 TL huzur hakkı alan Ayşen Gürcan’ın kamudaki koltuklarına bir tane daha eklendi. Aynı zamanda Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olan eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Prof. Dr. Gürcan’ın proje okul kapsamında faaliyet gösteren bir imam hatip lisesinde müdürlük yaptığı anlaşıldı.
'Liseye müdür yapıldı'
BirGün Gazetesi'nden Mustafa Bildircin'in haberine göre, Erdoğan’ın 2015 yılında dillendirdiği “En az üç çocuk” fikrinin mucidi olarak tanınan Gürcan’ın İstanbul Kadıköy’de bulunan Ahmet Sani Gezici Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’ndeki müdürlük görevi akıllara, 1 Eylül 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmeliği getirdi. Hayata geçirildiği 2016 yılında yayımlanan “MEB Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği” ile proje okullara üniversitelerden öğretim elemanlarının görevlendirme yoluyla atanmasına olanak sağlandı. Yönetmelik yayımlandığı tarihte eğitimciler tarafından tepkiyle karşılanmış ve “AKP’li bürokratlar için hazırlandığı” yönünde yorumlar yapılmıştı.
'Yönetmelik önünü açtı'
Eğitim Sen İstanbul 2 No'lu Şube Başkanı Çayan Çalık, “Kamuyu babasının çiftliğine dönüştürenlerden hesap soracağız” diyerek Gürcan’ın 3 farklı görevde bulunmasına tepkisini gösterdi. Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği’nin iktidarın ihtiyaç duyduğu toplumsal yapının inşası için kullanıldığını savunan Çayan, “Bu yönetmelik her duruma ihtiyaç verecek şekilde hazırlanmış, öğretmen olmayanların idari kadroya atanmasını sağlayacak şekilde düzenlenmesine, okulların piyasa koşullarına göre hizmet vermesine, siyasal iktidarın bizatihi müdahalesine yol açmıştır” dedi.
'Beceriyle açıklanamaz'
Ayşen Gürcan’ın, Ahmet Sani Gezici Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde müdür olarak görevlendirilmesinin yönetmeliğe dayandırılmasına yönelik, “Tarafımızca durumu ne yasal ne de meşru kılmaktadır” ifadesini kullanan Çalık, şunları kaydetti:
“Okul müdürlüğüne atanmış kişinin aynı zamanda kamuda başka üst düzey görevleri yürütüyor olmasını sağlayan ilişkiler ağının yetenekle, beceriyle açıklanacak bir tarafı yoktur. AKP’nin dayandığı siyasal, tarikat ittifaklarının gereği olarak aynı kişinin birçok göreve getirilmiş olması, gelinen durumun hiçbir şekilde sürdürülemez olduğunu göstermektedir. AKP iktidarının kırılgan ittifaklarının tek adam rejiminde de sürdüğünü, bu gibi kişilere mecbur kaldığının acizliği açıkça ortaya çıkmıştır. Partili cumhurbaşkanlığı sisteminin yasal keyfiyeti her kurumsal yapıyı kimliksizleştirmiştir. Kamu alanında üç kritik görevle taçlandırılan Ayşen Gürcan ve benzer durumları sürdürülmeye çalışılan bu sistemin önemli açmazlarındadır.”
'Kabul edilemez'
Eğitim Uzmanı Ali Taştan ise AKP iktidarı boyunca, "Kamuda iki maaş, üç maaş olaylarının ayyuka çıktığını" söyledi. Taştan, çok sayıda kişinin asgari ücretle çalışmasına karşın bürokratların birden fazla maaş almasının kabul edilemez olduğunu belirterek, Gürcan'ın iki görevinin yanı sıra bir de okul müdürlüğü yapmasına ilişkin şunları söyledi:
"Okul yöneticiliği ayrı bir uzmanlık gerektiren bir alan. Okul yöneticileri arasında alanında yüksek lisans yapmış çok sayıda eğitimci var. Proje uygulayan okullara ise yöneticilik, çok daha özenli hareket edilmesini gerektiriyor. MEB’in, kendi personeli dururken dışarıdan yönetici getirmesini doğru bulmuyorum.”