İşte İlerigiden ailesinin dolandırılma hikayesi ile başlayan macerası…Gökhan İlerigiden ve ailesi dolandırılma ve kaybedilen birikim sonrasında yeni bir hayat kurma mücadelelerini paylaştı.
Gökhan İlerigiden ve ailesi kendilerine kurdukları yeni yaşamı şöyle anlatıyor:
"Herkese ilginç gelen konu da aslında bu sürece karar verme serüvenimiz. Eşimle evlendikten sonra sürekli turlara beraber gidiyor, insanları gezdiriyorduk. Karadeniz bölgesinde çok ama çok sevdiğimiz, görür görmez burada olmalıyız diyerek aldığımız bir karar her şeyi değiştirdi. Bize özel gelen o yer Amasra’ydı. Bir müteahhit ile anlaşarak temelden bir eve yazıldık."
Milliyetten Gonca Kocabaş’ın haberine göre, aile bu girişimi şu şekilde ifade ediyor:
"Tüm birikimimizi vererek bir umut beklediğimiz ev, ne yazık ki yalan oldu. Dolandırıldığımıza üzüldük, sessizleştik derken. Biraz uzaklaşmak ve kendi kendine yetebilen bir yuva isteği doğdu içimizde. Bir yıllık bir araştırma sürecinin ardından, bir arazi aldık. Araziyi alırken tek hedefimiz vardı. Kendi evimizi kendimiz yapmak… İşte bize musibet gibi görünen o dolandırılma ve kaybedilen birikim, bizi çok ama çok farklı bir noktaya taşımış oldu."
Hepsinden önce ev yapabileceğiniz bir arsaya ihtiyacınız var. Arsa satın alırken nelere dikkat ettiniz ve seçimi neye göre yaptınız? Arsanın size toplam maliyeti ne oldu?
İnanır mısınız bilmiyorum! Biz arazi alırken hiçbir şeye dikkat etmedik. Bizim serüvenimizin macera dolu olması aslında bundandır. Arazi alırken tek arzu ettiğimiz şey olabildiğince insanlardan uzak, doğaya yakın bir yer olmasıydı. Konya gibi bir ovada ağaçlık alan bulmak neredeyse imkansız.
Araştırma yaparken bir web sitesinde ilan gördüm ve direkt aradım. Çok istememin sebebi, arazinin üç tarafı Orman Bölge Müdürlüğü'nün sorumluluğundaki ormanlık alandı. Bizi cezbeden tamamen bu oldu. M2, kadastro yolu, arazinin tapuda ne olarak geçtiğine hiç dikkat etmedik. Arazinin ücretiyle alakalı aklıma direkt bir söz geliyor. Gerçekten mal alıcısına satılırmış. Biz orayı görünce o kadar etkilenmiştik ki fiyat konusunda bölgeden hiç araştırma yapmadan, direkt pazarlığa oturduk ve 120.000 TL gibi bir bedelle araziyi satın aldık.
Neden evinizi yaptırmak yerine kendiniz yapmayı tercih ettiniz?
Aslında bu hayat boyu tüm alanlarda aynıdır. Bir işe kalkıştığınızda kendi yaptığınız bir işin verdiği lezzet her zaman daha fazladır. İnsanoğlu bir başkasının yaptığı işi genelde çokça eleştirir ve düzgün iş çıkmasına şartlanır. Bizi en çok rahatlatan konu tamda buydu. Hata yaptığımızda kendimize kızmıyoruz. Çünkü hata yaptıkça öğreniyor ve tecrübe sahibi oluyorsunuz.
Hiç başkasına yaptırmayı araştırdınız mı derseniz, emin olun biz bunu hiç araştırmadık. Çünkü daha ucuza hallederiz, kendimiz yapalım niyetiyle yolculuğa başlamadık. Biz kendi emeğimizin olduğu, her çivisini kendimizin çaktığı bir yuva derdindeydik. Emin olun bunun verdiği lezzet, hazır bir yapıya göçmekten çok ama çok daha farklı.
Arsa almadan önce belediyeden kontrol etmek gerekiyor yani?
İşin aslı zaten kendimizin de ahır yapma niyeti vardı. Sadece yaşanılan süreç bizleri bu tercihe doğru yöneltti. Eğer arazi alarak, kendi evini yapmak isteyen insanlar varsa muhakkak almadan evvel ada / parsel numarasını o arazinin bağlı olduğu belediyeye vererek sormaları gerekiyor. Bu sayede daha az hata yapacaklarına inanıyoruz.
Böyle bir ev yapmak için yasal olarak uygulanması gereken süreçler neler?
En büyük ve zaman alan süreç aslında arazinin bulunması. Çünkü evle ilgili çizilecek projede karşınıza çıkacak ilk sorunlar arazinin statüsü ve büyüklüğü oluyor. Burada bizim şahsi bazı tavsiyelerimiz muhakkak olacaktır. Bunların başında, kadastro yoluna cephe olması, arazinin tarla değil bahçe veya arsa olarak geçiyor olması, arazinin köy içi olarak geçiyor olması, ova bölgesindeyseniz ova içi değil, ova dışı olması, yanından aktif veya pasif sel yatağının geçmiyor olması, en yakın elektrik direği ve su şebekesine olan mesafesinin iyi hesaplanması gibi bazı konulara baştan dikkat etmek, ileri vadede sıkıntılarla karşılaşma oranınızı azaltacaktır.
'Ev yapımında bir mimar ile çalıştık'
Biz araziye ev yapmak için başvurduğumuzda bizim bir kadastro yolumuz yokmuş bunu o an anladık. Bu da bize artı maliyet çıkardı. Sebebi komşularımızdan yol geçit hakkı almak zorunda kaldık. Her ne kadar mahkeme sürecine bulaşmadan gönül rızasıyla maddi bir bedel karşılığı anlaşmış olsak bile, bazen daha farklı komşularla, daha farklı sorunlar yaşanabiliyor.
Ev yapımındaki yasal süreçte biz direkt olarak mimar bir arkadaşla çalıştık. Kendisi bizim bu işteki en güzel şansımız oldu. Mimari proje, statik proje, mekanik proje, harita kadastro işlemleri, jeoloji mühendislerinin toprak analizleri, ahşabın statiği vb. tüm projelerin hepsini kendileri üstlenerek, tek bir fiyat üzerinden bizlere yardımcı oldular.
Bu evraklarla beraber belediyenin ilgili birimine başvurduk ve şantiye ruhsatımızı aldık. Burada dikkat edilmesi gereken ikinci bir mevzu aslında ev yapacak veya yaptıracak olan kişinin nasıl bir malzemeden evi yaptıracak olduğu. Biz yüzde yüz ahşaptan yapmak istediğimiz için ekstra olarak ahşabın statik projesi çizilmesi zorunluluğuyla karşılaştık. Prefabrik, çelik, beton vb. tercihlerde bu süreç daha hızlı ilerleyecektir.
Evle ilgili ‘keşke bunu böyle yapmasaydık’ dediğiniz bir yer oldu mu?
Hayatımız boyunca ne ev yaptık, ne de marangozluk gerektiren bu tarz işlerin ucundan tuttuk. Hal böyle olunca elbette keşkelerimiz oldu. Bizi teselli eden şey, biz tüm inşaat serüvenimizi YouTube üzerinden insanların istifadesine sunduğumuzdan, bizim yaptığımız hatalara insanlar şahit oldu ve onlar bu hatalara artık düşmeyecek.
'Az da olsa YouTube gelirimiz olmaya başladı'
Kimi parfümüyle, kimi attığı şişeyle, kimileri de doğaya bir ağaç bağışlamayarak bu zarara ortak oluyor. Elimizde olan görüntü ve inşaatla alakalı birikimlerimizi YouTube üzerinden yayınladığımız için çam sakızı, çoban armağanı YouTube gelirimiz oluşmaya başladı. Bununla beraber hayvancılık, bitki yetiştiriciliği ve organik tarımla ekmek teknemizi döndürmeye çalışacağız.
Göç ettiğiniz evlerin başlangıcı sancılı olacaktır
İlacın, egzoz dumanının olmadığı, ailenizle beraber mücadele edeceğiniz bir hayat bu. Bu tarz göçlerde eminim başarısızlıklarla karşılaşanlar olmuştur. Ben bunu her zaman söylüyorum. Bankadan kredi çekerek veya borç yaparak, yeni bir hayata geçiş yapmak gerçekten büyük bir hata olur.
Yeni keşfedilen kuyunun suyu bile başta nasıl çamurlu akıyorsa, göç ettiğiniz evrenin başlangıcı sancılı olacaktır. Bundan dolayı borç yapmadan, hatta mümkünse 3 / 4 aylık bir geliri garanti altına alarak göç kararı vermek daha mantıklı olacaktır.