Onana: Buradaki hakemlerin nasıl olduğunu öğrendim

Trabzonspor'un kalecisi Andre Onana, Türkiye ile ilgili ilk izlenimlerini anlatırken, geçmişiyle ilgili de önemli bilgiler paylaştı.

Trabzonspor'un yeni kalecisi Andre Onana, Trabzonspor Dergisi'ndeki röportajında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Onana'nın açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

- Ben fakir bir aileden geldim. Böyle bir ortamdan gelip bugüne kadar yaptıklarımla gurur duyuyorum. Geriye dönüp baktığımda kariyerim gerçekten harika. Bu süreçte çok inişler çıkışlar oldu ama bu aynı zamanda çok fazla öğrenme anı, çok fazla tecrübe demekti. Kamerun'dan çıkıp Barcelona'da, Ajax'ta, Inter'de, Manchester'da ve şimdi de Trabzonspor'da oynamak muhteşem. Oradan gelip bugünlere bakmak, son 10-11 yılda başardıklarımı görmek. Harika, gerçekten harika.

"YILIN EN BAŞARILI VAKFI ÖDÜLÜNÜ ALDIK"

- Kendi adımla kurduğum vakfım var. Öncelikle vakfımda çalışan ve bana destek olan herkese teşekkür etmek istiyorum. Çünkü onlar olmadan bunları başaramazdık. Vakıf yaklaşık 6-7 yıl önce, daha Ajax'ta oynadığım dönemde kuruldu. Çünkü nereden geldiğimi çok iyi biliyorum, zor bir yerdi. Gençken çok mücadele ettik, yukarıya çıkmak bizim için çok zordu. Toplumu ve şartların ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Kamerun'da büyürken, birbirimizi desteklemenin önemini öğrendim. İlk düşüncem daha çok Kamerun'daki görme engelli çocuklara yardım etmekti. Zamanla dezavantajlı topluluklardaki insanlara ücretsiz tıbbi bakım ve ameliyat sağlayan bir vakfa dönüştük. Bu benim için inanılmaz bir şey. Çünkü çok farklı çalışmalar yapıyoruz, görme engelli çocuklarla başladık ama şimdi geriye baktığınızda, sadece son 1-2 yılda binden çok operasyon gerçekleştirdik, bu muazzam. Sağlık hizmetlerinin yanı sıra, yetim çocukların eğitimleri ile ilgili de imkan sağlamaya çalışıyoruz. Yılın en başarılı vakfı ödülünü aldık.

- Benim için çoğu zaman önemli olan takım için en iyisini yapmaya çalışmaktır. Eğer oyun kurmam gerekiyorsa, önce analiz ederim. Rakip baskı yapıyor mu, kanat oyuncusuyla mı baskı yapıyor, santrforla mı baskı yapıyor, yoksa stoperleri mi öne çıkıyor? Bunlar, top ayağımdayken görmem gereken şeyler. Rakibin nasıl hareket ettiğini takip ederim ve seçeneklere bakıp kararımı veririm. Tabii, Pep Guardiola'dan böyle bir yorum duymak her zaman çok güzel. Futbol tarihinin en iyi teknik direktörlerinden biri. Ama her zaman söylediğim gibi, oyun kurulumunda çoğu zaman bana seçenekleri sunan, takım arkadaşlarım oluyor. Eğer bana yardımcı olurlarsa, yapılanlar çok daha iyi görünür.

"KİMSEDEN ASLA KORKMAM"

"Hem takımımda hem de rakiplerim arasında harika oyuncular var. Gerçekten muhteşem oyuncular ama kimseden asla korkmam. Çünkü bu hayatta tek Tanrı'dan korkarım. Bu yüzden dürüst olmak gerekirse kimse beni korkutamaz. Birkaç yıl önce Paris'te Ballon d'Or töreninde bulundum. Sohbette Alisson şöyle güzel bir yorum yaptı, 'Andre, harika bir sezon geçirdin. Ama bakalım kim kazanacak?' Ben de onlara şunu söyledim, 'Dinleyin arkadaşlar. Ben zaten kazandım. Sonuç ne olursa olsun fark etmez. Buraya bu ödülü almak için gelmedim. Çünkü burada, ilk siyahi kaleci ve ilk Afrikalı kaleci olarak durmak bile benim için bir zafer. Zihnimde şampiyonum. Çünkü geldiğim yerden bakınca, sizinle burada durmak bile bir zafer. Benim bakış açım, asla pes etmemek. Eğer şimdi futbolu bırakmak zorunda kalsam bile her yerde oynadım, her şeyi yaptım. Olumsuzlukta asla pes etmem çünkü hayat geçici.

- Buradaki kalite, gerçekten yüksek, beklediğimden de iyi. Tabii ki maç temposu farklı ama çok iyi takımlar, çok iyi oyuncular var. Türk kulüpleri Avrupa'da maç kazanıyor, seviye gerçekten orada. Buradaki hakemlerden bahsetmek gerekirse, onlar hakkında konuşmayı pek sevmem çünkü hayatımın çoğunda kontrol edebileceğim şeylere odaklanırım. Ama dürüst olmak gerekirse, buradaki ilk sürecim için hakemlerden yana çok iyi bir tecrübem olmadı. Hepsinin kötü olduğunu söylemiyorum çünkü çok iyileri de var. Bakalım gelecekte nasıl olacak? Ama şunu unutmamalıyız, hakemlik çok zor bir iş. İnsanlar robot değiller, karar vermek zorundalar, bazen doğru bazen de yanlış olabilir.

- Kazanmak için oynuyoruz ve kimseden korkmuyorum, sahaya çıktığımda ya kazanırım ya da öğrenirim. Kendimi kaybeden biri olarak görmüyorum. Kazanamazsam bunu öğrenmek için bir fırsat olarak kabul ediyorum. Bir örnek vereyim, buradaki ilk maçım Fenerbahçe'ye karşı. İyi oynadık ama kazanamadık. Ama bunu kayıp olarak görmüyorum. Yine öğrendim mesela, buradaki hakemlerin nasıl olduğunu öğrendim."

Spor Haberleri